23 Ağustos 2010 Pazartesi

uç lola uç

"Bana herşeyi diyebilirsin ama sakın bitti deme.."

Hava çok sıcak, yapılacak işler çoktu. O gün onun belge toplama günüydü. Sağlık ocakları, nüfus müdürlükleri, bankalar, adliyeler, kırtasiyeler..
Sabah evden çıkarken hırka almıştı hava serin diye, ancak onu eve geri göndermesi çok isabetli bi karardı. Başından aşağı bi şişe suyu dökerken bunları düşündü.
En son yemek yemesinin üzerinden 6 saat geçmişti, açtı, susuzdu ancak bişi yiyemiyor içemiyordu yollarda. (Herkes oruçlu da sana mı oruçlu bre dingils)
Başvurduğu tırıvırı iş kabul etmişti onu. Belgelerini teslim etti oraya. Oradan okula yöneldi.
yönelmek kolay gitmek zordu. Başlamak bitirmekten kolaydı. Hava sıcaktı. (hepsi sıcaktan..)
Mecidiyeköyden kadıköye gidecekti. İyisi mi trafiğe takılmadan metrolarla kabataşa ineyim ordan vapurla uçarım dedi. Saat 3'e geliyordu, 5te kayıtlar kapanırdı. Gözlerinin önüne bi anda sıçtığının resmi geldi. Hemen bu görüntüyü kafasından atıp hızlıca metronun yürüyen merdivenlerinden aşağı koşmaya başladı. Sonra sabit merdivenlerden basamakları atlayarak yukarı tırmandı. Taksime vardı. Oradan kabataşa geçti fünikülerle. Okuduğu bunca senelerce her türlü garip kelimeyi telafuz etmeye hazırdı ama şu fünikülere sinir oluyordu inceden. Hiç bi anlam ifade etmedi o kelime o sıcakta.
İskeleye vardı. Adalar vapuru yanaşmıştı. Oradaki görevliye sormaya niyetlendi, kadıköy vapuru kaçta gelirdi, cık dedi adam. Sanki dişlerinin arasından kürdanla temizlenen bi cıktı bu. Peh dedi bizimki. Personele bak.. Jetoncu amcaya sormaya niyetlendi. Para uzatılan küçücük pencereden bakmaya çalıştı, içerde meğerse dev varmış, 150kiloluk amcanın gıdısından yukarsını göremedi. kadıköy seferi yok mu buradan dedi. Adam bişi demedi. Gıdısı hafifçe gerildi. Başı yukarı kalkmıştı galiba. Bu hayır demekti.
Eeh dedi. Atladı ilk otobüse. Gitti beşiktaşa. Bindi hemen vapura. Sonra yeniden otobüs kovaladı. derken okula varmıştı. 4te kayıt odasına girmişti. Öğrenci numarası verdiler ona. Hemen bankaya koş dedi oradaki kız yüzünde tatlı bi pembelikle. Uçtu bizimkisi bankaya. Önünde tam 38 kişi vardı. Haha dedi. Şaka olmalıydı. Yarından itibaren işe başlayacaktı başka zamanı yoktu. Bugün mutlaka kayıt yaptırmalıydı. 4'10 geçe girdiği bankadan beklemek sebebiyle bütün sinirleri gerilmiş olarak 5'e 10 kala çıktı. Kayıda yetişmesi çok zordu. Caddede koşmaya başladı kampüse doğru. Dişi mirkelam dediler arkasından bakanlar. Rüzgarın kızı süreyya oldu vardı binaya. Hemen alt kata indi, saat 5'ti. Kayıtların bitmiş olmasından korktu, odadaki personele haykırdı:

"Bana herşeyi diyebilirsin ama sakın bitti deme.."

0 şahıs gencim güzelim diyor:

 
;