hani karton misali duvarları olan bi binada, nasıl gürültü etmeye cüret edersin anlamıyorum. yemin ediyorum anlamıyorum. ey denyo. ey dingil. nasıl kazandın sen bu okulu? hepimiz gitar çalıştık, ama sesini bu kadar çok açtık mı ha?! açtık mıı?!!
ha steve vai olsan, joe satriani olsan tövbe bişi demem, açarım kapıyı daha çok ses gelsin diye. ama sen ki "do bir külah dondurma" seviyesindesin o sesi nerene açarsın ulan?!
gerizekalı. vallaha da gerizekalı.
hani 5 yıldır na bu tesislerde kalıyorum, yaz olsun kış olsun her türlü kalabalığı gördüm. ulan bina boşken bile mırıl mırıl şarkı söylerdim, allahın dağında kimse yokken lan!
hele kii final haftasındayız, final haftasının ortasındayız..
ben hala dünkü finale ağlarken, bugünkü ayakkabı siniriyle dolanırken.. sen nası bunu yapabiliyorsun yemin ediyorum anlamıyorum.
hey allaam ya.
bi nota daha duyayım, kapıyı kırıp içeri dalmazsam en adiyim.
(nihayetinde bugüne bugün 2 kapı, bir de parmak kırmışlığım var. tenk yu. )
perşembe günkü final efenim. 1.sınıftayken ali hocanın sınavında da kafamı sıraya vurmuştum. bu sınavda da vurdum. nasıl vurmayayım. tavuk embriyosuna benzeyen hocamız bile melayke kaldı bunun yanında. kastın neydi hoci?
insan 5 şık arasında kalır mı yahu? en azından bi tanesini elersin di mi? yuooh..
eskiden kaba etime güvenirdim ben. geçmişe mazi.
insan 5 şık arasında kalır mı yahu? en azından bi tanesini elersin di mi? yuooh..
eskiden kaba etime güvenirdim ben. geçmişe mazi.
bütün gün ayakkabı baktık, denedik, yamuk yumuk bastık, yürümeye çalıştık, olmadı çıkardık, bi küçüğünü denedik.. kah güldük kah ağladık hiçbişi alamadan döndük evlere.
acaba topuklu ayakkabı giyemediği için mankenliği bırakan olmuş mudur? ne zor iş arkadaş, insan anatomisine aykırı, doğana kafa tutuyorsun resmen. akıl almıyor mantık yetmiyor sayın seyirciler.
2 alışveriş merkezi, kızılay'a onlarca mağaza gezdik.. ne kazandık, hiç.
alternatif çözümler ürettim:
pisi pisi giyebiliriz.
pisi pisi giymeyebiliriz.
ayaklarımızı boyayabiliriz.
e daha ne olsun..
jöleden ayakkabı yapsak?
evet. herkesler gördü uçuşumu. sabri halt yemiş. insanlar benim havada duruşuma gülmedi. (hoş başlangıçta sabri'ye de gülmemişlerdi.) ço eyi ço güzel uçtum lan!
öğrendim ki, insan düşmeden önce bi anlığına hissedermiş. o hissi sallamazsa bir güzel düşermiş. . ayakları yerden kesilirmiş.
Mevcut hasarlar: 2 dirsek + 2 diz kapağı + 1 ayak bileği + 2 leğen kemiği + 1 bütün göbek
kazanın üzerinden 12saat geçti dirseklerden biri hala kanıyor, sulanıyor bi garip. yaralarım kabuk tutmuyor. (ahanda ergen cümlesi oldu)
hani öyle bi düştüm ki.. öyle saçma bi şekilde düştüm ki. hiçkimse gülmedi. insanlar toplandı başıma iyi misiniz diye.
bu arada, buradan ismini şe etmek istemem ama Samsung marka E250 dedikleri modelden olan, şenliklerde 17 kişinin tecavüzüne uğramış olan telefonum düşme esnasında konuşarak iletişme durumundaydı. kendisi elimden uçtuu.. gittiii... teee ileriye çakıldı. telefonumu ilerden bi adam getirdi. inanılması güç ama kendisi hala çalışıyor seyirciler.
BU TELEFON DOĞAYA KAFA TUTUYOR!
o ye bebeyim.
öğrendim ki, insan düşmeden önce bi anlığına hissedermiş. o hissi sallamazsa bir güzel düşermiş. . ayakları yerden kesilirmiş.
