29 Kasım 2010 Pazartesi 0 şahıs gencim güzelim diyor

cikcik


bence ben kuşçu oldum. evet. baksanıza bi dürbüne 150tl vermek üzereyim. gözlemlistesi oluşturmaya başladım. kadıköye daha bi bayılır oldum. martıları ilk bakışta türlerine göre bilmeme çok az kaldı. tabii evet.
çok gezen mi çok okuyan mı bilir kısmının, gezemediği için okuyan kısmından, gerek doğa rehberi arazi kitabı olsun, gerek trakuş ailesi olsun artık isimden bahsedildikçe kuşların kendisi gözümün önüne geliyor yavaştan. tabii..
hatta rüyamda ibibikler, balıkçıllar, mukallitler görüyorum olm sen ne diyorsun.
zaten rüyadır beni evhamlandıran tamam kuşçu oldum dedirten.
artık rahat rahat feysçükten kuş gözlem sayfalarını layk edebilirim. oh yes.
bi de bugün sığırcıkları gördüm kadıköyde. geçen de gri balıkçıl görmüştüm yine kadıköyde. kadıköy beni şaşırtmaya devam ediyor. bu hafta da dürbün alacam işte o zaman kertiklere gel. üf yavrum.
dur lan yazayım kertoları :)
gümüş martı, ince gagalı martı, karabaş martı, gri balıkçıl, sakarmeke, sığırcık, serçe, ağaç serçesi, çam baştankarası, kızılgerdan, sinekkapan(hangisi bilmiyorum?), ak kuyruksallayan, yelkovan, karabatak, leylek, yeşilbaş ördek, balaban, şahin, kızıl şahin, ak kuyruklu kartal, kaya kartalı, atmaca, kerkenez, kızkuşu, güvercin, kumru, ebabil, kırlangıç, ağaçkakan, alakarga, saksağan, ekin kargası, leş kargası, kuzgun, ispinoz, saka...
evet net olarak gördüğümü hatırladıklarım bunlar. not almadığım için unuttum tabi ankaradaki ve erzurumdaki diğer gördüklerimi. dolayısıyla kendi kendimi kınıyor, bunu kabul etmiyor, oturmaya da bekleyorum. si yu.
( fotoğraf trakuştan alınmıştır. bkz. http://www.trakus.org/)
28 Kasım 2010 Pazar 0 şahıs gencim güzelim diyor

yandı lan!

http://www.youtube.com/watch?v=jTWcbDHUv3g
yemin ediyorum izlerken ağladım. sinirlerim sümükleşiyor belki yine bugünlerde. ondan mıdır bilmiyorum. çok moralim bozuldu, çok üzüldüm ya. of.. böyle tarihi bi binanın nasıl olur da her ihtimale karşı mantığıyla iftaiye bulunmaz anlamıyorum. Resmen yandı lan. Resssmmenn!
Off...
oldum olası kadıköy beşiktaş hattını kullandım. oldum olası vapurla geçmeye çalıştım. Haydarpaşa'nın o kadar hoş bi yeri var ki gönlümde, istanbulu istanbul yapan şeylerden biri benim için. ondan bu üzüntü sanırım. :(

