30 Kasım 2009 Pazartesi 0 şahıs gencim güzelim diyor

hello angara

pek hoş bulmadım bebişim. yo soğuğundan ayazından değil şikayetim. artık sevmiyorum seni. istanbul hiç sevinme seni de sevmiyorum. başka şehirlerde iş bulacam ben.
yol yine git git bitmedi. bi de dünya tatlısı üniversiteli bi genç kız vardı yanımda. megapopolu. pek güleryüzlüydü sağolsun. daha otobüse yeni bindik, sevgilisini aradı, "canıım şu an köprüdeyim of çok güzel yaaa.. ayy... deniiz.. masmavii... evler gemileer..." diye mıymıy konuşuyor. bi ara trip attı galiba çocuğa. ben kitap okumaya çalışıyordum zira tam dinleyemedim. dünyatatlılığı da şöyle oluyor, içim darlandı 450km boyunca. insan bi gülümser he mi. ya da atıyorum bişi ikram ederken bile eccük sıcak tonlamaylan sorar demi. yoh. insanlık ölmüş. (antiklişe timi, kapının arasına terlik koydum, uykumda gel bebeyim)
insan 4 5 günlüğüne evinden köyünden ayrılırken derli toplu bırakmalıymış ortalığı onu gördüm. buzdolabımda bi nimet çürümesin nolur ya. yarvalıyorum ya. yemekler küf olmasın, şeker de yiyebilsinler. litfen ya.
geleli 3 saat oldu, hala valizi açmadım.
banyo yapmam gerek, gözlerim kapanıyor.
durup durup "lenka - trouble is a friend" mırıldanıyorum.
mp3çalarımı azarlayasım var, 5 saatlik yolda 3 tane kaliteli ince kalem pil bitirdi göt.
yarın sabah 9da dürdaneye gitmek ço zor. of. ölüm.
ankara seni hiç özlememişim.
ha bi de, gökçek'in eceli yaklaştı bence. adamı yokluyorlar. akşam armada'nın orda otobüs beklerken baktım kimse ego neyim basmıyor. oha dedim. istanbul'da bile yapmadılar lan. akbil kullanıcılarına %50 indirim oldu o kadar. burda bedave. gökçek.. bedave... gökçek... bedave?...

çarşamba günü kütüphaneye gitmezsem allah bin belamı versin diyesim geliyor. artık ödevden kaçmamalıyım. kıçımı kaldırıp merkez kütüphaneye gitmeliyim.

yarın sabah ders..
off...
1 şahıs gencim güzelim diyor

gözlerim dolu, uyku akıyor şıp şıp. şap şup.