Mevcut hasarlar: 2 dirsek + 2 diz kapağı + 1 ayak bileği + 2 leğen kemiği + 1 bütün göbek
kazanın üzerinden 12saat geçti dirseklerden biri hala kanıyor, sulanıyor bi garip. yaralarım kabuk tutmuyor. (ahanda ergen cümlesi oldu)
hani öyle bi düştüm ki.. öyle saçma bi şekilde düştüm ki. hiçkimse gülmedi. insanlar toplandı başıma iyi misiniz diye.
bu arada, buradan ismini şe etmek istemem ama Samsung marka E250 dedikleri modelden olan, şenliklerde 17 kişinin tecavüzüne uğramış olan telefonum düşme esnasında konuşarak iletişme durumundaydı. kendisi elimden uçtuu.. gittiii... teee ileriye çakıldı. telefonumu ilerden bi adam getirdi. inanılması güç ama kendisi hala çalışıyor seyirciler.
BU TELEFON DOĞAYA KAFA TUTUYOR!
o ye bebeyim.
kendi kendimin patronuyam.
efenim dün tarihte bi ilki gerçekleştirdim (ya da gerçekleştirmeyeli o kadaar uzun zaman olmuş ki hatırlamıyor ben) sabah evden çıktım.. fotoğraf makinalarımla.. kabataşa gittim. ordan sultanahmete fırladım. derken müzelerin kapalı olduğunu farkettim. arada bi sergiye girdim. derken sirkeci'ye kadar yürüdüm. sonracığıma nikon'un servisini buldum üşenmedim. makinan en az bi hafta kalır öyle arızasını söyleriz dediler. bi settürün gidin dedim. çıktım ordan. aslında karaköye kadar yürürmüşüm.. yürümedim. bindim trenli zıbıdıya. çok kalabalıktı denyo. kabataşa kadar gittim yine. ordan da yürüyerek beşiktaşa vardım. ço eylenceliydi. başka naaptım. beşiktaşta kardaşcuğazımlan "adı temmuz"la buluştum. ordan vapıra bindik. kadıköye geçtik. kadıköyde oturduk. bizim nonike bira ısmarladım. beğenmedi pek. hehehe. sonra ordan beşiktaşa döndük.
aslında şöyle oldu. ben hiç bakmadan iskeleye girdim. hatta teyzenin biri "bu beşiktaş vapuru mu" dedi. ben de " evet beşiktaş, zaten o çeyrek kala çeyrek geçe geliyor" dedim. haa evet dedi kendisi de. sonra bi bindik. kabataş vapuruymuş. ahahah. teyze inşallah bana uymamıştır dedim. kabataştan da otobüs neyim vardık eve.
- kabalcı'da aradığım kitapları bulamadım.
- yine bisürü yer değişmiş.
- sabah bindiğim tren zıbıdısında yanıma oturan çocuk sirkeci-tophane arası 20dk sürer mi diye sordu. kabaetim cevapladı hemen. yok dedim en fazla 15dk. sürer. teşekkürler dedi. inerken de iyi günler dedi. dedim kibar insanlar ölmemiş, şeker de yiyebiliyorlar...
- tren zıbıdısı kalabalığında arkamdaki iş adamı amcalar konuşuyordu işte aman ne kalabalık varoğ falan diye. sonra aralarından biri ankaradan geldiğini söyledi. nassın hemşerim diye atlamamak için kendimi zor tuttum. angaralıyam artıh.
vee 4 günün sonunda beklenen oldu. anne ben techno oldum. apaçi oldum. artık her türlü garip-uçuk müzikde yerimde sekebiliyorum. teşekkürler ötk!
şenlik notları:
şenlik notları:
- ötk'nın (öğrenci temsilciler konseyi) kendi fotoğraflarından oluşan slaytı izletmesi nedir abi?!
- direc-t çok güzeldi
- mfö çok daha güzeldi
- ipini koparan cinslerin gelmesi de hoştu tabi.
- candan erçetin'in olduğu gün bulunduğum tayfa mükemmeldi. teşekkürler iskandinav!
- profestival'de çok miktarda tekiladan sonra bira içip, bi de üşüttüğüm için bu şenliklerde pek içmedim. hatta öyle ki dün şenlikten sonra odaya geldiğimde oturdum yemek pişirdim. dolayısıyla insanları alkollü izlemek çok keyifli. en keyiflisinden. mehehe
- sertaçortaç sahneyi terk etti. biz de ona bayılıyorduk zaten. (de kavga neyim çıkmayaydı..)
- bam (beytepe alışveriş merkezi) beytepe'de sevmediğim az şeyden biridir. (istanbul'a döndüğümde en az 2 yıl Şok'tan alışveriş yapmayacağım.) bu senede şenliklerde kendince festival yapmaya devam etti. denyo müzikleriyle, garip çadırlarıyla beytepe'de okuduklarından şüpheli olduğum bireyleri gördüm yine.
