30 Aralık 2010 Perşembe 0 şahıs gencim güzelim diyor

90'dan dönen kedi!


Ah bee! o kedi kaçar mıydı be abicim!
şimdi efenim İstanbul'da havalar pek soğuk malumunuz. ben de sabahtan beri dışarda hayvan seviyorum. 3 kedi, 2 köpek sevdim ço şükür. yaklaşık bi saat önce eve geldiğimde apartman kapısının önünde kedi buldum. aman dedim ben bunu da sever ve hatta yerim dedim. lakin ki elimi sürmemle yummmuşacık tüyleri olduğunu farkettim. gel küçük dostum dedim, kucağı hakketti nihayetinde. kucağıma almamla gurrlaması bi oldu. aman da ben bunu bırakamam dedim. dışarda da ben üşüyecektim. kaptım kediyi kolumun altına, çıktım merdivenleri. işte burada gerilmeye başlayabilirsin okur. dım dım.. dım dım.. zili çaldıım.. dım dım.. annem kapıyı açtıı... anneme kediyi göstermem, "anne baak" dememle kapının suratıma kapanması ve kilit üzerine kilit atılması bir oldu. öyle göt gibi kaldım kapıda. hadi anladım kapıyı kapıyorsun, ne diye 35 kere kilitliyorsun be kadın?! yook...
bi kutu, biraz gazete, biraz da süt koyup apartmanın önüne koydum cancağızı. boynum bükük kaldı :/
hala da o kilit olayını anlamıyorum arkadaş! sanki insan yiyor mübarek.. tövbee
0 şahıs gencim güzelim diyor

şükür namazı taym

Aaa!
Nasıl olur da size bahsetmem? Cık cık ..
Çook şükür Yaprak Dökümü bitti. Dizinin başlaması benim Ankara'ya gidişime denk geldi. dolayısıyla 5 yıl evden uzakta kaldığım için fırtınayı çok yaşayamadım. Ancak şu son bölümlerden koruyamadım kendimi. Dün gece sonuna yetiştim. (yetiştim?) ya işte annem izliyordu, değiştirmeye kıyamadım. dizide kardeşler birbirine sarıldıkça annem ağlıyor. kalkayım anneme sarılayım dedim, hoşt demeye başladı. neyse efenim evin gençleri olaraktan tahmin ediyoruz az çok, son zamanlarda kurbağa gibi bakan Ali Rıza amcacığımızın vefat edeceğini. lakin ki bunu anneme söyleyince kendisi adeta korku filmi izliyormuşçasına "haayır, ölmesiin.. oof bakamam ben şimdi çocuklar" diyip hırkayla yüzünü kapatmaya çalıştı. evet.
neyse çok uzatmıcim, dizi bittiği için çok sevinçliyiz ancak mutluluğumuz bozulacak diye endişeliyim sanşayn. Zira her an bi sinema filmi çekebilirler. acımaz yaparlar vallaha.
Size diziden bi fotoğraf koymak isterdim ancak bu daha gerçekçi oldu. adeta yaprak dökümü. (bkz. senesens olayları in bioloci, meheheh)
0 şahıs gencim güzelim diyor

Santa'nın selamı var

"Yılbaşı akşamı ne yapacaksın, bilmiyorum hacı sen ne yapacaksın, hiç bilmiyorum ne yapalım, bilmiyorum valla onlar ne yapıyormuş, bilmiyorum aga onlar da beni aradı geçen "siz ne yapıyorsunuz yılbaşı, ona göre biz de plan yapacağız" diye, o zaman birlikte bir şeyler mi yapacağız, bilmiyorum eğer biz bir şey yaparsak onlar da dahil olur yani, o zaman düşünelim sonra onlara da haber veririz."
Yüzyıllardır süregelen hindiden daha gerçek olan yılbaşı geleneği. Sağolsun Erman Çağlar dile getirmiş bu hafta. Evet yılbaşı geyiklerine doyamadım hala görüldüğü üzere :)
Not: Yüzümdeki şişlik indi biraz bugün. Tüplerce kan verdim. Böbreklerden şüpheliyiz. dananın kuyruğu yarın gopçek. hadin hayırlısı :)
28 Aralık 2010 Salı 0 şahıs gencim güzelim diyor

