bombella film geliyor!

Filmin adı "Tahammülsüz". Esasında komşudan yana yüzü gülmeyen evde oturan insanı anlatıyor. Sürekli tetikte olan birey, herhangi bi kapı çarpılma sesine ya da efenime söyleyeyim HAOAHAOA diye gülme efektlerine karşı oldukça duyarlı. Seyircide acıma duygusu ile başlayan hisler film devam ettikçe aksiyona dönüşmekte. Tarantino'nun aranmadığı kan dolu sahneler özellikle kaçırılmaması gerekenler arasında. Sufizm ile entomoloji filmde kendine yer bulmayı başarmış konulardan. Sabır aşamaları, böcek savaşları filmin devamının geleceğini haber veriyor sanki seyirciye. Herkesin kendinden birşeyler bulacağını düşündüğümüz bu filmi kaçırmamanızı tavsiye ediyoruz. iyi eğlenceler.

doa-dua yürüyüşleri

bu cumartesi ikincisini düzenledik ama pek katılım olmadı, uyumayınız sayın beytepeliler! bu yürüyüşleri kaçırmayınız lütfen. ilkini aslimuyla gerçekleştirmiş olduğumuz yürüyüşün duası işte "aman herşey güzel olsun, ikinci dönem hayırlı olsun" falandı.
ikincisini tek başıma gerçekleştirdim (ki bence böyle de güzel oldu) bunun duası da "aman ço güzel fotoğraflar olsun bu çektiklerim, hadi güzel kareler göreyim, aman da kampüs boşken negzel" oldu.
şimdi sizleri ilki ve ikincisinden minik anlarla başbaşa bırakıyrem. haftaya aynı saatte aynı yerde görüşmek üzere!

barınak

Gölbaşı köpek barınağına gittik bu pazar. her ne kadar hava yağmurlu olsa da yüzlerce köpeği görmeye gittik. kafeslerine girdik sevdik bazılarını, bazıları demirlere rağmen uzattığımız ellerimizi yalamaya çalıştı. tabi ki agresif olan köpekler de vardı. siz bi kafese yaklaşıp içindekileri severken yan sıradaki köpeklerin size baktığını, sessizce beklediklerini görüyorsunuz, gözlerini sizden ayırmıyorlar. siz onlara doğru yaklaştıkça onlar kendi etraflarında koşmaya başlıyorlar sevinçten. kafese geldiğinizde tırmanıyorlar demirlere. üstünüz başınız çamur oluyor, elleriniz salya oluyor. tırnaklarını değdirmiyorlar, canınızı yakmamak için. üzerinize atlamaya çalışıyor bazısı sevgisinden. benim ilk gidişim olduğundan çoğu kafese girmedim, demirlerin öte yanından sevdim(*) çoğunu. yavruların olduğu kafes de çok güzeldi. bol bol fotoğraf çektim ama... ama bakması zor oldu eve gelince. için parçalandı. gece yattığımda köpek havlamaları kulağımdan gitmedi, hele siz birini severken diğerinin size bakışı..
Cins köpekler de vardı tabi, sahipleri tarafından istenmeyip bırakılan. onların kimisi çok uzak durdu, küsmüş gibi, kimisi sevincinden yerinde duramadı.
Pet Shop'lara gitmeden evvel bi barınaklara uğrayın, tek istediğim bu.
barınağa uğrayın derken, Jeep'inizle gelip çoluk çocuk inip içeri girmeye çalışmayın, köpeklerin etrafınızı sarmasından korkmayın, size kendini sevdirme amacıyla yaklaşanlardan korkarsanız, hep evinizde kalacak olanla nasıl yaşayacaksınız?
Tekrar gidicem. bu sefer daha çok yemekle, belki battaniyeyle. tabi herşeyden önce o yüzü gülenleri kafesinin içinde sevmek için..