- bamfest'miş. kakasını yesin diyorum.
- sabancı günü şeysi çok güzeldi. zaten onlar getirdi mfö'yü. gerçekten güzeldi. teşekkürler!
- efes dansçı kızları bi acaipti. yakında ayakbilekleri hizasında çekilmiş videoları görürsünüz internette. hayat...
- eylenceli insanlarla bulunmak ortamın abidikliğini unutturuyor. dolayısıyla alkol olsun olmasın keyfimize baktık yine.
- ah bi de fotoğraf makinam kırılmayaydı :(
- gerçi bu akşam nolursa olsun birkaç kare çekecektim, lakin yaşanan olaylar sonucu orman tarafından tırmanarak medeniyete ulaştım. telefonlar çekmezken, kaba etimden ter damlarken, medikonun orda seçili görüp koşuşumu asla unutamıcim. zira pek bi maceralı oldu bu akşam.
- yine fotoğraf çekemedik iyi mi.
- ha bi dee :)
- .. of bunu yazmak istemiyorum gerçi. apaçi videosu çektik biz. yaklaşık 27dk. yanlış görmediysem. of. çok eylendik cidden. apaçiler de insan.
buradan bütün öğrenci kardeşlerime bir taktik vermek istiyorum. sınavlarda (testlerde) kullanabilsinler gönül rahatlığıyla diye.
şıklar arasında mı kaldınız?
gerçekten neyi işaretleyeceğiniz hakkında bi fikriniz yok mu?
korkmayın! sizin gibi bi sürü öğrenci var maralım.
taktik şu: içinizden şu cümleyi geçiriyorsunuz, "5 saniye içinde biri öksürürse cevap a. 1..2..3..4..5"
baktınız kimse öksürmedi, cümleyi değiştiriyoruz, "5 saniye kimse tıksırmazsa cevap b...."
hala tepki yoksa, cümleyi mecburen değiştiriyoruz, (boş bırakacak değiliz ya) " 8 saniye içinde herhangi bi ses olursa cevap d..."
sonucunun güzel olacağını garanti edemem ama illa doldurmak gerekiyorsa kağıdı, yapıyorum böyle şeyler bazen. kpds'de de yaptım bugün. çok eylenceliydi cidden. meğersem üds'de adını yazana puan vermişler. yoğusam kpds'nin eline düşsem "ingilizce ne, yeniyo mu" seviyesine koyarlar beni. taşlarlar mazallah
beyin bedava o ayrı.
şıklar arasında mı kaldınız?
gerçekten neyi işaretleyeceğiniz hakkında bi fikriniz yok mu?
korkmayın! sizin gibi bi sürü öğrenci var maralım.
taktik şu: içinizden şu cümleyi geçiriyorsunuz, "5 saniye içinde biri öksürürse cevap a. 1..2..3..4..5"
baktınız kimse öksürmedi, cümleyi değiştiriyoruz, "5 saniye kimse tıksırmazsa cevap b...."
hala tepki yoksa, cümleyi mecburen değiştiriyoruz, (boş bırakacak değiliz ya) " 8 saniye içinde herhangi bi ses olursa cevap d..."
sonucunun güzel olacağını garanti edemem ama illa doldurmak gerekiyorsa kağıdı, yapıyorum böyle şeyler bazen. kpds'de de yaptım bugün. çok eylenceliydi cidden. meğersem üds'de adını yazana puan vermişler. yoğusam kpds'nin eline düşsem "ingilizce ne, yeniyo mu" seviyesine koyarlar beni. taşlarlar mazallah
beyin bedava o ayrı.
Amerika'dayım. gündüz vakti geziyorum sokakta. çetem varmış. 2 adamımla giriyorum bi eczaneye. kadına diyorum "bi internete girebilir miyim, bi şarkıyı bulmam lazım." kadın hayır diyor. o sırada kadının bilgisayarında bahsettiğim şarkı çalmaya başlıyor. "aa zaten sizde varmış, şunu benim flaşa atsak bi yahu" diyorum. kadın olmaz diyor. defolun eczanemden diyor. "bittin sen.." diyorum. adamlarıma çıkıyorum dışarı.
Rüyalarım pek fantastik.
Bahsettiğim şarkı da şu adidas'ın reklam müziği: Dee Edwards - Why can't there be love.
mehehe
Rüyalarım pek fantastik.
Bahsettiğim şarkı da şu adidas'ın reklam müziği: Dee Edwards - Why can't there be love.
mehehe
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)