muunfeys


ayyüzlü byk gururla yazar!
insan vücudu ne muhteşem değil mi. her sistemin bir çalışma prensibi, her hücrenin bir amacı var. herşey birbirine bağlı. ne kadar mucizevi halkalar değil mi. resmen gözlerim yaşarıyor. (allerjiden oysa gerek..)
allerji mi? oysa benim hiçbir şeye allerjim yoktu. gerçekten. yemeklerle aram şahane, ağaçlarla aram süperdir. benimle allerjinin ne alakası var şimdi?
öhm öhüm..
gregor byk o sabah uyandı, yatağından kalktı. yüzünü yıkarken bir gariplik hissetti. elleri çok pütürlüydü sanki. kendisini farkettiren yüzündeki aşırı hisliliğin bilincine varan byk, aynaya dikkatle bakmaya ve suratının ay parçası gibi olduğunu (büyüklük baabında), göz altı torbasının ne kadar büyüyebileceğini morfolojik olarak görmüş oldu. oha dedi. buz süreyim torbalara iyi gelir dedi. buzu suratına sürmesiyle hissettiği serinlik o kadar güzeldi ki uzun süre yüzünü buzladı. oluşan tatlı pembelik yerini morluğa bıraktı. deri şiştikçe şişti, gerildikçe gerildi. bütün gün güneşin altında yanmış kavrulmuş derilere, sabahtan akşama kadar deniz kenarında güneşlenmiş yaşlı insan cildine döndü. en olmadı yoğurt sürerim lan diyordu doktora giderken. yüzünün kaşınmasını hiç hesaba katmamıştı. doktorun verdiği dandik hapı yutup beklemeye başladı.
haaala da bekliyor. yüzü şiştikçe şişiyor. ince mimik çizgilerinden eser kalmadı. gülmeye çalışırken kısılan gözleri, göbeğini kaşıyan bir böceğin surat ifadesine benziyor.
yarın başka doktora.
ayyüz ismi bana yakışmadı. (zaten zibilyon tane adım var ço şükür..)
ne diyorduk başta? heh. insan vücudunun ne kadar mucizevi olduğundan, aman da herşeyin birbirine bağlı olduğundan falan fıstık. efenim. dediğim gibi bildiğim kadarıyla birşeye allerjim yok. zaten dün de yüzüme garip şeyler sürmedim, acayip şeyler yemedim, hatta yemek bile yedim sayılmaz. düşünüyorum da bu hale gelmeme tek birşey sebep olmuş olabilir, o da stres. çağımızın hastalığı, başdüşmanımız! dertler de bizim olmasın çile de. zaten sabahtan akşama kadar yüzümü kaşımadan durabilirsem kendimi derviş sertifikası verecekler.
velhasıl böyle cancağızım. sinir stres evlerden ırak ola. dinimiz amin.
27 Aralık 2010 Pazartesi 2 şahıs gencim güzelim diyor

yiniyıl

27.Aralık.10 00:29
(tarih atma şeysini halledemedim hala evet)
yiniyıl yiniyıl yiniyıl dediiik, bi senenin daha sonuna geldik.
bu sene hiç telaşe etmedim. aman ne yapsam da nereye gitsem, kimlerle olsam vs. İstanbulda olacağım kesin. ee? kalabalık yerlere de gitmicem. (et ellemeyi seven insanlarımız var malum.) ee? ne kalıyor geriye? Arkadaşlarla ev ayarlayacan da, organize olacak da..
ki bu son anlattığım yolu dener gibi olduk. baktık olacak gibi değil ben de tümden caydım. yeniyıla evde girecem ancak hazır yeniyıl demişken kendimi tutamıyorum vee..
yeniyıla kafam girsin demek istiyorum! sabaha kadar bunun geyiğini yapmak, bütün mesele kafada diye devam ettirmek niyetlerindeyim.
niyetimi bozdum ağalar! (açılın musallat geliyor..haha)
26 Aralık 2010 Pazar 0 şahıs gencim güzelim diyor

istek?