özettolar vol.I

• "güneş doğar güneş batar ama insan uyumaz bazen düşünür.." bugünün şarkısı olsun. zira içimden durmadan bu çalıyor. kendimi kontrol edemeyrum!
• evet dersler başladı bu hafta, aslında tam başladı denmez. zira ilk hafta. olm 5 dersim var, her dersin bi de labı var. ikinci sınıf ömrümü yedi diyordum bu dönem daha bombella olabilir bak, kaza geliyorum diyo duyuyorum ben. bi de bi ton sınav var tabi gireceğum.. üds ales kpss felan. kpds temmuzda neyse ki.
• yıllık gerisayımı var bi de bu aralar, herkese ço süper yazmaya çalışıyorum çucuklar, onlardan kitap yapcam zaten sonra. üşenmezsem tabi.
• recep ivedik izlemek istiyorum ama hem benimle gelen yok, hem de sinemada izlemeye hazır değilim, olur da yine bi iki denyo dümbükle kavga ederim, film gider falan. yok. ço ciddi konular bunlar.
• bu dönem bisürü gezi arazi olcakmış, deli gibi sevindim. şinovsi bizi inkuma götürsün, ali hoca nereye isterse.. yeter ki götürsün santa clausçum.
• geldiğimden beri odada nadir oturdum, hala valizimi adam gibi yerleştirmedim desem inanırsınız bence. oda büyük toplayamıyorum lan. yetişemiyorum bildiğin.
• beytepe'de deli gibi doğa-dua yürüyüşleri yapıyoruz. gerçi ben onu ayrıca yazacaktım ama unutmuşum. işte aslimuyla bi nizamiyeye yürüdük, o gün 8 km yürümüşüz. başka bi zaman doğangüneş de bize katıldı, yeşil vadiden göle yürüdük , o daha uzun bi yürüyüş olduydu.
• bi de burda havalar şeker gibi. tabi ben böyle dedim diye yarın sabah her tarafı karlarla kaplı bi beytepeye uyanırsam şaşırmam. beytepe nihayetinde.
• lan bu akşam tilki gördüm ben, odadan dışarsını seyrederken. yan bloğun kedisi güme gitmemiştir diye umuyorum.
• üds çalışmaca. keşke yazın turistleri sadece takip etmeyip, eccük de sohbet etseydim lan. (efenim takip olayı yanlış anlaşılmaya, malum mekanlarda gezerken aman nereye gidip otursak, bunlar bizden daha iyi bilir kesin, mantığı.)
• falan filan derken yazının sonuna geldik bence. uykum geldi.
  
• "üzme kendini güneşsiz gibi. "
  

arzu kim hacı?

tamam biliyorum, Türkiye'de 9 kişinin kuzenine 14 kişinin arkadaşına benziyorum evet. sık sık gelip " aaa ben seni bi yerden tanıyorum"larla başlayan cümleler olsun, "yaa X'e ne kadar benziyorsun var ya of.." lar olsun konuşuyorsunuz suratıma biliyorum.
en son cuma akşam Trafo'da oldu. belirsiz miktarda alkol almış olan çift yanıma yaklaşıp oğlan birey konuşmaya girdi kız arkadaşını göstererek; "Arzu bu burcu, burcu bu arzu". yok dedim, "burcu ben, arzu o." yok dedi, "arzu sen, burcu bu." iyi dedim, "ben de burcu, memnun oldum burcu" diye.
vay anam bi utandılar, vay anam bi güldüler, vay anam ne kadar da arzuya benziyormuşum.. sonra bunların arkadaşları geldi nooldu diye, dedim yok bişi arzu kim. ahaha arzu mu dedi dediler. içimden yok ananı dediler desem de dışıma yansıtmadım. hee arzu dediler bana dedim. arzu kim dedim. ço uzun hikaye yaa kusura bakma dediler. hay dedim ben sizi.
arzu kim laaan.. arzu bi sen kalmıştın benzemediğim, ne kadar sıradan bi imajım var yarebbi...

ha bi de böyle tanımadığı kişilere fotoğrafını çektiren insanlara da hastayım.yakında sırf bunların fotoğraflarından oluşan sergi açacam inanolsun.
al soruyorum oğlan sana! arzu kim laan!

büyükşehir belediyesi gibiyem

durmuyor dinlenmiyor, sizler için çalışıyorum!


14 şubat yaklaşiyür. bu sene sizler için süper hediye önerisinde bulunmayacağım, zira geçen seneki tavsiyemi uygulamamış olanlar olabilirler. (ayrıntılı bilgi için lütfen ilerleyelim, arkalar boş: http://brcygmr.blogspot.com/2009/02/yine-dunyay-kurtardm-bee.html )
bu sene mevcut tarihte kabuklu fıstık çılgınlığı yapmayı düşünmekteyim. kamuya açık alanlarda vıcık vıcık kalp logosu damlayan bireyler (ya da tek vücüt olmuş bireyler) (hahah) görürsem, fıstık atmayı düşünmekteyim.
yazının kapanışını da Ali Desidero'dan müthiş bi replikle yapmak istiyrem.
haydi hayırlı traşlar..

