9 Mart 2009 Pazartesi

agresifim? sinirliyim? hepsiyim?


küçük şeylere çabuk sinirlenen, büyükleri ise takmayan bi insanım evet. şu son günlerde neye sinirlendim bi düşünüyorum da...
geçen akşam Meliyka Pükpük'le oturuyoruz, benim biram köpüklü geldi. bekledim biraz geçsin diye. iki parmak kalınlığında köpük var hep. aradan bi saat geçti artık dibine yaklaşmışım, hala aynı seviyede köpük. dayanamadım, ne biçim bira lan bu böyle köpük mü olur vay efenim.. diye sövdüm bi güzel.
ha sonra bugün mesela. ya seçılanımı bekliyorduk bölümün önüne oturmuş. merme ile meliyka pükpük de vardı başta. sonra onlar gitti evlerine, sebayat geldi. neyse içerde duralım bari dedik. bu arada geyik yapıyorum gayet keyfim yerinde. bütün hocalar falan çıkıyo, iyi akşamlar diyorum hepsine. (dün aştinin delisi idim bugün bölümün. hey yareppim) neyse baktım dışardan iki velet geliyo ilkokul üniformalı. gideyim kapıyı açayım dedim. açarken de "bıyrııın" falan dedim şaka olsun diye. ikisi de affalladı böyle bi garip baktılar bana, sonra oğlan olan "ne diyorsun yaa" dedi. bu sefen ben bi affalladım, böyle gülümsemem falan yok oldu bi anda. nası yani diye kalakaldım bişi de diyemedim çocuğa. şimdi süper sinirliyim, kendisine burdan seslenicem zaten
" la bebee! olm ben o binaya girebilmek için kaç bin soru çözdüm haberin var mı milenyum çıkışlı! 80lerde doğdum lan ben! o kampüse basmak için anamı babamı gardaşımı bıraktım da geldim. gurbet ellerdeyim pigmo! ayrıca ne diyorsun dedin ya. heh. anneni diyorum evladım. of be.. ben gidiyorum kapıyı açıyorum ablası olaraktan.. bu gelmiş ne diyorsun ya diyo. tööbe töbe.. insan azcık gülümser hoşbuldum falan der di mi ayıoğluayı! yok suratını falan da kimseye benzetemedim ki kimin evladısın anlayayım. bi daha gözüme gözükme valla kaza süsü verip ağzını burnunu kırarım. doğru konuş büyüklerinle."
abi kampüsteki hayvan katliamını kınamakla beraber na böyle veletlerin dolaşmasını da kınıyorum. direk servislerine binip gitsinler evlerine.
neyse ne diyorduk. evet sinirli bi insan oldum ben. ama bak şimdi sinirim geçti. o zaman sinirli bi insan değilim. anlık söven bi insanım. evet evet.
yanımdan ayırmadığım minik bi defter var işte aklıma bişi geldikçe yazıyorum (ki kendisi de yakın çevrem arasında oldukça popüler) geçen rastgele açıp bişiler okuyayım dedim. "Allah belanı versin ego" demişim. 1 saat durakta beklemişim.
ha sonra geçen akşam şapkalı çocuğa aynı şeyleri diledim.
çok üzülüyorum ben kendime ya. yazık bence.
bu arada esercan, yaptığın site çok tırt, en kısa zamanda seni de seçilmiş kişilere bekliyorenzo.
ve tabi ekliyor bendeniz, "Arkadaşlar, buyrun yorum yazmak, izlemeye almak bedave! haydi lidıl sanşaynlar!"
gideyim de biyokimya öğreneyim adam olayım. peeeh..

2 şahıs gencim güzelim diyor:

miracsaral dedi ki...

Biyokimya mı, üstat, herkesin size kurduğu cümleyi bende kurayım: Biyolojiciler için hiç iş yok piyasada...

Burcu Yağmur Kabaalioğlu dedi ki...

herkes kalbinin ekmeğini yer demiş sedat sayan. kısmet bizimkisi de.
ayrıca bi ara işsiz kalacam krizlerine girip ağlamışlığım bilem oldu. yeni yeni "hayat güzel dünya hoş" moduna geçtim. =P
bu arada senin blogu, biyokimya çalıştığım (ya da bi yandan çalışıp bi yandan bıraktığım) şu saatlerde, tesadüfen keşfettim, vizeyi bi atlatayım diğer yazıları da okuyacam =)

 
;