27 Kasım 2010 Cumartesi 0 şahıs gencim güzelim diyor

kalbim dağlarda gezer ömrüm yollarda geçer

alayına isyan diyerek başlık rezilliğini sonlandırıyor, ço edebi yazılarıma geçiyorum efem.
çift cinsiyetli isimler yasaklansın, yerine belgesel yayınlansın.
efenim bugün tam 6 saat bir bireyin erkek mi dişi mi olduğunu anlamaya çalıştım. kah bey dedim kah bayan. en son erkek olduğuna karar vermiştim ki kızoğlankız olmasını öğrenmemle bir kez daha dumur oldum. ay heyt yu çiftcinsiyetliisimler!
trafik sıkışıklığı yasaklansın, yerine uzay çağı yaşansın.
efenim bugün tam 3 saat boyunca evime gelmeye çalıştım. ömrüm yolda geçti. ataşehir tarafından kadıköye geldim bi şekilde. beşiktaşa vapur seferlerinin iptal olduğunu görmemle yanağımdan yaşların süzülmesine engel olamadım. (sabah beşiktaşta da aynı manzarayla karşılaşmıştım) Velhasıl otobüse bineyim mecidiyeköy taksim neyime giden, bi şekilde avrupa yakasına geçeyim dedim. ulan bu seferde durağı bulamadım. kaldırmışlar komple kulubeyi. hareket amirliği sağolsun meydanın en bakmadığım alanını gösterdi de bindim. adama soruş şeklim de şahaneydi ha :"ya buradan taksime mecidiyeköye giden otobüsler falan vardı 110lu 120li falan, noldu onlar?" ahahah
neyse efenim. bindim ben otobüse. şöfor dahil 5 kişi olduk. bi tane genç çift. bi tane genç oğlan. bi tane de kadayıf ben. amca hemen köprü yoluna girmedi bi güzel dolandık önce. kırk kere metrobüs durağının önünden geçtik. yok lan inmiyim gideriz heraldeyse dedim. ulaaann.. otoyola bi çıktık. metrobüsle hizama bakıyorum. kendisi kalkış durağından itibaren 3 durak geride bırakmış. biz o yolu 1.5 saatte geçtik. o bi buçuk saatte uyuudum, uyandıım, kitap okuduum, bitirdiim, müzik dinlediim, albüm bitirdiim, deftere en az 5 sayfa yazı yazdım, anamı aradım eve gelemicem bence hakkınızı helal edin dedim.. yine de geçmedi zaman ulan. bi de bi sıcak oldu bi serin. salak olduk iyice. en son bi baktım dışarı. millet inmiş yürüyor. amca haykırdı, gençler siz de yürüyün isterseniz diye. aç amca dedik. otoyolda yürüyoruz iyi mi. bi biz yürüyoruz bi simitçiler, bi çiçekçiler. otoyolda en sol şeritte yürümek de varmış burcu dedim. metrobüs yolunun bariyerlerinden atlayıp medeniyete kavuştum.
ve o an düşündüm dostlar. ben bu memleketin neresine ehliyet alayom. böyle trafikte arabanı bırakıp metrobüse atlayabiliyon mu he. atlayamıyorsun. dolayısıyla bir kez daha alemin gördüğü en büyük salak benim diyor münasip yerlerinizden öpüyorum.

26 Kasım 2010 Cuma 0 şahıs gencim güzelim diyor

horhor

o kadar uykum var ki seni bile yiyebilirim. nasıl bu kadar uykum oluyor anlayamıyorum sanşayncım. sanki sabahtan akşama kadar halısahada maç yapıyor, sanki buradan bartın'a kadar yürüyor, sanki uludağ'ın zirvesine tırmanıp aşağıya uçuyorum. ne çabuk yoruluyorum arkadaş.
yoksa kış mı geliyor he?
yazının devamını getiremeyip yastığa değil baş koymak, kendisine bakarken uyuyacağım yavrum. ancak üşenmeyip ehliyet kursundaki muhabbeti aktarazam size.
işte akşamüzeri gittim kursa. dedim annem benim kaydımı yaptırmış ben de kitap neyim alacağdım diye. nüfus cüzdanı fotokopim yokmuş onu aldılar, bu arada işte soruyorum hangi arabalarda direksiyon sallayacam diye. dedi fiat palio. enam dedim. en sevdiğim. o benim ilk sürdüğüm arabadır ya dedim. işte otoparkta kullanmıştım, arkadaş daha anlatmaya başlamadan bas gaza burcu misali gitmiştim ben dedim. çok güzeldi yaa dedim. hoca da işte güldü a ne güzel falan dedi. dedim sonraki çalışmalarda tabi tavşan gibi zıplattığım da oldu dedim. o ne dedi. gaza debriyaj(öyle mi yazılıyo lan?) ayarını tutturamayınca araba zıplar ya dedim. tavşan benzetmesini ilk kez duyuyorum hehe dedi. hehe dedim. işlemler bitti, tam oradan çıkarken, internetten çıkmış soruları çöz dedi. dedim ben bi kere çözmüştüm 70 neyim çıkmıştı dedim. hadi yaa iyiymiş dedi. hiç güvenmeyin össyi de sallayarak kazandım ben dedim. ahahahah diye sesler geliyordu kapıyı kapadığımda.
adını hatırlayamadığım sürücü kursum, avcumun içindesin bebeyim. esprilerimle yerim seni.
24 Kasım 2010 Çarşamba 0 şahıs gencim güzelim diyor