oyh

istanbul bu kadar soğuk olmasa,
öğleden sonra 1-2 saat uyuduktan sonra uyandığımda midemde yanma olmasa,
tvde izlencek hoş bişiler olsa,
sağlam gelecek planlarım olsa,
eminönü deli gibi kalabalık olmayıp, en azından fotoğraf makinamı çantamdan çıkarmaya yetecek kadar boş alan olsa,
en azından evden çıksam,
istanbul'da sosyal faaliyetler içinde bulunsam,
aldığım yeni ayakkabılar, eski ayakkabı konforunu sunsa, yollarda topal gezmesem,
eccük zengin olsam,
ikinci dönem kaba etimi kasmaden geçsem herşeyden,
fotoğraf şeylerine katılsam,
ah bi de fasıl neyim yapsak,
şarkılı konserli ortamlara gitsek,
yine kola içerken deli gibi gülsek, kola burnumdan çıksa,
istanbulda üniversite okusam bi de,
Ankara'daki odada bu dönem hiç böcek olmasa,
ankara istanbul yolu bu kadar uzun olmasa, gitmeye üşenmesem,
TVde gerçekten güzel birşeyler olsa, hazır tv bulmuşluğum boşa gitmese,
bi ev hayvanım olsa,
artık sıkılmasam, konuşsam gerçekten..
hayat daha güzel olabilirdi yemin ediyorum.

.

bence bazen geçmişimizi rahat bırakmalıyız.

oooğ bebeyiimm

canlarım yaa.. ayy.. cicişlerim benim.. yapmayın böyle ya. valla üzülüyorum ben. ah bebeyim yaa.
böyle hemen aşık oluyorsunuz, pat diye feysbukta yazıyorsunuz bişiler, yoğ efenim adınızı falan değiştiriyorsunuz, çocuğun/kızın adını ekliyorsunuz kendi adınızın yanına. canım ya.. böyle bi leyla-mecnun halleri hemen. şarkılardı, yazılardı, fotoğraflardı, ilgili tırt gruplardı.. hemen profilinizde öne çıkıyor bu atraksiyonlar. böyle aşk aşk aşk diye bi hale geliyorsunuz. ah canlarım ya.. ah kalorifer peteklerim.. aman ay çöreklerim.. oy..
sonra bişi oluyor, bi bakıyorum ayrılmışsınız, bütüün fotoğraflar gitmiş, isim normal(!)e dönmüş.. "aşkla işim olmaz" havaları falan.. ah vişne çürüğüm, ah leopar desenlim..
yapmayın çocuklar. rica ediyorum ya. bi kendinize gelin.
ha bi de bu rileyşınşip statüs kısmını değiştirdiğinizde beğenen canlarım falan var. of be canlarım ya. aman be tül kornişlerim ya..

ah ben size ne diyeyim, nerelere götüreyim geri getirmeyeyim bilmiyorum ki..

benim için bölüm =

galiba okulda en çok sevdiğim zamanlar, bd4'te dersimin olması (ders öğleden sonra olacak mümkünse) ve ders arası verildiği zaman kalkıp tuvalet yoluna şarkı mırıldanarak gitmek evet.
bi de bölümün önünde güneşe oturmak var tabi.
bd4ün ordayken koridordan gelen güneş ço güzel ço eyi ço hoşuma gidiyo ben neyliyem.
ha ankara'ya hala kar yağmasın bence.

nerden çıktın sen baboli

oha lan oha! anathema dinleyesim geldi durduk yere. ohaa.. bisürü zaman olduydu. a natural disaster, flying, forgotten hopes... arka arkaya çalıyorlar kafamda. kendi arşivimden ne kada uzaktayım oysam. özlemiş miyim neyim
oha laaann
yazıya devam edemiyorum, şarkı kafamda çalıyür dikkatim dağılıyür.
oysa size hastalığımın seyrinin nasıl devam ettiğinden, hapşurmama mahallenin imamı dahil herkesin doyduğundan, bilgisayara yazıcıyı kurup bisürü fotoğraf bastığımdan, hala evden çıkmadığımdan, starwars izlemenin ço güzel olduğundan, bu akşam vaypaout'a deliler gibi güldüğümden, bu aralar blogu okuyup beğenip beni şaşırttığınızdan, "kayıp sembol"un sonuna yaklaşmanın vermiş olduğu üzüntüden, hayatın tvde zap yaparken karşıma çıkan petek dinçözden ne istediğinden, "sıfır km - rahat bırak"ın negzel olduğundan, yine final kabusu görüp rüyamda insanları dövdüğümden, ufaktan dışarı çıkmak istediğimden, ders kayıtları için ankaraya gidip gitmeme kararsızlığımdan, saçlarımı hangi renge boyatma durumumdan......
falan bahsetmek isterdim işte. ama dediğim gibi şarkı çok pis takıldı lan.
vayş babov.