  • o kadar uykum geldi ki seni bile yiyebilirim sanşayn. yarın yoldayım. ("şoray uzun yolda" aklıma geldi. hüzünlendim) of. artık Ankara'ya giderken o kadar sıkılıyorum ki kelimeler kifayetsiz kalıyor. o yol git git bitmiyor. ömür geçiyor o yol bitmiyor gibi geliyor. halbusem ilk seneler ne kadar severdim, İstanbul'a sırf aman yolculuk olsun biraz da diye gittiğim falan oluyordu. bu yaz eve dönerken artık doyduğumu anladım. anaaym.. bitmiyor valla lan. hayır düşünüyorum karşılayanım yok diye mi falan. oluyor bazen Aşti'de bekleyen ama yine de garip işte. doydum ben doydum.
  • sıcak şarap sezonu diyorduk evet. mevsimi geldi. şöyle ayvalı tarçınlı.. yapmak içmek lazım evet.
  • bugün aklıma durduk yerde "santana - game of love" geldi. hatta söylemesi ayıp lavabodaydım efenim. (kızlara lavabo , oğlanlara tuvalet dirler ya hani.) mırıl mırıl başladım şarkıya. enam dedim. nerden geldi ki aklıma dedim. falan filan derken bugünlere geldik işte.
  • arada aklıma "ben kalender meşrebim" geliyor. "biraz da tombul olsun" diyorum. hehe diye gülüyorum bi de utanmadan.
  • valiz şeysi hazırlıyorum. bu sefer ço çılgın bi valiz oluyor. babamın kütüphanesinden 4 roman aşırdım. eski cd-dvd arşivimi doldurdum. vee 1000 parçalık pazıl atıyorum hobilere doymayıp. pazılla angarada boş galmayacağımı umarken bi bakıyorum yünle şiş falan koymuşum (söylemesi ayıp bere örüyorum da ben, komşuteyze öğretti bu bayram bana. mehehe) Ankara'da odaya kedi attımmıydı bu iş tamam. huzur cenneti.
  • ha ne valiz diyorduk. işte yemek börek çörek neyim de dolduruyorum. olm iki pantolon iki hırkayla gelmişim. burda ne giyeceğimi bilemedim. koskoca valizi boş getirdim tamamen bunlarla doldurup götürüyorum. hey allaam yareppim. (ders çalışmaya gidiyorum angaraya sözde) (ama yoh çalışacam lan)
  • saçlarımı kestirdim. ama uzunluğunun yarısı gitti. bayaa gitti. of alışamadım gibi. necibella keserken ne kadar rahattım oysa. uzun saça doymuşum ya.. "kes hamuğagoyiim, onla mı uğraşacam yuaa, kökü bende hacu, kes gitsin acıma" peheey... kırmızılar da gitti gibin..
  • beypazarı'na gidelim pilav yiyelim. kar yağsın mangal yapalım. kapadokya'ya gidip hem foto şeysi yapalım hem şarap içelim. gözümüzü dört açalım. trafik kurallarına uyalım uymayanları uyaralım.

si yu.

(ajdar kimbilir nerde napıyor. hele tardu flordun.. )

gecelerisenogecegezenlereaçbirsor! öküze ilham.

27 Kasım 2009 Cuma 1 şahıs gencim güzelim diyor

bayram çucuu

Bayramda en sevdiğim şey evde oturmaktır. misafirler gelsin misafirler gitsin bayılırım. onlara tatlı ikram etmekten çok hoşlanırım. yanlarında gülümseyerek oturur sorularına güleryüzle cevap veririm. çünkü onları çok severim. yanlarında hiç uykum gelmez çünkü önceki gece erken yatıp sabah erken kalkmışımdır. zaten çok eğlendiğim için uyku aklıma bile gelmez. o misafirler gidip başka misafirler gelince neşe sarar dört bir yanımı. eğer uzak akrabalar gelmişse kimin nesi olduğumu çok iyi bilirim. bi çırpıda bütün akrabalık ilişkimi sayarım. kahve pişiririm onlarca. cezvede tekrar tekrar kahve pişirmek hiç sorun olmaz benim için. kirli tabakları makineye dizerim. makinada yer kalmamışsa hemen elimde yıkarım. çünkü başka misafirler de gelebilir, hazır olmak gerekir diye düşünürüm. bayramdan önce evi en ince ayrıntılarına kadar temizlemişimdir. hazır ve nazır olmak çok hoşuna gider ailemin. beni daha çok severler. ama zaten beni çok severler. o yüzden daha çok nasıl severler anlamam. bayram günü arkadaşlarımın büyüklerimin bayramını kutlarım. eğer onlar uzaktaysa, bayram mesajı atmam. ararım sohbet ederim. böylece hiç olmazsa gülümseyen sesimi duymuş olurlar, sevinirler diye düşünürüm.
eğer bayram kurban bayramıysa, mutfakta kurban eti parçalayıp paketlemek çok mutlu eder beni. annem kavurma yaparsa ona da yardım ederim. mutfakta işim yoksa, evimize gelen küçük çocuklarla ilgilenirim ki annemler rahatça oturabilsinler. küçük çocuklarla ilgilendikten sonra ben de büyüklerimle otururum. bana bakıp gülümserler. zaten bisürü harçlık vermişlerdir. bayram ne güzeldir. kapıya gelen mahalle çocuklarına şeker veririm. herkese güleryüzlü olurum. yerimden elli kere kalkıp kapıyı açmak hiç yormaz beni. yüzüme tatlı bi pembelik gelir.
misafirler gittikten sonra hemen evi toplarım. akşamyemeğinde anneme yardım ederim. harçlıklarımı sayar erkencecik yatarım...

