30 Kasım 2008 Pazar

hastayken

Uyandım. Boğazlarım acıyordu. Belliydi hasta olacağım.
Güçlükle birşeyler yedim, yutmakta zorlandım. Tv başında sıkıldım. Hasta yatarken tvde izlenecek birşey bulamamak daha da hasta eder bazen adamı. O raddeye gelmeden "şeffaf oda"ya takıldım. Sertab Erener otobiyografisini çıkarıyormuş dvd halinde. Ondan kısa kısa görüntüler verdiler. İlk parça "Yalnızlık senfonisi" idi. Şarkıyı söyledikten sonra bi yatağa yatıp uyuyordu. Sonra gerek evliliği boşanması yeni ilişkisi ile ilgili özenle seçilmiş şarkılar ve görüntüler verdiler..
Derken şarkı söylemesini istedi Civaoğlu. Yalnızlık Senfonisini.
Hastaydım. Yatıyordum. Parçayı dinledim. Bitmesin istedim. Sertab Erener'e bayılmam. Ama hani derler ya "dinleyiciye ulaşmak".. Bugün bu şarkı bi dinleyiciye (daha) ulaştı.

Anladım sonu yok yalnızlığın, hergün çoğalacak
Herzaman böyle miydi bilmiyorum
Sanki dokunulmazdı çocukken ağlamak
Alışır her insan alışır zamanla kırılıp incinmeye
Çünkü olağan yıkılıp yıkılıp yeniden ayağa kalkmak

Yalnızlığım yollarıma pusu kurmuş beklemekte
Acılar gözlerini dikmiş üstüme nöbette
Bekliyorum bekliyorum bekliyorum
Hadi gelin üstüme korkmuyorum

Bulutlar yüklü hayatı hayata üstümüze hasret
Yokluğunla ben başbaşayız nihayet
...

sevdim ben o anı.

0 şahıs gencim güzelim diyor:

 
;