öğrenci gibiyim miyim

  • merhobolar sanşayn.
  • öncelikle geçen günkü sınavların nasıl geçtiğini söyleyeyim. yüksek lisans bu mu arkadaş? inanolsun hüzünlendim sınavdan sonra. böyle kolay sorular, böyle tolerans mı olur yarabbim. soruları biz yazdık, cevapları biz yazdık, hoca zaten bi ara çıktı gitti falan böyle. yazmadım o kadar ayrıntılı cevap. içim elvermedi. arı neyim vardı odada onları izledim. sınavdan sonra vapura döndüm. başımı öne eğdim kederden. düşün...
  • işte yıldız üniye gidiyorum bi de. nihayetinde evde değilim artık. marmarada biyoloji, yıldızda kimya. öyle inek gibi koşturduğumu sanma, hala serbest meslek erbabıyım. rahat.. tın..
  • ha bi de bugün ehliyet kursuna yazılmışım. anneme git bi sor dedimdi. kadın sormakla kalmamış şak diye kaydımı yaptırmış. allah razı ola. yoksa ben haala üşenirdim. (rampaların ustası olacam layn!)
  • bkz. karaköy'e basılmış olan akbilimi almaya gitmeye üşenmem gibi. 1 ay sonra akbiller yenileniyor, yeni kart çıkartmam gerekecek ahaha.
  • son gelişmelerden bir diğeri bizim kuş (evde muhabbet kuşumuz var) çok ürkek olduğu için kendisini pek ellemiyor, kafesinden çıkarmaya zorlamıyor dolayısıyla iki aydır kafesinde müebbet konaklıyordu. geçen gece kanatlarını kanata kanata yolmuş. el (uçma) teleklerini koparmış. kafesi kan içinde bulduk! kulak kadar kaldı kanatları. 2 gündür alıyoruz zorla halıya falan koyuyoruz. yürütüyoruz hayvanı, spor neyim olsun diye. daha iyi gibicesine. umuyoruz iyi olacak yani :/
  • yazının kapanışını da öküzlüğümü anlatarak yapayım. efenim bi gecede 6 bira içer olmuşum. sapasağlam da kalkıp eve gidiyorum. va anasını diyor müsait yerlerinizden öpüyrüm. mucukella
22 Kasım 2010 Pazartesi 0 şahıs gencim güzelim diyor

okuyor muyum ben ya?

12 saat sonra iki tane sınava gireceğim hala çalışmaya başlamış sayılmam. kendimdeki rahatlık garip gelmeye başladı artık. nasıl yüksek lisans lan bu diyorum arada. Evet sanşayn, tarihe tanıklık et istedim. yarın sınavlardan sonraki halimi şimdiden merak etmekteyim. Sıçtın mavisini arıyor gözlerim ancak şu an en fazla "Osurdun mavisi" olur burada. Pisleşmek istemiyorum yanlış anlama kuzum. Zerre kadar telaşım, gerginliğim efendime söyleyeyim paniğim yok. Ço ilginç haller bunlar. Nasıl yüksek lisans bu te allaam.
gerçi biraz da onların kabahati. Sınavlardan birinin konusu orman diğeri toprak. bunları da en genel (aslında işin içinde birçok terim de var ama bırakınız o kadarını da bilmemiz gereksin rica edeceğüm) halleri ile okuyoruz. yok efendim akdeniz iklimi vejetasyonu nedir vay efendim toprakta hangi mikroorganizmalar yaşar. hallederiz koçhüm diyorum ve bakınız ki internet alemlerinde olmaya devam ediyorum. Hayat..