"ben boğün ço sıkıldım. üstelik ne öğrenciliğim ne gurbetçiliğim üzmüyor büyükleri. beş barasız..."
24 Kasım 2009 Salı 4 şahıs gencim güzelim diyor

şansım için fan kılab kurcam!

bayılıyorum kendisine. bu kadar şanslı bi insan.. yok.. görmedüm. siz de görmediniz. hani eskiden sahara çölü kutup ayısı araştırma topluluğu vardı hatırlar mısınız. he. ben işte ordaki başbedevilerdendim. sonra devir değişti devran döndü kapandı o grup. (gönlümüzde yaşıyor) bedeviliğim geçmemiş.
"herkes yapıyor, ben de şansımı deneyeyim dedim."
"herkes yapıyor, ben de şansımı deneyeyim dedim."
"herkes yapıyor, ben de şansımı deneyeyim dedim."
...
yukardaki anlatım bozukluğunu bulunuz. çok kolay. ben.. şans... denemek...

çok güzel şeyler yaşadım bugün.
aksiyon, macera, adrenalin, heyecan, mutluluk, komiklik, korku, dehşet...
ama şansımı denemeyeceğdim.
yapmayacağdım.
merak edenler için: 1+1 'imde tek başıma kalmak boynumun borcu. misafir yassah gardaş!

ah ulan ah..
bu muhteşem geceyi sizler için uzun uzun yazıp, senaryolaştırıp filme çekecem.kuşaklar ders almalı bundan, uşaklar.
üzgünüm espri için. acımadım size.
22 Kasım 2009 Pazar 3 şahıs gencim güzelim diyor

evet bişmanım.


ilkokul 3. sınıftaydım. 250.000 liralık kağıt paranın benim için çok değerli olduğu zamanlar. o günkü ders bitmiş, bütün sınıf servislere koşmuştu, çantalarımızı koltuklara attıktan sonra servisler kalkana kadar dışarda muhabbete devam edicektik her zamanki gibi. çantamı bıraktıktan sonra indim servisten. arkadaşlarıma bakındım. beklemeye başladım. o sırada uzaktan bir kız seslendi yaşıtım sayılacak yaşta. "Arkadaşıım, benimle arkadaş olur musun?" dedi. Hiç düşünmeden "Benim bi sürü arkadaşım var kusura bakma" dedim.
Hala çok pişmanım...
aradan kaç yıl geçti, ara ara hatırlarım, bu sabah da aklıma geldi. hala deliler gibi pişmanım. çocukluk işte tabi. insan ne dediğini bilmiyor. ama kızın yüzü gözümün önünde.
Bazen yine böyle diyesim geliyor kimi insanlara. bu kadar sert bi şekilde değil tabi. ama hemen sonrasında aslında ne kadar yalnız olduğumu hatırlıyorum.
(şimdi yalnızlık derken yanlış anlaşılmasın, tabi ki arkadaşlarım var, ama bi başımızayız ya şu hayatta..)
(hayat hakkında yine bi genelleme, yine bi cümle. bugünkü sıramı da savdım.)
20 Kasım 2009 Cuma 0 şahıs gencim güzelim diyor

come away with me

http://www.youtube.com/watch?v=GheTxJ1F-mw

dilerdim teknik bilgim süper olsun, videoyu bilgisayara çakızladıktan sonra hop buraya atayım ya da yo efendim, yutubtan başka yerde bulayım. karınca kararınca..
şarkının orjinali değişsin. bu olsun.
(ha burdan tekrar Norah'ya sesleniyorum, arkadali riffleri son albümünde bi şarkıda kullanmışsın, yemedim. gözümden kaçmadı canum.)

