27 Ekim 2008 Pazartesi 0 şahıs gencim güzelim diyor
bazen bilinçaltınıza bile bile yenik düşüyorsunuz. o anda aklınıza gelen şeyi düşünmeden uyguluyorsunuz. iyi mi kötü mü diye düşünmeden. hatta bazen kötü olduğunu bile bile yapıyorsunuz ki o daha fena sanki. birşeyleri kontrol etmekten düşünmekten sıkılmışız gibi.
bu arada rakıyı özlemişiz be abi..
karma bloklarda yaşamak zor.. hem kolay hem zor.. bu kat kızlara ait. ama yandan erkek sesi geliyor yine. pek bi muğamazakar oldum galiba.
sonbaharı kaçıracaz ben hala süper foto turuma çıkamadım. gerçi rüzgar yokken beytepe şahane..
blogspot kapalı ben bunu yazarken.. youtube a ulaşır gibi yollardan geldim yazıyorum bu satırları. geçen film izlerden annem aradı. sayfam kapatılmış mahkeme kararıyla kızım ne yazdın diyor. bi an için düşündüm cidden ters bişiler yazdım mı ben diye.. yok abi blogspot olaraktan kapalıyız. ne ala memleket.
parfümler yıkanınca geçiyor neyse ki.
mp3list yolda.. hazır olun!
odamı bi haftadır(belki daha fazladır) toplayacağımı iddia ediyorum. hala hareket yok. sözde özne oldum ben. toplayacağım bi gün buraları umarım.
şimdilik böyle. olur da bi gün açılırsa bu sayfa okursunuz efenim.
beklemedeyiz. tamam.
22 Ekim 2008 Çarşamba 0 şahıs gencim güzelim diyor

ziti çimenlerinden

şu an size bariz bildiğiniz güneşin altından yazıyorum. imgenin yani pc sahibinin selamı var. "sanşayn" kelimenin anlamını verdiğimi hissetmekle beraber dersime 1buçuk saat olduğunu hatırlayıp mutlu oluyorum.. hava müthiş serin! soğuk rüzgarlar sol kısmımı uyuşturmuş durumda.
"benim poilerim daha güzel" imgenin de böyle bi eğlencesi var işte poi sallayan insanları izleyip hepinizi yenerim felsefesinde.. şu an bildiğin kesiyo kızları.. korktum biraz
kız değilmiş.. içm rahatladı hafiften=)
ziti çimenleri müthiş ya
bundan sonra bilgisayarımı alıp bütün yazılarımı burada güneşin altında yazma kararı aldım şimdi.
hava hep 19 derece olsa keşke.. şu soğuk rüzgarda bi dursa..
çay içiyoruz.. süpırkeyf.
akşama bilardo turnuvamız var beklerik=)
gidip daha güneş bi yere oturacam.. önce şu solumdaki buzları kırayım
çayım bile donmuş ya...
geçenlerde demiştm, benlen sonbahar foto turuna gelmek isteyen var mı diye.. üç vakte kadar gidiyorum bütün foto meraklılarını beklerüm
si yu leytır elegeytır. tamam.
21 Ekim 2008 Salı 0 şahıs gencim güzelim diyor

bi arkadaşa bakıp çıkacağıdık

bu fotoya bakınca Jeff Buckley'den Hallelujah çalmaya başlıyor kafamda..
izlemek gerek.. güzel parça..
öğrenci sokağında kestane satan amca.. hala orada mı aceb. süper lezzetli kestaneler hem de süper fiyata.. hey gidi hey.. (süpırmarketten kestane aldım onu yiyecem ev usulü.)
usül mü üsul mu.. yöntem manasına gelen şapkalı u'lu usul nası yazılıyordu yahu..
rapor yazsam süper olacakmış. üşenmesem mikemmel olcakmış.
Sting'in Fragile adlı parçası ne hoştur..
olm kingobilardo oldum dün akşam! 6-3 yendim imgelemi. gerçi 6-1 olmalı skor. 2 kere ben attım siyah topu.. neyse ya.. yarın akşam da bilardo oynayak imgem.
daha fazla üşenmeden masanın başından kalkayım da odayı toplayıp derse oturam.
solitaire bağımlısı ben.
ay em ted. (şimdilik belkim=)
ankarada ulaşımı falan kolay, mekanı güzel, kareoke bar aranıyor.. haberiniz ola gençler

