26 Kasım 2010 Cuma

horhor

o kadar uykum var ki seni bile yiyebilirim. nasıl bu kadar uykum oluyor anlayamıyorum sanşayncım. sanki sabahtan akşama kadar halısahada maç yapıyor, sanki buradan bartın'a kadar yürüyor, sanki uludağ'ın zirvesine tırmanıp aşağıya uçuyorum. ne çabuk yoruluyorum arkadaş.
yoksa kış mı geliyor he?
yazının devamını getiremeyip yastığa değil baş koymak, kendisine bakarken uyuyacağım yavrum. ancak üşenmeyip ehliyet kursundaki muhabbeti aktarazam size.
işte akşamüzeri gittim kursa. dedim annem benim kaydımı yaptırmış ben de kitap neyim alacağdım diye. nüfus cüzdanı fotokopim yokmuş onu aldılar, bu arada işte soruyorum hangi arabalarda direksiyon sallayacam diye. dedi fiat palio. enam dedim. en sevdiğim. o benim ilk sürdüğüm arabadır ya dedim. işte otoparkta kullanmıştım, arkadaş daha anlatmaya başlamadan bas gaza burcu misali gitmiştim ben dedim. çok güzeldi yaa dedim. hoca da işte güldü a ne güzel falan dedi. dedim sonraki çalışmalarda tabi tavşan gibi zıplattığım da oldu dedim. o ne dedi. gaza debriyaj(öyle mi yazılıyo lan?) ayarını tutturamayınca araba zıplar ya dedim. tavşan benzetmesini ilk kez duyuyorum hehe dedi. hehe dedim. işlemler bitti, tam oradan çıkarken, internetten çıkmış soruları çöz dedi. dedim ben bi kere çözmüştüm 70 neyim çıkmıştı dedim. hadi yaa iyiymiş dedi. hiç güvenmeyin össyi de sallayarak kazandım ben dedim. ahahahah diye sesler geliyordu kapıyı kapadığımda.
adını hatırlayamadığım sürücü kursum, avcumun içindesin bebeyim. esprilerimle yerim seni.

0 şahıs gencim güzelim diyor:

 
;