"he loves me, he loves me not" izledim demin. psikolojik hastalıklar hoş değil cidden. ayıp.
18 Kasım 2009 Çarşamba 6 şahıs gencim güzelim diyor

blogsahibi yeniden sanal sahalarda. peheey.

geleneksel ilk vize sıçışlarından sonra tekrar karşınızdayım ahali. gah gah gülmeyeceğim bu vakit. biraz melankoli var bünyede. (ço üşüdüm dışarda ondan mütevellit sanırım)
aslında son günlerdeki halim gayet güzel, umut verici, canlı heycanlı, kıpır kıpır fıkır fıkır ve ötesi. daha da abartırım ama kasmayorum. ama az önce ayaklarım böyle bi yere basar oldu. burcu napıyosun kızım kendine gel dedim. camı açtım. soğuk vurdu yüzüme. ayıldım yeniden.
ya ne bileyim böyle güzel şeylerin olacağına inanıyorum. inandırıyorum kendimi. ha göt olabilitemi de tahmin ediyorum ama yine de minik bi umut saçmalatıyor kendimi.
odam sessiz. yeni filmler buldum. yeni müzikler. yeni kitaplar aldım. böcek falan kalmadı etrafta. karnım tok sırtım pek. bi de kahve yapsam..
geçer mi ki bu gerçeklik, yeniden yükselir miyim yukarı :?
(aklımdan geçen şarkıyı seveyim.: pencereden kar geliyor. )
10 Kasım 2009 Salı 0 şahıs gencim güzelim diyor

sabahları beni ne uyandırır bilir misin tomıs

uykusuz kalınan veyahut (veyahut!) az uyunan gecelerden sonra sabah beni ne uyandırır ha bilir misin beybi?
bilgisayarı açıp iki internet görmek
durmadan çalan (35dakikalık canlı performans) telefon sesleri
annemin sevgi şeyleri
47 derecelik hava sıcaklığı
...
pekii sınav çalışmam için erken kalkmam gerekiyorsa beni ne uyandırır bilir misin?
rabırt, üzülme. sıçtın mavisi kokusu da keskindir, insana yatağını terkettirir. (o sıcak, masum, cennet bahçesi yatağı!)
görüşmek üzere liza. sen bunu okurken ben "canımız sağolsun modu" ile "embriyo okulda, embriyo tatilde, embriyo ormanda.." adlı serileri yaşıyor olucam.
hayat zor ve çetrefilli!
8 Kasım 2009 Pazar 1 şahıs gencim güzelim diyor

bilgisayarımın yurduminsanı halleri


kesin bana bişi demek istiyor. kesin söylemek istediği bi olay var. çok yaklaştım hissediyorum. yoksa niye bilgisayarı açarken yarım saat "hoşgeldiniz" yazısı dursun ki? "bıçak kesmiyo abla" yapan esnaf gibi ne diye o yazıyı gözüme sokar ki. fazla ısınınca kapanır oldu. acaba biraz da ders mi çalışmalıyım ondan mı evhamlanıyo canım ev arkadaşım, müziğim televizyonum yazım çizim herbişeyim.
7 Kasım 2009 Cumartesi 1 şahıs gencim güzelim diyor

kalpsiz!