19 Ekim 2008 Pazar 0 şahıs gencim güzelim diyor

tribünlere 3 kere yumruğunu sallayıp oley yaptıran adamım ben

kıristina aguililililiera.. el ci vağikikikiki.. gibi. acun lahmacunlarına konuk olmuş. meğersem ne kaddaaar manyakmışız hatuna ya.. ne kaaddddar deli oluyormuşuz.. ne kadddar ergen varsa koymuşlar stüdyoya.. vara yoğa çığırıyolar.. hoof.. ne bu beaa. yuhanzovski!
izledikçe kendimi odanın duvarlarına vurmak istiyorum.. millet kıristiğna ya saçını ya da kelini elletmek için sıraya girdi şimdi.. nieyse..
efenim yeni biriyle tanışırsınız. tokalaşmak, sarılmak, öpmek, kafayı hafifçe sallayıp selam vermek, ya da önce omza dokunup sonra tokalaşmak... hangisini tercih edersiniz bilmiyorum ama yeni biriyle tanışıyorsam gayet tokalaşırım zira bendeniz.bu tanıştığınız kişi karşı cins ve de "sıcak" davranan biriyse daha bi tokalaşma taraftarı olurum.. ama bazı anlar vardır ki hangi yolu seçeceğinizi bilemezsiniz o da bilemez.. tıkanmıştır zaman. of ulan sarılcak mıyız tokalaşcak mıyız.. napacaz dersin.. hala tokalaşma taraftarı olduğun halde üstelik.. ve birdenbire ona sarılırken bulursun kendini.. salak kafam dersin.. sanki sarılmak istemişsin moduna gelmişsindir. nalet olsun içimdeki kararsızlığa dersin.. bi başka örnekte geçen bizim bi arkadaş(!) anlatıyordu, işte karşı cinsten birey önce omzuna dokunmuş sonra da elini uzatmış tokalaşmak için. bizimki de omzuna dokunduğun adamla niye tokalaşırsın yahu diye diye bisürü alay etti idi. diyeceğim şu sevgili okur! eğer biri o salak zamanlarda garip bi tepki veriyorsa (bkz. tokalaşmak isterken sarılıyorsa..) bu onun salaklığıdır.. kararsızlığıdır.. yanlışa yormamak gerekir..hof ki hof.. neyyse..
yeni bi çift baget almam lazım! =) yihuuuu 8)
alarmımı değiştirdim. flowers in the window çalıyor. güne süper başlamak isteyenlerin terciğhi diyesim geldi. ama yok ya önemli olan niyet sanki.. iyi olmak istediğiniz zaman, gerçekten isterseniz oluyorsunuz sanki.. ne bileyim..
"heeev yu met ted" oldum bugün biraccık sankim =)
ay o acun lahmacun devam ediyo hala.. millet bağırıyor oooooo kıristina oooo diye.. bizimki de donuk suratla bakıyor..şebek oldunuz lan, kendinize gelin!
"benlen sonbahar fotoları çekmek isteyen.. ya da con lokçuluk oynarken kaybolmak isteyen var mıdır"
her yerim ağrıyor.. yan gelip yatayım..
yarın dersim yok, mutluluk gözyaşları döküyorum si yu leytır

ekleme: bi sonraki alarmım şudur: Bon Jovi - you give love a bad name.. güne çılgunca uyanmak isteyenlerin tercihiymişmiş
0 şahıs gencim güzelim diyor

buralar dutluktu eskiden..