20 Kasım 2010 Cumartesi 0 şahıs gencim güzelim diyor

bobi koş getir oğlum!

bir yerlerde okumuştum, insan sıkıntıdayken, mutsuzken yapması gerekenlerden biri diye. köpeğin birine bi numara öğretin diyordu.
bildiğiniz üzere evde çürümüş marul renginde olan dev bi muhabbet kuşundan başka hayvanım yok. çok istediğim halde kedi köpek besleyemiyorum evde (bkz. Seinfeld'deki George hali) .
geçen gün kuzenimdeydim. Kendisinin çok şahane bi köpeği var. Yolda bulduğu her kedi köpeği seven ben, ev köpeği kadar uysalını bulunca sevmelere doyamadım zaten. mamaya boğdum hayvanı. bu kadar çok mamayı boş yere vermeyeyim diyerekten sadece "otur, pati ver, çak" komutlarını bilen hayvana "yat" komutunu öğrettim. zaten yatmayı anca ben öğretebilirdim ona. ustasından öğrendi bu işi itoğluit. bir dahakine bakkala bile yollarım ben onu. pehehey!
ha ne diyordum. bi gecede öğrettim heyvancağıza komutu. nitekim çok güzel hissettiriyor gerçekten. yakında yollarda elimde 1 kg mamayla köpeklere birşeyler fırlattığımı görürseniz şaşırmayın ha. bekliyorum kendimden öyle bi performans.
aklıma da habire "köpeklere fısıldayan adam" geliyor ha. neyse.
si yu.
18 Kasım 2010 Perşembe 0 şahıs gencim güzelim diyor

belgesel sanayi sözüm sana

ben ki bir "yan gel yat sanayi"ye doymuş bir insan olaraktan sektör değiştirmeyi, "belgesel sanayi"ye geçmek istiyorum.
al beni nat geo! al beni atlas! inan olsun pişman olmazsın goçhüüm!
fotoğrafsa fotoğraf, senaryoysa senaryo, oturur proje de yazarım, efenime söyleyeyim araziye de çıkarım, gözlem de yaparım, kamera önü arkası farketmiyor.
şaka bir yana, gerçekten bu konuda ciddiyim. kulağı delik arkadaşlarımızla konuşmak isterim. lütfen iletişelim.
14 Kasım 2010 Pazar 0 şahıs gencim güzelim diyor

işsizlik halleri vol.II

size aynen olduğu gibi aktaracağım;
Adam: -Ne mezunusun sen şimdi?
Ben: - Biyoloji
Adam: - .... (elini çenesine dayar, düşünür bi an.. ) Garsonluk yapar mısın?
Ben: - ??? Garsonluk ne?
Adam: - garsonluk işte?

adam dumur. ben dumur.
Hani kendisi iyi niyetli. az önce odaya giren turistle ingilizce konuşmamdan yola çıkıp işsiz olduğumu duyunca yardım etmek istiyor. Ancak garsonluk nere, biyoloji nere hacu derler? Türkiye'de biyolojinin bu kadar kafalarda soru işareti bırakacağına, anlamsız kalacağını bilemezdim. Her geçen gün biraz daha şaşırıyorum.
ha bi de hala kuşlu böcekli iş istiyorum ya. kendime de hayranım inanolsun.
13 Kasım 2010 Cumartesi 0 şahıs gencim güzelim diyor

