24 Aralık 2009 Perşembe

blok misafiri

bayılıyorum kaldığım binanın prefabrik oluşuna. kat arasında tuğlamsı betonumsu bişiler olmaması o kadar güzel ki yanaklarımdan yaşlar süzülüyor elimde değil.
3 gündür tıkırtılar duyuyorum tavandan. boşver burcu şizofren olmuşsundur belki diyip dikkate almadım tıkırtıları ama artık duyulmayacak gibi değil.
fare hayvanı resmen kat arası boşluğunda çoluğa çocuğa karışmış koşturuyorlar da koşturuyorlar. kafa lan bu kafaa.. beynim şişti geceden beri. hayvanların ayağına pabuç giydiresim geliyo, zira kendileri cidden önemli değiller.
bu sabah seslere iyice alışmaya çalışırken artık dayanamadım. 24saat dinamik hayvanlar. hiç yorulmuyorlar. eccük gidin öte odaların tavanında sevişin di mi yoh. bak yine tıkırdıyo göt. töbeee....
neyse işte artık dayanamaz oldum. üstümü değiştirip idareye haykırmaya gidicektim. tam eşofmanı giydiiiim.. GÜMGÜMGÜM! ister istemez bi çığlık atılıyor tabi refleks diye.
(na şimdi odaya gelen ilaçlama ekibine ço teşekkür eder ama siz değerli sanşaynlar için hikayeme devam eylerim.)
görevliyle böcek ilaçlama abisi gelmiş. ben de fare diye haykırdım kendilerine. tamam halledicez dediler. (hakketen hallettiler. şaşırdık hızlarına)
öyle böyle derken na bugünlere geldik. bulaşık makinası deterjan tableti gibi bişi attılar malum boşluğa. heyvancıklara afiyet ossun diyorum. onlar bitsin peynir koycam, boşluğa giden yolu gördüm.
bu ço tatlıymış emme velakin. buna gerçek peynir vercem.

0 şahıs gencim güzelim diyor:

 
;