efenim oryantayring ya da oryantiring diyebileceğiniz bi olay var yu nov.. bugün ona katıldık. aslında çok süper bi aktivite ancak yeni başladığımız için acemiliğimize geldi, en azından benim içn öyle. efenim haritanızı alıyorsunuz. haritada bi yerlere birşeyler işaretlenmiş. parkur boyunca o işaretleri bulup başladığınız yere dönüyorsunuz. en kısa sürede tamamlayan en birinci seçiliyor. evet. sabah odtüye gittik. ki benim gündüz gözüyle ilk gidişimdir bugün. kampüs haritasını verdiler. kırk kişi var nerdeyse grupta. teker teker yollıcaz sizleri dediler.. eyvallah dedik. eskiler ısınmaya başladı. bizim arkadaşlardan da bazıları (şimdi kimsenin ismini verip de efenime söyliim şe etmek istemiyorum) ki cerenler oluyorlar, kot pantolonla falan gelmiş hanımlarımız=) neyse ayrıldık gruptan elimizde harita bi oraya bakıyoruz bi buraya. işaretleri bulmaya çalışıyoruz.. kampüs büyük.. melikeler birbirini bulmuşlar ama ben onları bulamadım. söylemesi ayıp birazcık kayboldum.kaybolduğumu anlayınca coldplay'den lost u geçirdim aklımdan. işaretleri göremeyince sinir oldum. artık 3 işaret birden kaçırınca gezelim görelim ayağına geçtim. fotoğraf makinamı yanıma almadığım içn kendime kızdım. con lok oldum sonradan. karşıma köpek çıktı. ekin tarlasına girdim bi ara. bi yerden müzik sesleri geldi. sonra yolda bi kağıt buldum müzik seçmeleri bugün şurda diye. acaba bu bi işaret midir dedim.. bizimkilerin bitirdiğini öğrendim. amaaaaan dedim gideyim oturayım yoruldum. diskalifiye oldum yani.. amaaaaaaaa.. bu iş burada bitmez aslanım! yeniden deneyecem ve bu sefer hırslıyım .. taytımı giyecem. koşmadan önce ısınmaya başlıcam. saçlarımı sıkıca toplıcam. gözlerimi dört açacam.. seni yenecem con lok!
bobi, maykıl, rambo.. kitap okuyacaz bu akşam.
odada böcek gördüm demin.. loş ışık olmasına rağmen hem de. deodorantımı biraz bitirmiş olabilirm ama mutluyum huzurluyum.
dünden beri çok feci dilime dolandı: Radiohead- Jigsaw falling into place
"bi kelime söyle" dedi. "elma" dedim. "ayna" dedi. "akıl" dedim. "liman" dedi.. ve böylece saat 2buçuktan 5e 6ya kadar aralıksız bu oyunu oynadık.. noluyo imge bize.. bu gece bunu düşünelim irdeleyelim.
How I Met Your Mother.. 20dklık bölümler.. su gibi akıp giden sahneler.. diziport.com dan izlenebiliyor gençler.. izledikçe canım bira çekiyor.. adamların her bölümünde mutlaka bi bar kısmı var ayol
bu aradaaa! bu sene okula bu kadar çok öğrenci alanın daa... otobüs sayısını arttırmayan sefer saatlerini azaltanların daa...hepsine İsmayil yeka dan Allah belanı versini gönderiyorum. geçen hafta 1 saat bekledim, 1 saat geç kalmış oldum, 1 saatlik dersimi de kaçırdım böylece! bugün de gayet cepa durağında bekledim 1 saat! bi gün otobüs beklerken sinirden ölücem. hissediyorum bunu bütün benliğimle. bi de şunu farkettim geçen gün. olur da sinirlenirsem.. ciddi ciddi bişiye sinirlenirsem, tek çözüm yolu sessiz bi odaya geçip onun geçmesini beklemek. yok kimse konuşmasın benimle o anlarda haksız yere kalp kırıyorum sonra.. bırakınız geçsin sinirim.. bırakınız sakinleşeyim.
geçen bi bulut fotoğrafımı buldum. çok mutlu oldum.
okan bayülgen "bas gaza aşkım bas gaza"yı çalıyor..
yalnız cidden içten içe oynuyorum bu parçada..
"sığyım ben".. "söz mü" çokyaşa turgay =)
geçenlerde nihat doğan ın bi sözünü yazmıştım (bkz.http://brcygmr.blogspot.com/2008/10/plazmolemma-tv-aldm-beklerim.html) bu hafta uykusuz da nihat doğan ın muhteşem cümlelerine yer verilmiş.. çok hoş olmuş.
j blok! dün gece 3 te bağıra bağıra muhabbet ettiniz.. gah gah güldünüz.bina boşluğundan delice ses geldi. çok süper beddua ettim arkanızdan naptınız bilmiyorum.
30 şubatta yapılacaklar listem gittikçe kabarıyor.. du bakalım
bu sabah yarım saatten kısa sürede çıkmam gerekiyordu odadan. dream theater açtım. octavarium başa dönmeden çıkacam len dedim.. yine yapamadım..yine yapamadım..
pinhani-yıldızlar dinle;) bu arada Red Romance- hesitate i haaala bulamadım.. çok mistik bi parça olmak üzere kendileri.http://hypem.com/track/617279/The+Red+Romance-Hesitate
ben eskiden şişmanmışım ya=/ micicik kaldım
bu arada bugün o müzik zımbırtısına gitmedim ya.. fırsattı ve kaçırdım yine gibi hissediyorum. insanın hayatına 3 büyük fırsat çıkarmış der babam. eğer müzik bazında konuşursak, birini geçen sene o sahneye bagetlerimle fırlamadığım için kaybettim.. diğerini de bugün.. e hadi bakalım
Cat Power - Good Woman..
mini playlist oldu burdaki parçalar... ama vardır daha eklemek istediğim tabiğ ki de..
yarın, sabahtan kampüsten çıkmayı düşünüyorum.. bi kez daha kaçıramam dersi artık yahuu... beklemedeyiz. temam.

14 Ekim 2008 Salı 0 şahıs gencim güzelim diyor

vak vak vak vak güzel bir gün ördek için

Bir kelebeğin kanat çırpışı bütün dünyanın gidişatını değiştirebilir.
Ne demişler.. Eros'un vurduğu yerde gül biter..
bugün bir kez daha farkettim ki kimi zaman çoook çabuk sinirlenen bi insan oluyorum. eğer birini bişeyi bekliyorsam.. vaktinde gelmiyorsa.. yarım saati aştıysa.. ooof of.. çok feci. hayır orda normalde 3 gün kıpırdamadan dururum ama birini bekliyorsun ve gelmiyor ya.. heh işte o. işte o delirtiyor.. sonra oturup sinirimin geçmesini bekliyorum neyse.
kapı çaldı evet saat 12.. görevli gelmiş. hasar varmış odada.. eğer bir gün buradaki mantığı anlarsam sophokles e platon a falan taş çıkaracam..yok abi mantık yok.. bu şehirde komple mantık yok. armadanın üst geçidinin bi ayağı klasik merdiven, diğer tarafı yürüyen merdiven.. saçma.. toptan saçma..
haa bu arada.. şiddetle tavsiye edilir: ETİnin layt zamazingolarından karışık meyveli bisküvi.. süper bi tadı var haberiniz ola.
ha bi de aklıma gelmişken şansıma da teşekkkür etmek isterim.. efenim geçen sene doğumgünüme sitoloji sınavı denk gelmişti. perşembe günüydü. nasıl çalışmadıysam sınavda "5sn içinde biri öksürürse a diyorum lan" modundaydım. yüzde elli işe yarıyor. elli aldım sınavdan. bu sene doğumgünüm cumartesiye geliyor.. hadi yırttım derken o da nesi! sayın genetik dersimizin sınavı özene bezene gidilmiş cumartesiye yerleştirilmiş.. çok hoş. teşekkürler şansım.. eyvallah
hadi artık müzik yapalım lan! gel pazar geeel geeel gel..
orada burada işte listeye adımı yazan insanlara çok üzülüyorum. bütüüün kelimeleri akıllarında tutmaya çalışışları.. soyadımı yazarken ki tereddütleri.. sığacak mı korkusu.. hadi ben alışığım. size de yazık insanlık..
neyse haydi yaşayalım bakalım sayılı günlerimizi.. şükür..