Son iki ayda o kadar çok böcek öldürdüm ki Raid, Detan vs.'den farkım olmadığını düşünüyorum. yolda yürüyen böceği bi bakışımla öldürebilirim. adam acısından ölür, zehri geçtim. terlik stillerim çok gelişik. canlının konumu önemli değil, tavan taban perde pencere kalorifer peteği arası.
hahaha.. hatırlarım daha dün gibi ilk öldürdüğüm böceğin çıtırt sesini. nası kanım çekilmişti.. nası bi anda hayattan soğumuştum, kulağımdan ses gitmemişti.. ölüsüne bakamamıştım uzun süre. hey gidi hey..
o sesi duymadan bi günüm geçmiyor artık. hayır cidden anlamıyorum. kasım ayındayız insafsızlar! götdonduran soğukları var dışarda (son iki gün hariç) hanki yüzle geziyosunuz, utanmadan evimde dolanıyorsunuz anlamıyorum kü..
ha bu yazıyı yazmamın sebebi ne kadar canileştiğim, entomoloji dersindeki halimi merak edişim, daha ne kadar böceği acımadan öldüreceğim, yo efendim bi sürü günaha girdiğim falan değil. (Artık öldürdüğüm böceklerin günahının hesabını veremicem bence. sayısı bini bulmuştur...) şöyle ki odamdaki böcekler aynı tür. hepsi "uğurböceğinin biraz uzuncası, (dermopter olduğu iddia ediliyor.) ne yer ne içer, kaçta yatar, en sevdiği film nedir falan filan her bi haltını öğrendim serserinin. bi yuvalarını bulamıyorum. bana kalırsa duvarımda delik var ordangiriyorlar sürekli..
ne diyordum.. yazıyı yazmamın sebebi akşamüzeri odadan çıkmadan evvel olası böcek kontrollerimi yapıyordum. perdede uğurböceği gördüm. şaşırdım kendisine. toplumun bu canlıya yaklaşımı, nasıl da sevimli bulduğu aklıma geldi. bilinçaltımın bu hallerini yemedim. terliği aldığım gibi çıtırdattım bedenini. sonra bi pişmanlık..
uğur böceğiydi. diğerlerinden farklıydı. onu elime alıp dilek tutucaktım. sonra da pencereden dışarı üfleyecektim. dimi. oysa terlikle içini dışına çıkarmış iğrençliğime iğrençlik katmıştım. yaptığım bu pislikten sonra kendimi koltuğa attım düşüncelere daldım..
ya uğurböceğini öldürdüm diye işlerim ters giderse, naletlenirsem dedim. nitekim herkes hayvanı görünce sevinç çığlıkları atıyor, dilek dilemeye doymuyorlardı. bi öpmediği kalıyordu insanlığın..bense şirinşeyü hayvanlıktan çıkarmıştım.. kesin işlerim ters gitmeye başlayacaktı.
sonra kendime geldim. burcu dedim. o hayvanın diğer gardaşlarından ne farkı var hağ dedim. bağırdım kendime çılgın gibi. ayağa kalktım.. onun argadaşları ölüyorken bu hayvanceğızın nasıl yaşatırsın, nerde eşitlik.. nerde gardaşlık dedim. senin evine her destursuz girenin sonu terlik demedin mi gızım, şimdi niye yoldan dönüyorsun benle konuşuyorsun dedim. hem kendi cümlelerimi söylüyor hem de vicdanımın yerine konuşuyordum. görseniz ne kadar tatlıydım evimde kendi kendime konuşurken. (evime gelince uzun süre anlamsızca yüzünüze bakıyorum, haberiniz olsun. evde kimseyi görmeye alışkın olmadığımdan, garipsersiniz korkarsınız diye söylüyorum, herşey insanlık için)
bilgisayar müzüğünün karıştır modu bedükten heartbreaker gönderiyor bana. peki ya siz? hala istediğim şarkıları ulaştırmadınız lan! nası yollayabiliriz hayatımın en komik insanı diyen de yok. gönül koyuyorum bak..
üperim.
6 Kasım 2009 Cuma 0 şahıs gencim güzelim diyor