İyi geceler efenim. Günlerdir uykulara doymadım. Nasıl olsa yarın da bol bol uyuyacam diyerekten uyumaya üşenip müzik dinliyordum. Bülent ağbimiz albüm çıkarmış ço şükür. onu dinliyordum. Albüm, kapağından belli ediyor aslında kendisini. hemen hemen bütün şarkılarda bi deniz, aman efendim bi ada, biraz da yağmur mevcut. Şimdilik en favorim "denize doğru" zati.
Bülent ağbimiz çığlıklarımı duymuş bi de bana özel parça yapmış:
sözleri:...sana bir şey söyleyeyim mi, iyi meslek yoktur
mesleğini iyi yapan insanlar var...istediğini yap çok geç kalmadan, var güç olmadan, istediğini yap her şey bitmeden...
İşsizoğluişsiz ben için çok anlamlı oldu gerçekten. hani derdim tam olarak işsizlik mi onu da anlayamıyorum artık. biyolog olarak işsiz kalacağıma... Bugün nerde duydum hatırlamıyorum, belki de başka bir şarkıda geçiyordur bilmiyorum. şey diyordu, işte uğruna ölünecek amaçlar..(blogyazarınız bu sırada internetteçok mühim araştırmalara başlamıştır. "acaba gerçekten şarkılardan birinde mi geçiyordu da aklımda kaldı lan" demiştir ve diğer şarkıların sözlerine bakmıştır. veee bingo!) "..hiç bir şeye inanmadım, uğrunda ölecek kadar, inananlara imrendim, yaşamak çok kolay.." (ayrıntılar adlı şarkıda geçiyormuş.)
öyle böyle derken neyse efenim. en iyisi susayım ben yine falan fişmekan. gudnayt siliptayt.
Not: başlık az biraz şarkıyla ilgili olsun dedim, nitekim bulamadım. bu sefer de istanbul teknoloji şeysi kısaltması gibi oldu. artık kısmet. kısmet de neyin kısaltması gibi varın siz bulun. bulun da neyin kısaltması diye devam edeceğim ancak ve sancak, blogsahibinin bir takım yakın akrabalarının diye cevap verdiğinizi duyuyor, müsait yerlerinizden kınıyorum sizi. tenk yü.
24 Aralık 2010 Cuma 0 şahıs gencim güzelim diyor

reşit mi, o da ne?


evde izdivaç programlarını izlemektense sinemaya gidelim dedik. zaten uzun zamandır gitmemiştik. Ateşle Oynayan Kız'ın seansı uygundu. bilet almak üzere kuyruğa girdik.
görevli 18 yaş sınırı olduğunu, yaşımızın buna engel teşkil edip etmediğini sordu. Yaşımızın sorulmasına o kadar affalladık ki cümle bile kuramadık. Dumurumuza dumur katmak üzere hebehöbede dedik. Adam da kimlik istedi. Ben yüksek lisans kimliğimi o da ehliyetini gösterdi. kibar bi gülümsemeyle biletleri uzattı nazik adam...
18 kiiim ben kim.. kadayıf oldum ulayn!
Not: Kitabı daha iyiydi. Gerçi hiç bi aksiyon kitabı Melekler ve Şeytanlar kadar şükela olamaz ya benim içün. neyse :)
22 Aralık 2010 Çarşamba 0 şahıs gencim güzelim diyor

dı longıst nayt

"Senenin 'aman sabahlar olmasın gecesi'nin gündüzü neyledin ey bürcü?" derseniz?
ARABA KULLANDIIM! derim. ehuehuee
Olm resmen rampaların ustasıyım ya. Gerçekten bak. Mütevazilik yapmak istemeyrum ancak maalesef öyle. Direksiyon dersinin hemen sonrasında aile üyelerine mesaj attım. "Noolur bana araba alalım yalvarıyorum" deyü. Lüffen yau.
Buna ek olarak bugün başka ne mi eyledim?
Yemekteyiz izledim, küfür koleksiyonumu genişlettim. Bela okuma sayısında rekor üstüne rekor kırdım!
Saba Tümer'in programına maruz kaldım yine yeni yeniden. nefim nefim nefret ediyorum kendisinden. of lan. (aha bi de kepçeymiş kadın, şimdi saçlarını kulakarkasına atınca gördüm. hahahoyt)
Hava yine şahaneydi. Böyle bi dünyaya varım diyorum. Nefis şahane. İşim gücüm olmayaydı kesin Büyükada'ya giderdim ha. çok özledim çok.. Zaten dürbünü kullanmak kısmet olmadı daha :/
Geçenlerde bugüne kadar içtiğim biraları düşündüm..Of ki ne of.. Galon cinsinden gitmek lazım.