bu arada neden kimse Tarkan Gözübüyük ile alay etmiyor.. herkes efendi efendi söylüyor adamın soyadını. kıskanıyorum adamın karizmayı kimse alay edemiyor be.. halbukim gaaayet alaya elverişli bi durumda..
13 Ekim 2008 Pazartesi 0 şahıs gencim güzelim diyor

günlerden güz, mevsim sepya

hayat bizimle o kadar güzel oynuyor ki..
o kadar güzel hareketler yapıyor ki.. yerin dibindeyken bulutların üzerine ya da tam tersi istikamette çok güzel uçuşlar gerçekleştirebiliyorsunuz gün içinde. çok süper eğleniyor olmalı bizi seyrederken..
daha yaşım ne başım ne. hayat hakkında ahkam kesmek neyime. hergün yeni bişi öğreniyor bünyem. gün içinde aldığım büyüklü küçüklü derslerden artık bunalır oldum.. öğrenilecek nice şey varmış meğer. gelgit... genel bi gelgit hakim son zamanlarda.. kendimi bildim bileli dengeliyim. dengeliydim. bişiler oldu denge bozuldu. şimdi yeniden düzeni kurmaya çalışıyorum..iyiyim dersem bişi oluyor yine denge bozuluyor.. kötüyüm dersem daha da kötü oluyor.. pek konuşmuyorum içimdekiye bu aralar.. böyle sessiz olanı daha iyi. daha sakin. hadi bakalım

12 Ekim 2008 Pazar 0 şahıs gencim güzelim diyor

"bir kadını ağlatmak.."

Ahmet Altan'a bayılmam.. ancak bu yazı öyle bi yazı ki..
Öyle bi yazı ki.....
"Bir kadını ağlatmak çok zor değildir Aslında.Kadınlar her şeye ağlayabilir, Bir filme,bir şarkıya,bir yazıya,..En az erkekler Kadar yani.! Ama bir kadını yürekten ağlatmak zordur Eğer bir kadın yürekten ağlıyorsa, ağlatan onun yüreğine ulaşmış demektir. Ama o yüreğin değerini bilmemiş olacak ki ağlatan, gözünü bile kırpmadan Teker teker batırır iğneleri yüreğe..! İşte o zaman koca bir yumruk gelir oturur boğazına kadının..! Yutkunamaz, nefes alamaz; çünki o koca yumruk canını çok acıtır. Gözleri buğulanır kadının sonra,Ağlamayacağım der içinden. Ama engel Olamaz işte. Çünkü yüreğine ulaşmıştır birileri ve iğneler saplanmaktadır birileri ne Kadar karşı koyabilir kibir kadın. İnce ince süzülür yaşlar gözünden önce Birkaç damla, sonra bir yağmur seli..Ve Kadın ağlar; hemde çok..! Sanmayın ki gidene ağlar kadın! Gidenin giderken koparttığı yerdir onu ağlatan, orada bıraktığı yaradır. O yaranın hiç kapanmayacağını, kapansa bile izinin kalacağını bilir kadın,, O yüzden ağlar, ama bilir misiniz, ağlamak kadınları olgunlaştırır. Her damla daha çok kadın yapar kadınları. Her damla bir derstir çünkü. Bazen kadınlar ağladığında çoğu insan ağlama niye ağlıyorsun ki, değmez Onun için derler. Bilmediklerindendir böyle demeleri. Çünkü yürekleri acıyan Kadınlar ağlamazlarsa ölürler. İçlerindeki zehirdir onları öldüren.! Ağlayarak o zehirden kurtulur kadınlar, o irini temizlerler yaralarındaki..! Çünkü bilirler bilirler, o irin temizlenmezse iltihaba dönüşür yaraları Dönüşmemesi lazımdır oysa. O yüzden de bolca ağlarlar. Zaman geçer sonra. Kadınlar kendilerine sarılmayı öğrenirler. Umarım öğrenirler, yoksa ruhlar sapkın yollara çarpar kendini . Sapan ruhların doğru yolu bulması da yeni acılar demektir. Bunu bilir kadınlar, o yüzden eninde sonunda öğrenirler kendilerine Sarılmayı….. Çok ağlayankadınlar, bir çok şeyden vazgeçen kadınlardır aslında. Her damla olgunlaştırır kadınları evet ama olgunlaştıkça o safça İnandıkları aşk gerçeği onların gözünde küçülür. Küçüldükçe değerini yitirir ve işte o zaman kendilerine sarılıp, yeni Bir kadın yaratırlar kendilerinden. Güçlü,yenilmez,mağrur ve aşka inanmayan.. İnsanlar soruyorlar çoğu zaman neden bu kadar çok bekar kadın var diye; Hepsi kariyer derdinde olan. Çünki inançlarını yitirdi o kadınlar. Zamanında yüreklerine o kadar çok iğne saplandı ki, o kadar çok ağladılar ki.! Artık kendilerinden başka bir doğru olmadığına inanıyorlar, o yüzden kendilerine Sarılıyorlar. Çünkü biliyorlar ki sarıldıkları adamlar onları hak etmedi; Hemde hiçbir zaman..! Hep bir çıkarları oldu sarıldıkları adamların. E..O zaman niye sarılsınlar ki..! O da kim , ne diye sormayın artık. Çok ağlayan kadınlar, eninde sonunda KENDİLERİNE SARILIRLAR..? Çünkü..! AHMET ALTAN"
0 şahıs gencim güzelim diyor