başlık aslanın ağzında

ulan ne ara bitti yan gelip yatış günlerim.. daha dün sınavlara çok var diyordum. al işte yine yumurta kapıya dayandı. of. embriyoloji çok kıl bi ders. sen sen ol, alma arkadaşım. valla.
haftasonu için muhteşem planlarım var. hava nolursa olsun ders çalışıcam. çok pis kararlıyım. hatta bu akşam başlıcam çalışmaya ama şimdi başlamıyorum. how i met your mother izlicem şimdi çünküme. izlediğim bölümler ama olsun. alışkanlık oldu yeniden.
siz canım sanşaynlarıma mini bi playlist hazırladım. hadi yine iyisin lan
travis * j. smith
santana * black magic woman
sublime * santeria
starsailor * all the plans
norah jones * chasing pirates
rolling stones * rain fall down
w.a.s.p. * sleeping
lenny kravitz * dancin til' dawn
listeyi yazmamın amaçlarından biri de hayırsever gardaşlarımdan bunları yollamasını istememdir. hadi be hacu
+ ankarada foto turu krizim git gide büyüyor. bildiğiniz gruplar neyim varsa söyleyin, katılayım kaynaşayım
ha bi de hepinize "uzun zaman beklediğiniz yemekleri kargoda karşılama anları" diliyorum efenim. zira dün bi masaya çıkıp göbek atmadığım kaldı. canım anam önceki yazıdaki ilk 3 dünyagüzelini yollamış bana. oyh.
yemek falan yapayım ders çalışayım. öperim gençler.
(5oo) days of summer. kıps!
3 Kasım 2009 Salı 2 şahıs gencim güzelim diyor

canımçekiyordeliiigibiigibii

1. Selanik Kurabiyesiki kavala kurabiyesi de denmekteymiş kendisine. of! bademli muhteşem bi lezzet. uzun süre de bozulmuyor. olsa da yesem. aman. oyh.yesem yesem bıkmam lan

2. Lahana dolması
ooooooff! o kadar çok canım istiyor ki anlatamam. anlatamıcam ama yine de kastırıyor yazıyorum sizlere. anneannemin elinden çıkmış olacaklar tek şart bu. çünkü zibilyon tane yerde yedim, hiçbürü ona benzemedi. (bkz. how i met your mother 4. sezon,marshall'ın hamburger olayı) of ço istiyom valla
3. kestane
kestane istememe şaşırmıyorum artık. dolabımdan eksik etmiyorum. asla bıkmam heralde kestane yemekten. bi adaya düşsem sadece kestane alırım. çiğ ossun, mangal ossun.. köz ossun.. yeter ki haşlama olmasın. en sonra çare haşlamasını yemek. yok lan. kestane olsun çamurdan olsun!
4. çilekli turtaof bebek! bu arkadaş aşık olunmasın da napılsın! altta nefis hamuru, üzerinde muhteşem kreması, tepesinde çilekleri, en üstte de hafif jölesi.. oyy... bildiğin yutkunur oldum. allam ben nerden başladım bu yazıya ya.. kendi kendimi mahveder oldum lan
5. evpastası

sedat'ın doğumgünüsü için yaptığımız. içi vanilyalı muzlu, dışı çikolata kremalı, sade kekli.. of buket. sabah nası keyfile yedim anlatamam ya. tadı damağımda yeminlen. ağzım sulanıyo na şimdi. bana bi pasta tabağı alın, her gün pasta yiyelim ee-mee yerine. of.oof..
not: fotoğraftaki benim tabağım. görüntüsüne rağmen (yine buket imzasına rağmen. meh meh.) muhteşem lezzette kendisi. bi tabak bulsam aynısını sabitlicem buzdolabıma. of ...

