bu gece Guillemots'la tanıştım. buyrun sizde bi çay için.
Paso arazideyim. Güneş kremleri fayda etmiyor, daha fazla kararmamak için uzunkollu giyiyorum paso. Saunaeşofman gibin bişi oluyo tabiğ. Sonra vay efendim bu kız niçün zayıftı şuydu buydu. Nitekim hoca beni zayıf bulup az yemek yediğimi söylüyordu. Öğlen yemeklerini topluca yediğimizden öküz gibi yediğime ikna oldu. Ha bi de geçen gün okuldayken pres denen zımbırtının kemerlerini sıkmak adına biraz sert davranmışım sanırım, kemer kopmakla kalmadı paramparça oldu. (bkz. pres: Bitkileri kartonlara koyup üst üste yığmak suretiyle kurutma çabamız)
Arazi yoksa okula gidip pres değiştiriyom. (niçün? ıslak kartonda bitki beklerse çürür, teşhis edilemen) oyh. hergün aynı bari burada anlatmayayım.
ee.. boş zamanlarımda ne mi ediyrum? hemen anlatayım. Yan gelip yatar gibi yapmaca ancak havada ağdasıcağı olan memlekette uyuyamamaca, kuşların kafesini temizlemece, yemek bulaşık çamaşır derken derken hadi ben kaçar, içim çıktı valla yazameyacam kusasım geliyur.
Lensim gözümü yakınca, uyurum şurada usulca.
tenk yü!