karmaş dolaş

Yüksek Sadakat - Aşk durdukça
Yasemin Mori - Aptal
bugün bu ikisi geçti genelde kafamdan.. hoş parçalar
sevgili ego yetkilileri.. bugün 70dakika beytepede otobüs bekledim. dersimi kaçırdım. en üst mertebenizde çalışandan en alt mertebede çalışana kadar teker teker hepinize hoş küfürler ettim. küfürlerimde ego otobüslerini kullandım. çok çok çok sinirlendim. 70dakika otobüs beklemek ne demek yaa! nası bi zekaya sahipsiniz ya siz! çıkın gidin lan hayatımdan.. dersimi kaçırdım lan.. hem de ilk dersimi =/of..
neyse gençler
bu arada kaloriferleri yine kapadılar.. en sonunda kazana atıp pişiricem burdaki yetkilileri o olacak!.. iyice sinirlendim bu akşam ha..
bindik bi alamete gedeyoz kıyamete - maskeli beşler film müziğü
red hot - coldplay - travis - ben.. hepimiz yanyana olsak geyik yapıp şarkı söylesek.. heralde eririm halıya.. bi bi grup çalsa sonra diğeri falan.. gaz olur havaya karışırım heralde =)
faik oluyordum az daha bu akşam.. ayakkabılarımı çıkarmamak için giydiğim poşetleri bi kenara koydum bi daha olur da ayakkabımı çıkarmak istemezsem başka poşet kirletmeyeyim diye.. evet imge faik olabilirm belki. 2 tane kuskus kalmış poşette . sakla onları sonra yeriz.
olm şaka maka 3 olduk lan. durakta beklerken "genç"lerin muhabbetine kulak misafiri oldum ister istemez.. bi tanesi anlatıyordu işte.. adamın oğlu varmış. bu da benden büyüktür muhtemelen dedi onun için.. o adamın oğlu 88liymiş.. 88li!.. 88liler bundan büyük yani.. yani hakkaten yeni nesil diye bi olay var.. 88li!... hala nası ya diyorum.. bitiyo ya okul=S (gulp 3)
bodrum bodruum.. "bir zamanlar aşık olmuştum.. ama ismi neydi unuttum.." vay beee iyiymiş hocam=)
artık mont giymeye başlıyorum. kimse alay etmesin. dondum kaç gündür be..
bu arada sayısal kuponu vardı bi haftadır çantamda.. tamam lan bu kesin çıkar diye bi sayı düşündüğümde işaretledim ara ara.. oynamadım. sonuca gelirsek 1 tane bilmişim.. amaaa dün gece bi rüya gördüm.. birine bişi soruyorum "bişiyin sonu ne oldu"diye.. neyse efenim herkes cevabı veriyor.. birkaç kez daha soruyorum rüya esnasında cevabı unuttuğumdan.. sabah uyandım o iş için kesin öyle oldu diyerek.. neyse bugün haberi bi alıyorum.. hakikatten de öyle olmuş.. bilmişim=) yorgan tamamiyle örtülü idi.. hiiç geyiklere başlamayın derim.
hala ödev yapmadım ya..

bu arada, uno tam buğday ekmeğinden korkun.. 1 ay oldu hala küflenmedi.. merak hakim. si yu leytır elegeytır.
2 şahıs gencim güzelim diyor

plazmolemma tv aldım. beklerim.

sonbahar.. süper fotoğraflar çıkıyor meydaane.. bu mevsim şehaaneee..
artık benim ödev yapmam lazım cidden.. evet.. kendime not: ödevini yap.
diskokralı var tvde şimdi. okan bayülgen nası bi insan diye düşünüyorum.. ekranları bırakıp bırakıp geri dönüyor. denişik.
biz imgeynen aile olduk konşuu.. bi akşam sizi de yemeğe bekleriz. her akşam düzenli olarak yemek yapıp yiyoruz da biraz.. oh.. (bizi yenemeyeceğğn mayhoş ve türevlerii!)
cuma günü laba giderken bitki fizyolojisi var sanıyordum. bi girdim kurbağa föyleri var her yerde.. meğersem kurbağa kesecekmişiz. aşağıdaki fotoğraf da durumu çooooh gözel özetliyor.zira bakıp bakıp gülüyorum ben=)
eboköbe soruları.. piki..
bu arada doğumgünüsü hediyesi şeysi için zorlamıyorum efenim kimseyi.. evet zor bişi istedim.. evet canımız sağolsun heee...
tilivizyonunuzun sesini kısar mısınız.
şu odayı toplayam ben artık sanki..
yuuu ken deeens.. yuu ken caaayv.. heevin dı taym of yor laaayf.. (uu) siii det görl.. vaç det siin.. dig in dı densin kuiin.. nını nını nınııı..
olm yapraklar dökülmeden fotoğraf çektin çektin. sonra kupkuru dallar kalacak.. of



biz sakat sinek olmayı bildiğimiz gibi, ebabil kuşu da olmasını biliriz. by nihat dogan

bıas gaza aışkığm bıs gazaa...