Dün mp3çalarına yedek pil almayı unutan ben, bugün çantasına 8 tane pil attı ancak bilin bakalım neyi unuttu.
tenk yüğ.
Velhasıl aman sabahlar olsun. Artık iş bulayım. Belgesel sanayi duy beni lan!
Not: Madem en uzun gece. O zaman öküz gibi uyumaya varım diyooğğm.
21 Aralık 2010 Salı 0 şahıs gencim güzelim diyor

20Aralık

hellolar hellosu.(gecenin bi vakti hello demek bi garip olsa da varsın sana bişi olmasın gulüm.)
efenim bugün İstanbul'da hava şaahaaneydi. bölümde tişörtlen gezdim. he evet ben. her kış donan, yakacam lan bu kampüsü vaadlerinde bulunan ben..
neysecüm.
efenim hala işsizim. velhasıl bu size mini playlist hazırlamama engel teşkil etmiyor. (teşkil etmek dediii!)
Sıralama yapmaya kıyamıyor gönlüm. alın size 20Aralık parçaları ve onların nasıl bu listeye girdiklerini anlatan muuhteşem hikayeleri!
Birsen Tezer - İstanbul.
Efenim sabah iskelede vapurun gelmesini beklerke mp3çalarla konuştum içimden. ya dedim, nolur bi parça çal o da Ankara'yı hatırlatmasın gözünün yağını yiyem dedim. Tak diye hemen bu şarkıyı açtı, martıları izlerken dinleyekaldım. ço şükeladır zati.
Levent Yüksel - Tuana.
Bu da yine vapurda ancak bu sefer akşam dönerken aklıma düştü. Zira mp3çaların pili bitmişti (hoş, içinde yoktu bu şarkı) neysecüüme. eve geldim bol bol dinledim. depoyu fulledim ağbi.
ya esasında bu sıralar bolca dinlediğim nice şarkı var ancak diğerlerinin hikayesi bunlar kadar sürükleyici değil, dolayısıyla hepinizi müsait yerlerinizden öpüyor uykuya dalmadan evvel Makis Abliantis'in Kısmet adlı parçasını dinlemenizi öneriyorum. haydin hayırlı traşlar..

Yarın direksiyon dersi var leyn! Sınavdan büyük ihtimalle kaldım ancak direksiyondan havada karada geçiciim beybi.. B)

18 Aralık 2010 Cumartesi 0 şahıs gencim güzelim diyor

deus ex machina hasreti

ilk başlarda çok saçma gelmişti absürd tiyatro. sinirim bozuluyordu mantıksal bi bütünlük oturtamayınca. derken sevmeye başladımdı sonraları..
ha niye mi bahsediyorum?
bugünlerde Godot'yu bekler olmuşum. onu farkettim.

*deus ex machina da ayrı güzel bi kafadır. "Antik Yunan döneminde yazılan tiyatro eserlerinde, eser yazarlarının çok sık başvurduğu bir yöntemdir. Hikayenin gidişi öyle karmaşık, içinden çıkılamaz bir hal alır ki, artık yazarın üretebileceği ilginç bir çözüm kalmaz ve sıklıkla başvurulan bir yöntem olarak da mitolojik tanrılar bir anda ortaya çıkarak olaya müdahale eder; ölmesi gerekeni öldürür, kurtarılması gerekeni kurtarırlar." vikipedinin selamı var.
3 şahıs gencim güzelim diyor

açılın ben biyoloğum

baştan söyleyeyim bugünkü ehliyet sınavında ilkyardım sorularının cevaplarını kaydırmışım. sonra sınavdan kalınca vay efendim biyolog halinle geçemedin mi böhöhöyt demeyin. dalabilitem var. tenks.
0 şahıs gencim güzelim diyor

