20 Kasım 2010 Cumartesi

bobi koş getir oğlum!

bir yerlerde okumuştum, insan sıkıntıdayken, mutsuzken yapması gerekenlerden biri diye. köpeğin birine bi numara öğretin diyordu.
bildiğiniz üzere evde çürümüş marul renginde olan dev bi muhabbet kuşundan başka hayvanım yok. çok istediğim halde kedi köpek besleyemiyorum evde (bkz. Seinfeld'deki George hali) .
geçen gün kuzenimdeydim. Kendisinin çok şahane bi köpeği var. Yolda bulduğu her kedi köpeği seven ben, ev köpeği kadar uysalını bulunca sevmelere doyamadım zaten. mamaya boğdum hayvanı. bu kadar çok mamayı boş yere vermeyeyim diyerekten sadece "otur, pati ver, çak" komutlarını bilen hayvana "yat" komutunu öğrettim. zaten yatmayı anca ben öğretebilirdim ona. ustasından öğrendi bu işi itoğluit. bir dahakine bakkala bile yollarım ben onu. pehehey!
ha ne diyordum. bi gecede öğrettim heyvancağıza komutu. nitekim çok güzel hissettiriyor gerçekten. yakında yollarda elimde 1 kg mamayla köpeklere birşeyler fırlattığımı görürseniz şaşırmayın ha. bekliyorum kendimden öyle bi performans.
aklıma da habire "köpeklere fısıldayan adam" geliyor ha. neyse.
si yu.

0 şahıs gencim güzelim diyor:

 
;