tamam

10 Ekim 2008 Cuma 0 şahıs gencim güzelim diyor

doğumgünü hediyem


buldum!
bu sene hakikatten hediye olaraktan ne istediğimi buldum!
şimdi çok değerli müzisyen arkadaşlarım ile toplanacaz. benim sevdiğim parçaları çalacaklar ben söyleyecem! bunu diğer sevdiğim arkadaşlarımın da bulunduğu bar tipi bi yerde yaparsak hele.. cennete giderim heralde o an bilemedim şimdi..
of evet bu olmalı.. bisürü sevdiğim insanlarla toplanıp bi yere gitmeliyiz.. orda sevdiğim şarkıları söyleyip çok eğlenmeliyiz..
hadi böyle bi hediye alalım bana ne dersiniğzz =)
9 Ekim 2008 Perşembe 0 şahıs gencim güzelim diyor

anlık felsefe

Bence acı çekmeyi seviyoruz. Her şey yolundayken bile sırf acı çekmek için problem yaratıyoruz. Bunu o kadar doğal yapıyoruz ki normal geliyor. Belki acı çekmek normal gerçekten. İçimiz sürekli kabarmak zorunda. İçgüdülerimizde var acı çekmeyi sevmek. Bulutların üzerinde yaşamıyoruz ki yatalım. Ayakta durmak lazım. bi nevi uyarıcı bu da. Hani diyorlar ya seni değil seni sevmeyi seviyorum diye. Acıdan sonra gelen tatlının tadını daha iyi almak için acıyı istiyoruz. Resmen bunu kendimize yapıyoruz. Sonra suçu başkalarında arıyoruz. Acı olmasa tatlı bu kadar tatlı olmazdı şüphesiz. Bu döngünün yorgunluğunu yükünü taşımak zorunda olmasaydık keşke. Geçen aklımdan geçti; ne acı ne tatlı.. sıfır yorgunluk sıfır başağrısı..
Sizde de oluyordur muhtemelen bu. Acının o kendine has tadını seviyoruz elbet. Seviyoruz ki kendimize kimsenin yapmasına izin vermeyeceğimiz şeyleri yapıyoruz. Biz istemeseydik kim üzebilirdi ki bizi bu kadar?
Her şey yoluna girecek…
Teoman: “bir aşkın koması..”
Nasıl çıkarız ki bu komadan.
Her şey yoluna girecek….
Girmeli.
*sansür*
8 Ekim 2008 Çarşamba 0 şahıs gencim güzelim diyor

muhabbet olsuuğn.. gönüller coşsuğn..

-safiye-faik ikilisi, serdar ortaç, popstarları sunan kılkuyruk..
sözüm size. bi kalkın gidin. çıkın hayatımdan. görmeyeyim yahu. öğk. listede şimdilik bunlar var.du bakalım.
-Allah.. şükür.. hamdolsun..
-bu üçü dilime dolandı yine. hadi bakalım hayırlı olsun.. şükür..
-akşam ajansa bi baktık, ingiltere borsasında yüzde 6 düşüş.. şurda düşüş.. burda kriz.. orada bişi.. bizim tayyyyibimiz de "hamdolsun. böyle olacağı belliydi. gelip geçicek inancı var bende"demiş. hee hamdola heeee
-haaa..hazır yazıya başlamışkene.. efenim buradan sevgili mermeye, sevgili cerene, sevgili melikeye, sevgili seçile, sevgili beğenilerini dile getiren bütüüün camiaya kalbimiiin eeen derin yerinden gelen sevgilerimi sunar esenlikler dilerim.
-öğrenci evleri yönetimi! şu kaloriferleri yakın! küfürlerimi geliştirdim.. donuyorum ya yeter!
-yan taraftan gelen ses! bütün nefretim sana. artık kapınızı çalıp kibar bi şekilde susun demekten yoruldum ya! inşallah bu satırları okursun bi şekilde de bundan sonra hiiiiiiiiiiiiiiiç konuşup tv izlemezsiniz. çok büyük bi nefretim var duvardan gelen sese! odada tek başıma konuşacak değilim. öyle yüksek sesle müzik falan da dinlemem. yani sıfır gürültüyle yaşıyorum. çene bağlarınız kopsun dedim şimdi. evet dedim. oh
-rhcp - dosed
-"herşey yoluna girecek"
-duvara halı assam, otantik anadolu evlerinde olanlargibi.. sesi engeller mi diye düşündüm şimdi.
-bu arada 2 gündür ışığı açık unutup çıkıyorum odadan. akşam dışardan bakınca kim var lan odamda diye düşünür oldum.
-ütü yapsam süper olur.. yapayım birazdan bence.
-bi de rapor yazayım. bi de makale mi ne onu araştırıp özetleyeyim. bi de kitapları almaya başlayayım. defter falan. geçen yaz ultra özenerek tuttuğum organik kimya çalışma defterim kayıp.. hayatta ilk defa bu kadar süper bi defter tuttum ve o da kayıp.. bence muhteşem..
-bence artık ehliyet kursuna yazılayım. o davul derslerine de başlayayım. hayatımı düzene sokayım. ama noolur şu kaloriferler yansın önce.
-imge anne. dilda anne. biz aile olduk hello sanşayn. her akşam yemek yapıp yiyoruz. yapabilirsek ajansı izliyoruz hatta o sırada.
-ben foto işine de döneyim. birazını bastırayım da odaya ip gerip asayım. istanbuldaki gibin.
-cuma günü şu bio yu dinleyeyim.
-gençleer! ankamall da batman var hala.. imax de üstelik! ve inanın sırf aymaks yüzünden bu kadar helecanlı izledim bi filmi. aslında en tırtovski film bile aymaksta güzel olar bence.kalp gözü nü film yapıp koysalar hepimiz hayran çıkarız filmden.. öyle bi etki. imecın sevgili okur.
-ay ben daha staj raporu yazacaaam.. hatta daha onu hocaya soracam.. nası yapılcak diye.. ondan sonra rapora başlancak.. oyh. bi soğuk su içem bari.
-ben günbatımını izlemeyi çok özledim ya. 205. =/ gerçekten çok özledim hem de.. =(
-bugün mutfakta ayilecek yemeğimizi yerken hemen bitişiğimizdeki çamaşırhanede nası bi makina varsa yer titredi yarım saat.. öyle bi makina ki bence kendini zıplatıp zıplatıp duvarlara vuruyordu.. su kablolarını ısırıyordu.. üzüldüm garibana.
-acaba odanın içi soğuk diye mi sevemedim burayı.. hom sivit hom yazsam içinde durasım gelir mi.. bunu düşündüm şimdi.