hep öyle hep öyle

yarın ehliyet sınavı var. hadi biyolojiyle olan ilişkimi anlıyorum, senelerin biriktirdiği bi kaba et ve neticesinde buna duyulan güven var ama bre burcu bu ehliyette nerene güveniyorsun da çalışmıyorsun derseniz, vallaha ben de anlamadım ağbey derim.
zaten bu aralar öyle bokum gibiyim ki kelimeler yetmiyor. hani dipteyim. artık ayaklarım yere değiyor. öyle böyle değil..
neyse yarın sınav var. uykum var. net bi çalışmam yok. sabah kalkıp okuyacam. sonra ehliyeti bakkaldan mı aldın derseniz üzülmem kırılmam. mantıkla çözmeye çalışıcam işte neyliyeyim. ters zamana denk geldü.
evet yazmıyorum gayri. havalar soğuk. martılara bakıyorum ben de zaten. vapur seferlerinin iptal olmasından korkmasam büyükadaya gidicem de..
öyle işte.
hep aynı hep aynı.
bu arada dürbünü aldım. havalar şahane olduğundan evdeyim ya yakında bi tarafıma eklerim kendisini. yeş.
11 Aralık 2010 Cumartesi 0 şahıs gencim güzelim diyor

bakışlara gel

evet, haftanın karikatürü kendisi. :)
0 şahıs gencim güzelim diyor

koruyom ben ya mantalitesi

http://www.istanbul.gov.tr/Default.aspx?pid=212
İstanbul İli Çevre Koruma Vakfı
ben size napıyorlar özetleyeyim. (sayfada üşenmemişler yazmışlar gerçi) nedense hep bahçe düzenlemesi, oda düzenlemesi..
tam bir Çevre Koruma Vakfı cidden.
"ülkenin doğal bitki ve hayvan varlığı ile tabii ve tarihi zenginliklerin korunması için maddi ve manevi katkıda bulunmak ve bu amaçla yeni kaynaklar sağlamak.."

sizin amacınızı seveyim.
6 Aralık 2010 Pazartesi 0 şahıs gencim güzelim diyor

para mı, o da ne?

bazen iyi ki param yok diyorum. olsa anında tüketecem çünküme.
zira şu an param olsa alacaklarım ahanda şunlar.
blonde redhead albümleriyle başlar, tiyatro sinema konser biletleriyle devam eder, birkaç botanik bi de kuş kitabı ekler, dürbün alır, alkol köşesi hazırlar, şahane manzaralı tabandan tavana camları olan bir ev alır, bir de araba alırım.
daha yazarım da yazmayayım. züğürdün çenesi misali..
5 Aralık 2010 Pazar 0 şahıs gencim güzelim diyor

5 aralık, kış geldi diyollağ

öncelikle destur mahiyetinde gudmornik çakayım bi. nasılsınız efenim. hamıdlar ola daha daha iyiyiz çok şükür..
cumartesi yaz mevsimi, pazar günü kış mevsimi. tam da dualarımın ebediyen kabul olduğunu düşünmüştüm. bir daha kar görmeyecektim ne güzel.
yalnız size bişi itiraf edeyim mi? dün öğrendiğim bi bilgiyle artık kışın gelmesini istiyorum. bazı kuşlar varmış götkesen soğuklarında geliyorlarmış istanbula anca. ha gidip göremicem büyük ihtimalle ama olsun. (bkz. ben iyiden iyiye kuşçu oluyorum ağbi)
evet beybifeysullahlarım. kahvaltı neyim yapıp düz duvara tırmanmaya gidicim. kaslarım yine yumuş yumuş oldu. (karın kasım hariç, mehehe) (olm bira göbeğim bile olmuyor, kaslar izin vermiyor ahah)
içerden tv sesi geliyor. western bi film oynuyor sanırım. anlamam ki neden bu filmler hep sabah yayınlanır.. red kit de sabahları olurdu. lan? yoksa? ne demeye çalışıyoğuz olm siz?
o değil de yazın megabisiklet turu ister gönlüm. espri falan yaparım üzmem sizi. beni de alsanıza leyn
 
;