4. defter

evet. artık 4. defterdeyim. aha bu da kapağı. ço eyi oldu ço güzel oldu :)
(hey gidi hey lan!)
(Efenim 2008'den beri çantamda sürekli gezdirmeye çalıştığım defterler mevcut. Hem unutkanlığımı azaltıyor, hem de baktıkça okudukça keyif veriyor. İşte malumunuz ondan bahsediyor ben. tenk yu)
9 Kasım 2010 Salı 0 şahıs gencim güzelim diyor

arkadaşınki benden..


kendime nasıl bi dövme yaptıracağıma karar verdim sonunda. şimdi bu dövme dediğimiz hadise kişiye özgü olmalı, kendisini anlatmalı değil mi efenim. heh. ben de düşündüüüm düşündüm, efenime söyleyeyim "öküz mıknatısı, dingilçeker, her cins deliyi bulur" misali kafasında hunisi olan bi mıknatıs yaptırmaya karar verdim. çok şahane!
tabi dövme işine elimi atmışken durmayacağım. arkadaşın biri de rekor kırmaya çalışıyor bu aralar. rekorunu kırınca dövmesi benden! kendisinin poposuna bulut yaptırmak istiyorum efenim. indiremiyoruz poposunu malum.. böyle iki loba yayılmış mavi mavi bulutlar. bence o da çok şahane. oh yes!
8 Kasım 2010 Pazartesi 0 şahıs gencim güzelim diyor

vah çocuum

Reklamları izlemeye oldum olası bayılıyorum, artık biliyorsunuzdur gerçi. (tabii ki aynı reklamı arka arkaya izlemekten bahsetmiyorum :)
Hele böyle zekice hazırlanmış ince esprili reklamlar olunca daha bi keyifleniyorum. ancak az önce boynum büküldü resmen. Vestel'in son reklamından bahsediyorum. Küççücek kızın biri Yalındenyosunun kapısını çalıyor. işte arkadaşlarımla sana kurabiye yaptık falan diyor. Arkadaşları da mutfak aletleri. işte ocak fırın neyim. böyle reklam olur mu arkadaş!
Yeni nesilin haline ço üzülüyom lan..
(videosunu bulamadım he)
http://derinmedya.com/2010/11/07/vestelin-yeni-yuzu-yalin/

3 Kasım 2010 Çarşamba 0 şahıs gencim güzelim diyor

zağrif


neeey?!
zerafet okulu muuuğğ?
efenim yine bi denyo tv programıyla daha karşınızdayım malesef. gönül isterdi daha manalı şeylerle karşınızda olayım ancak günlerdir evde oluşum sebebiylen artık bu gece ki "anne biz seninle nası akrabayız anlamıyorum ben" diye sorduğum bi gece, ne kadar anlamlı yazılar çıkar benden bilemicim.
neyse.
sabağ tümer zıkkımını izliyoruz gene mecburen. bi tane tombik teyzeyi çıkarmışlar. soruyor bizim dingil;
-kadında zerafet nedir?
-yürüyüş, oturuş, konuşma.. hepsi
te allam. kadın resmen nasıl oturup kalkarız diye düşünmüş bunun derslerini veriyor, ekmeğini buradan kazanıyor. ulan işsiz oldukça kafayı yiyorum sanırım. teyze resmen ağlatıcık beni.
-peki masada nasıl olmalı?
-eyh, masadaa dik oturuyorsunuz, eliniz kolunuz masanın üzerine çıkmıyor, efendi efendi..

-peki balerin olmadan da zarif olunabilir mi?
-gaayet tabi, gayet tabi
hatta tabisi ki..
ulan o tombik teyzenin geğirmesinin videosunu bulsam da koysam buralara. ne eylenirim bee. peh.
niye? o da kaka yapıyor sayın sanşayn! hahayt. pabıcımın zerafeti. kibar_sıçan_teyze. ahahaha

2 Kasım 2010 Salı 0 şahıs gencim güzelim diyor

minilist

diana krall - s' wonderful
travis - midlife crisis
sibel köse - estate
mfö - olmuyor olamıyor
bugünlük bunlar idi.
 
;