0 şahıs gencim güzelim diyor

bilinçaltına giderken

kafamdaki kara bulutları dağıtmak için ne yapmam lazım onu düşünüyorum. bu gece de uyuyamıcam belli. bu dengesiz ruh hali çok yoruyor.umuyorum geçicidir. umuyorum yakında vazgeçerim buna sebep olacak yaptığım şeylerden. buraya ne yazacağımı da kestiremiyorum pek. içimden gelenleri diyemiyorum yine. kendi sonumu merak eder oldum. bi uyusam.. günlerce uyusam.. bu dengesizlik geçene kadar uyusam hep..
odamda yalnızım.. yine cevap veren yok..
yandan sesler geliyor hep..
soğuk.. oldukça soğuk..
bence çaresizlik inanılmaz kötü birşey.. çaresiz olduğumdan demiyorum.. bütün umutların bittiği yerde nefes almak imkansızmış gibi geldi bi an düşününce.
inanç..
çaresizliğe karşı ilaç belki. "herşey yoluna girecek" demeli.
herşey yoluna girecek.....
herşey yoluna girecek..
herşey ...
...
Travis'ten Flowers in the window dinlemek lazım...
7 Ekim 2008 Salı 0 şahıs gencim güzelim diyor

gelgit..

dün gece bi yazı yazdım buraya.. yazıyı yazarken kendimi mutlu hissettiğimi yazdım.. ancak o kadar gelgitmiş ki.. o kadar geçiciymiş ki.. gece tam 2 saat yatakta gözüm açık yattım.. uyuyamadım.. düşüncelerimi durduramadım.. üşümeye başladım.. titredim.. yorgan battaniye kat kat giysiler.. hiçbişi kesmedi.. kendimi inanılmaz kötü hissettim.. saat 4 e kadar süren bu durum, sabah uyanıp aynaya baktığımda saçımda bi tane beyaz farkettim.. ki son zamanlarda ıncık cıncık bakarken saçıma bu öndeki beyazı hiç farketmemiştim.. bi gecede beyazlama dedikleri olay varmış gerçekten..
nazar değdi belki de.. belki de orada birileri gerçekten var.. gerçekten yazılarımı okuyorsunuz belki.. sizleri de mutlu ediyorumdur ya da üzüyorumdur.. kimbilir... uzun zamandır kısa süreliğine de olsa mutlu olduğumu yazmamıştım.. belki onun nazarı değdi..
bu arada orada burada otururken bi başıma. bi kağıt çıkarıp öyle aklımdan geçenleri ya da etraftan kulağıma takılanları yazıyorum.. eğer bi yerlerde bi kağıt bulursanız.. yazarı belki benimdir.. hu novs..
beklemedeyiz. tamam.
2 Ekim 2008 Perşembe 0 şahıs gencim güzelim diyor

kaşınmayı ben istemediydim ama..

