öncelikle yazıya başlarken sizlere bulunduğum ortamdaki %99luk nem ve 38derecelik sıcaklıktan bahsetmek ister, müsait yerlerinizden öperim. evet.
bütüüüün gün evdeydim. sabahtan beri tvde film izledim. ne kadar sinema kanalı varsa dolandım. nihayetinde gün bitti, filmler bitti. bazılarının adlarını hatırlamıyorum bile. 6 film 2 de dizi izledim. haberlere de baktım.
hom elon, siti elon. ben napayım. yalnız bırakanlar utansın deyip geçiyor bünyem.
istanbul çok sıcak. hoş değil. neyine daha ısınıyor anlamıyorum. denyo nem. yapış yapış potansiyel ılık ağda kıvamında geziyoruz lan. tiksinç bişi
program kapanışında 2673 kez teşekkür eden sunucu, jüri, yarışmacı, yarışmacının anası babası öğretmeni kadar tiksinç.
küvette mi yatsam..
öyle zor öyle zor, öyle zor geliyor ki.. her yeni gün.. her yeni gün.. her yeni gün..
kafamda çalıyo deli gibi. hayır dinlemedim yakın geçmişte. nerden aklıma geldi of. "her yeni gün" kısmı hiç bitmiyor... sabah ezanına kadar dinlerim sanırım bilmiyorum.
(hakkaten küvette mi yatsam lan?)
Ankara'daki odamdan sonra, 3+1lik bi evde yalnız oturmak garip geliyor.hangi odada oturacağımı şaşıyorum. mutfağı pek kullanmıyorum mesela. sanki benim değilmiş orası gibi. ya da kardeşimin annemin odasına falan girmiyorum öyle. kapıları kapalı duruyorlar. akşamüzeri babamların odadaki sehpadan kaseyi kaldırayım dedim, sehpanın cilasına yapışmış, cilanın bi kısmı da söküldü nihayetinde... tabi bi haftadır objelerin yeri değişmiyor evde. normal bunlar.
"Biralar soğuk mu dedim
Dedi ki normal
Peki ya havalar?
Valla gayet normal.."
çok normal havalar çook... neyse.
yarın süper bi "recep in dı haus" yapacam. yalnızlığımı, garipliğimi, komikliğimi ve diğer bütün elemanları, hatta balkondaki kurumuş çiçekleri (su vermeyi unuttu bendeniz tabi ki) davet edecem. sabah kahvaltımı yaptıktan sonra çıkıcam gazete alıcam. biriken çöpleri atacam. eve dönüp her yerde uçuşan küçük sinekleri katledicem. bi leğene su doldurup ayaklarımı sokacam. tvye bakar gibi yapıcam ama bakmıcam. ses olsun diye açık kalacak. öyle filmlere takılmayacam. güzel bi koltuk seçicem kendime. (hiç bi koltuk eski megakoltuğumun yerini tutmuyor, oturacak yer yok bana bu evde =( kitapları dizicem. güzel bi playlist yapacam. tabi giysileri de toplamam lazım. sıradağlar gibi dizildiler kanepelere... playlistten sonra eğer hala evde sıkılırsam yapacak bişi bulamazsam telefon rehberine sarılacam. 3 vakte kadar eski bi arkadaşınız arıyabilir sizi beybiler.. yıh yıh yıh
istanbulda havalar böyle yani.
yastığımı alıp küvete doğru gidiyor ben. serin serin. o ye. muç
Dedi ki normal
Peki ya havalar?
Valla gayet normal.."
çok normal havalar çook... neyse.
yarın süper bi "recep in dı haus" yapacam. yalnızlığımı, garipliğimi, komikliğimi ve diğer bütün elemanları, hatta balkondaki kurumuş çiçekleri (su vermeyi unuttu bendeniz tabi ki) davet edecem. sabah kahvaltımı yaptıktan sonra çıkıcam gazete alıcam. biriken çöpleri atacam. eve dönüp her yerde uçuşan küçük sinekleri katledicem. bi leğene su doldurup ayaklarımı sokacam. tvye bakar gibi yapıcam ama bakmıcam. ses olsun diye açık kalacak. öyle filmlere takılmayacam. güzel bi koltuk seçicem kendime. (hiç bi koltuk eski megakoltuğumun yerini tutmuyor, oturacak yer yok bana bu evde =( kitapları dizicem. güzel bi playlist yapacam. tabi giysileri de toplamam lazım. sıradağlar gibi dizildiler kanepelere... playlistten sonra eğer hala evde sıkılırsam yapacak bişi bulamazsam telefon rehberine sarılacam. 3 vakte kadar eski bi arkadaşınız arıyabilir sizi beybiler.. yıh yıh yıh
istanbulda havalar böyle yani.
yastığımı alıp küvete doğru gidiyor ben. serin serin. o ye. muç
0 şahıs gencim güzelim diyor:
Yorum Gönder