allaam sen kimseyi aç bırakma. dinimiz amin.
2 şahıs gencim güzelim diyor

uçkasim

insanın televizyonun olmaması, her gün gazete almaması çok garip bişi. internet de eserikliyse bi gelip bi gidiyorsa hele oyy oy..
hemen hemen hergün annemle doğuzgıribi üzerine konuşuyoruz. onun tavsiyeleri, yemem içmem gereken şeyler, bulunmam gereken ortamlar ve daha niceleri. haberleri falan izlemediğimden dünyadan bi haberim aslında. güzel ama. sakinim gayet. mesela gündemimin başlıkları şöyle: mantarlı böreği tavada nası yapıcam.. cumaya slayt yetiştirmem gerek.. çamaşırlar birikti.. bi ara meyve yiyim süt içiim.. lan kitap falan okusam.. o değil de fotoğraf turu yapsam...
parazitoloji dersi öğretmenimin dediği gibi.. ne kadar az bilirseniz, o kadar ço mutlu olursunuz.
hocam sınava da bu mantığı uygular umarum.
ha doğumgünü hediyelerimi incelerken kendim hakkında inanılmaz bişi keşfettim! ço şaşırcaksınız eminim. meğersem ben yazmayı seviyormuşum argadaş! yaaa.. kırk yıl düşünsem aklıma gelmezdi. selüloz ağırlıklı hediyelerimi ço sevdim. deri kapaklı defteri sapık gibi kokluyorum sonum iyi değil o ayrı.
bükötcüm, verdiğin şarkıları dinledim bitti, yeni şarkı istirem!
ha bi de burdan umut sarıkaya ya seslenmek isterim, umutcum, nerde gördün, nerde konuşmama kulak misafiri oldun bilmiyorum ama o aşkımızın meyvesi aytek karakteri üzerinde payım olduğunu düşünüyorum! yazdan beri ekmek yerine ee-mee diyorum(şimdi tonlayamadım ben sana sanşayn, bi ara ara beni üfliyim kulağına) arkadaş ortamımda gayet hayran bu tabire. sen bunu "eppek"e çevirerek kandıramazsın beni bebeyim. öperim.
of.. merkez kütüphaneye gidip kipat almam lazım ya..
üşeneyazdım.
sıradaki şarkı saa gelsin! : Coldplay - strawberry swing.
pencerenin önüne oturup bulutları izlemek ço güzel lan 8)
doğuzgıribi uzak ola hepimizden. dinimiz amin.
ha bi de bugün bi ara kar atıştırdı, dötüm dondu. havalar ısınsın, bahar gelsin lön
1 Kasım 2009 Pazar 4 şahıs gencim güzelim diyor

blogsahibi akıllı ol lan


şimdi efenim şöyle. benim bu aralar pek yazasım gelmedi. doğuzgıribi olsun.. beytepeninbibergazlari olsun.. gündemde pek çok konu var ama yazamadım işte.
kütüphanedeyim şimdi. internete girmeye geldim. niçün? odamda internet yoh. böyle bi günde internet olmazsa noolur he. insanın doğumgününde internetsiz nasıl yaşanır. teknoloji çağında yaşıyoruz, feysbuktaki doğumgünü mesajlarını okumadan nası güzel bi yıl geçirebilirim? mümkünatı yok. zaten hava kapalı.. kampüs yağmurlu. kahve-film-battaniye günü bildiğin.
o diil de günü gününe çalışmak lazım. ödevleri halletmek lazım.
kütüphanede telefonla konuşan birey yasaklansın. yerine belgesel yayınlansın. tenk yu.
ha bi de doğumgünümü kutlayan herkeslere teşekkür ederim efenim. gönül ister bi araya gelelim, hepinizi benim odaya atayım, sıcak şaraplar sıcak sohbetler edelim. ama pazar günü kim o koca kıçını kaldıracak da gelecek di mi dostum!
gidecem kendime pasta yapacam. o yee!
hepsini de ben yiyecem. tabi tanrı misafirleri için de bişiler yapabiliring belkim. tenk yu egeyin.
hakkaten arayıp soran, kutlayan herkese teşekkür ediyorum. sağolun varolun.
(hala hepinizi odama atma fantazim var, aym sori)
yazar iç ses: aslında doğumgünü falan çok tırt. olay fotodakinden ibaret. iyi ki doğmuşum. eee. sonra?
yazar iç ses savunması: ama siz yine de kutlayın sanşaynlarım. siz de iyi ki doğmuşsunuz. sizi çok seven hello sanşaynınız. muç.
 
;