3 Eylül 2009 Perşembe

suskunluk

içimde bi sıkıntı. günlerdir. gülüyorum eğleniyorum ama bişiler eksik. susuyorum içten içe. istemeden.
yüreğimin en içinde nefessizlik hissi. etrafımda kimse olmayınca ortaya çıkan daralma durumu. aklın başka yerlere gitmesi. seni mutsuzluğa zorlaması.
aslında gayet iyi görünüyorum dışardan yine. espri yapıyorum. alay ediyorum. muhabbet ediyorum. günlük olayları konuşuyorum. anlatılanları dinliyorum. yemek yiyorum. yürüyorum. müzik dinliyorum.
göğsümü sıkıştıran bi sessizlik var hep ama. ne kadar görmezden gelmeye çalışsam da orda.
gönlümden geçenlerin olmayışından herhalde. aslında bi şekilde oluyorlar ama istediğim gibi değil. noel baba bi hediye getiriyor ama ben bunu istememiştim ki. benimkisi yine bambaşka insanlara düşüyor.
susuyorum.
yazmaya kalkınca beceremiyorum. kelimeler cümleye dönüşmüyor. yarım yamalak. yarım..

neden?
belki "senin"olan birinin artık "başkasının" oluşu. belki "senin" hayatına başkalarının girmek üzere oluşu. belki de artık sadece "sen" olarak yaşamak isteyişin. tek kişi.
ağlanmıyor artık. sıkıntıdan nefes alamasan bile gözyaşı çıkmıyor bedeninden. susuyorsun.
ta ki radyoda "jay jay johanson- alone again ve jeff buckley - forget her" şarkılarını duyana kadar.
kafanı toplar gibi oluyorsun. pencereden temiz hava girmeye başlıyor hepsi bu.

2 şahıs gencim güzelim diyor:

Tolga Kaptı dedi ki...

kendi içinde tezatlara düşmüşün yavrum, çok düşünüyorsun. sana acilinde bir büyük ankara, yanında da pek düşünmeme yazıyorum. sabahları tok karna uygula geçer. hadi git şimdi boğaz havası al, sonra bırak. takipcinizim, sör r.b.

diamandi dedi ki...

jay jayın bide 100000 şarkısını dinle.... ;)) bak neler oluyor...

 
;