efenim.. hangi kızımızın annesi, upuzuuun simsiyah saçları.. simsiyah kaşları gözleri olan 20 yaşındaki evladının saçlarını aniden "sıkıldım" diyerek boyatmaya kalkışır, sorarım size?
pekiii.. hangimizin evladı, "iyi peki tamam" diyerek dünyanın en bezgin insanı olarak boş bi anında annesine onay verir?
peki ya hangimizin iki eski emekli kuaför teyzeleri annenin komutları ile alınan boyayı hazırlayıp yeğenlerinin cağnımm saçlarına sürmeye hazırlanır?
sonuncusu pek uymadı ama olsun önemli değil. ankaradayken annem bi gün telefonda kızım saçını boyayalım dedi.. ben de heeeee tamam dedim. istanbula geldim. boya almaya gittik.. ki belirteyim içimde en ufak bi aman da saçımı boyatayım da aman da değişiklik olsun da aman da pek gözel olayum isteği hevesi vssi yoktur.neyse abi
akşam şarabımızı alıp teyzemlere gittik.. onlar da sağolsun çok içtiler.. tövbe tövbee.. neyse.. annem kaşındı elimizde iki kutu terracota boyası bi kutu da kızıl bişi var.. o kızıldan aralara atmayı düşünüyolar ışıltı neyim olsun diye.. ya da tümden terragot mudur nedir ona boyayacaklar.. yok dedim tümden boyatıp kendimi tanınmaz edemem. dünyada olmaz.. falan filan bi baktım bu terragotu teyzem boya kabına sıkıyor.. içinden çıkan boya turuncu.. hönk dedim yok dedim bunu tümden sürmeyin dedim...annem sinirlenişime gülüyor.. ben onun gülmesine daha da sinirleniyorum..çok güzel olacak çok güzel diyor. her duyuşumda çok afedersiniz bi tane nah hareketciği yapıyorum ellerimle.. sandalyeye oturuyorum.. şimdiden pişmanım ben diyorum.. teyzem üzülüyor.. tecavüz kaçınılmazsa zevk alacaksın diyorum kendime birkaç kez..annem bu sinirime oldukça gülüyor..teyzem daha işleme başlamadn pişman olduğumu duyduğunda planı değiştiriyor.. elimizdeki teragot adlı boyayı balyaj şeklinde aralara sürmeye karar veriyor.. alüminyum folyolar çıkıyor ortaya. kuzenime şarabı kadehe doldurmasını söylüyorum..bi tane folyo geliyor elime.teyzem ufaktan saçları sarıyor tutam tutam.. şarabım hala yok meydanda.. tam bu sırada annem bi kez daha "çok güzel" diyor.. işte bu sefer yaptığım nah hareketciğini güzel bi ses çıkarmak suretiyle başarmış oluyorum..elimdeki alümiyum folyo parçasını saklıyorum artık hatıra olsun diye.. ve yarım saatlik bekleyiş başlıyor.. şarabı evde bulunan çakımsı bişiyle açmak zorunda kalıyoruz.. annemlerle uzun süre açmayı beceremiyoruz. en sonunda açmayı başarıyorum.. tadını beğenmiyoruz sonra.. annemin alırken hafif çakırkeyf olduğunu düşünüyoruz biraz. neyse kafamdaki folyolarla aynaya bile bakmıyorum..yarım saat bekliyoruz.. teyzem arada kontrol ediyor folyolardan birkaçını. en sonunda banyoya giriyorum.. annem teker teker açıp suyla yıkıyor.. sonra şampuan, saç kremi ve ben başbaşa kalıyoruz.. saçlarım odundan daha sert.. kendimi salak ilan ediyorum o an. şişedeki kremin yarısını harcayarak az biraz yumuşatmaya çalışıyorum.. her durulayışta aynı odunluğa dönüyor.. ellerim ıslak olmasa saçlarıma da esaslı bi hareketcik yapıp güzel sesler çıkarıcam ama denememeye karar veriyorum.falan filan derken.. barajlardaki suyu daha da azaltmışken içimden topbaş düşünsün bencilliği geçiriyorum. ne de olsa misafir sayılıyorum şimdilik. banyodan çıkıyorum.. aynadaki buharı silip ıslak saçlarıma bakıyorum.. bişi anlaşılmıyor. içeri geçiyorum. teyzem fönü eline alıyor. kurutmaya başlıyor. yok diyorum gerek.rengi görelim diyor.. ben daha aynaya bakmadan herkesler çok yakıştığını söylüyor.. peki diyorum. ama pek inanmıyorum aslında. eski saçlarımın yumuşaklığını eşekler gibi arıyorum o an. derken eve gelip güçlü ıık altında bakıyorum..
kızıl kahve gibi bi renkte yapılan "ışıltı" kendimi "kınalı kuzu" gibi hissetmeme sebep oluyor.. kendi kendime uzuuun bi süre söyleniyorum.. annem ses etmiyor.. odaya geçip bilgisayarı açıyorum ve bunları yazıyorum..
şimdi müsadenizle puzzle terapime devam edicim..
ha bi de lütfen beni mutlu etmek için saçlarım hakkında mükemmel olduklarını söylemeyin.. eğer gerçekten beğendiyseniz bayıldıysanız geceleri rüyalarınıza giriyorsam gibi beğeni seviyelerinde beğenirseniz dile getiriniz.. onun dışında biraccık sabit fikirliyim ve fikrim de pek beğenmediğim yönünde.. anlayışınız için teşekkürler
bizi tercih ettiğiniz için teşekkürler falan..
beklemedeyiz. tamam.
 
;