30 Nisan 2009 Perşembe

bi mikrobun an be an gizliden gelişimi, bünyede yarattığı güzelliği

o kadar güzel hastalandım ki kelimeler yetmiyor tarif etmeye. herşey pazar günü provadan çıkınca akaydan karanfile yürürken şakır şakır yağan yağmurla başladı. foşur foşur yağdıkça daha bi ciğerime işledi su. şırıl şırıl aktıkça daha bi sıçana döndüm. ha odaya yürüyene kadar da beytepenin serinliğinde hörül hörül esen rüzgarda bi kendime geldim. soğuğun nefesini ensemde hissedip odaya vardım. ertesi gün hafiften boğazım acıdı. çaktırmadım kendime bile. yok len bişeyim geçer, reklam kokan işler bunlar burcu dedim. salı günü sümük gelmeye başladı. o videodaki kız gibi "sümük akiye" diyordum artık. ayrıca "geniz"de bi kuruluk bi efenim haller, şişkinlik, coşkunluk falan. (geniz ne biçim kelime yahu. geniz diye mi yazılıyor ondan da şüpheli ve kuşkuluyum neyse) salı gecesi çok garip oldu zaten. ders çalışacaktım perşembe günkü sınav için. 2 saat uyuyayım dinleneyim hastalık geçsin öyle çalışayım dedim. bana mısın demedi dingil. biraz daha baktım zorladım kendimi. hayatımda ilk kez bir satırı (bak cümle bile değil, satır!) tam 25 kez okudum. her satırı 25 kez okuduktan sonra paragrafı okumayı denedim. hastalık kafası çok feci ya. bildiğin masa, sandalye, perde gibiydim. o an bütün nesneleri anladım. bir satırı 20küsür kez okumak ne demek yuaa.. nerde yaşıyoruz kardeşim derler adama. hiç halkın sesinden bahsetmeyip konuya dönüyorum. gecenin ilerleyen saatlerinde bi gözümü açtım. baktım nefes alınmıyor, hık hık diyerekten gidecem sıteirvey tu hevına. kalkayım ders çalışayım bari dedim. sabahın4ünde niyet ettim ders çalışmaya. bu sefer sanki 15. okuyuşumda falan anlar gibi oluyordum. (burdan da sabahın köründe, daha kargalar büyük abdestini yememişken ders çalışmanın daha verimli bi eylem olduğunu çıkarıyoruz ebet.)saat5te gına gelip, "ölürsem ölürüm lan uyuyacam ben" diyerekten hom sivit hom, aşkım kuşum bebeyim yatağıma geri döndüm. 9buçukta mediko açılıyordu. 9u25geçe odadan çıkıp gittim ayaklarına. orda da bütüüün sistem değişmiş. öğrenci kimliğimi gösterip iki kapı dolaştıktan sonra 3.de ilaçları alıyorduk. bu sefer sanırım 8 kapı dolaştım emekli şeysinden. öğrenci kısmından almak varken niye iki saat ssk işlemi yaptıkar anlamadım o kafayla. hala da anlamadım. (küçük şeylerin hesabını yapmıyorum artık.büyüdüm aplası) doktorla muhabbet ilginçti. o an anlamadım ama şimdi düşününce ilginç geliyo bayaa bi.
en nihayetinde sadece boğazıma bi çubukla bakarak, "sümük akiye" dememden, ateşimin o an çok hafif oluşundan, öksürük henüz tıksırma evresinde olduğundan direk ilacı yazdı. geçmiş olsun dedi. dedim neymiş hastalık. haa.. yamuk ve de yarım bi ağız ilen, "viral enfeksiyon" dedi. eyvallah yeenim dedim çıktım. ilaç da katarin. her evde olan ama benim henüz bi işe yaradığını görmediğim bi ilaç. tabi ki geçmedi. tabi ki işin sümük kısmı coştu, 2 saatte 3 paket mendil bitirir oldum. tabi ki öksürük başladı. tabi ki bütün gün ateşim vardı. tabi ki yutkunamaz oldum... durum böyle olunca... odada bi başıma yatınca... işte o zaman iyice "hasta" moduna geçmişim. geçmişim diyorum çünkü düşündüklerim hiç benlik şeyler değildi. "orda oracıkta ölsem kimsenin duymayacağını, kendim olmasam bana bakanın olmayacağını, bişiler yapmazsam ilaç bile bulamayacağımı, arayanımın soranımın olmadığını, aslında ne kadar yalnız olduğumu.... diye başlayıp ulan bütün ilaçları içeyim hastalık da kurtulsun ben de"ye kadar giden düşünce olayları zinciri idi hepsi. Aslı'm yavrum bi telefonumla elindeki bütün ilaçları getirdi bana. pisikolocikman iyi oldum en azından. sonra biraz derse döneyim dedim. 2 saat okudum işte bir minoset çakıp kırk kazak giyip yattım. zira odada kaloriferler kapalıydı ve o da ultra mega canımı sıkmıştı. neyse şekerler yazdıkça yazıyor ben.. dur sonunu getireyim şunun. (kendime reçete yapıp ilaç aldım da, noolur nolmaz yarım bırakmayayım yazıyı)
sabah sınava girdim. bugün sümük kısmında rekor kırdım galiba. 4 paket mendil bitirdim. ömrümde silmediğim kadar burnumu sildim. o doktor neye dayanarak viral enfeksiyon dedi mantığım almadığı için antibiyotiğe başladım. 200mg. penisilin kökenli. yanına sudafed içiyorum. 3 gün bu modda gidecem. haftaya bombella girecem kızaam.

1 şahıs gencim güzelim diyor:

B. dedi ki...

Selpak' ın bir marka olduğu içeriğinin mendil olduğu ayrımına varan ey yüce insan,
gözümde de daha da yüceldin...
geçmişler ola...
=)

 
;