-evet abi. ne zaman akşam dışarda bişiler içsem eğlensem vs. o gece rüyamda bütün eğlence devam ediyor oluyor. bu sabah artık işler iyice çığrından çıktı. gece devam etti yine muhabbetler şarkılar falan.. en son haftaya gireceğim finaldeki soruları gördüm. o derece devam etti rüya. saygı duyuyorum kendime çok.
-şenliklerin bitmesine hala çok sevinçliyim. öyle böyle değil.
-şaka maka bu seneyi de bitirdik. gittikçe kadayıf kıvamına geliyorum kampüste. seneye 5. yılımız. hey maşşallah be. ilk seneyi o kadar az hatırlıyorum ki, annem anlatıyor hep. "anne beni bırakma, noolur gel" falan demişim ilk haftalarda. bildiğin ilk sene sendromu. çok zor lan aslında. 16-17 yaşında hop başka bi şehirde yaşamaya başlıyorsun. hazırlık sınıfını da hatırlamıyorum pek, o kısmı da seçilanımdan dinliyorum, "sen bi onun yanına bi bunun yanında otururdun" diyor benim için. hatırlamıyorum tabi. bi ara cerenle bayaa yakınmış gibiymişiz hatta. o kısım da yok bende. benim hafızam niçün yok ulayn!
- o değil de, ödev yapmam lazım benim. hem de bi an önce. zerre kadar yapasım gelmiyor of. salı gününe biyokimya finali var zaten. biyokimya ve genetikten nefret ettim bu dönem valla. bu iki ders gitsin, ömrümün sonuna kadar sisbot çalışmaya razıyım. ha çalışıyorum da noluyo d2yle geçiyorum taburekoyyim..
- bu odada benden başka kalan biri var bence. bu kadar dağıtmam mümkün değil lan. yarım saat önce derli toplu olan yatak, bi bakıyorum höyt.. ağzı burnu kaymış. ben bu sırada masada bilgisayara bakıyorum. biri bizi gözetliyor room.
- odada tv yok, ama ben internetten açıp kendi kendime işkence edebiliyorum. son işkencem ise, Genç Mikrofon programı. ergen bireyleri çok sevdiğimden açıyor, güzel parçaların içine edilişini izliyor, hatta oylama sonuçlarına bile bakıyorum. Ha ama diziler içinde en çok Kabak Kelleri'ni özledim. tabi tek başıma izleyince sarmıyor, yanımda birileri olacak ki geyiğini yapayım dizi esnasında. Bu arada en sevdiğim dizi, Malcolm in the middle. evet. binlerce kez izleyebilirm ben onu.
- of lan, dönem bitiyor, yine eşya toplama derdi. var ya bildiğin işkence. herşeyi kutulara koy, poşetlere say. sonra araba bulmaya çalış etraftan. sonra arkadaşlarına götür, evlerine bırak, bu sırada içten içe sıkıl, (fazla yeri olmayan bi aileye götürürken ne kadar sevinebilirim ki, adam gece su içmeye mutfağa gidecek, ayağına benim kutu çarpacak, kutuya bakıp küfür edecek, sonra burcu buyur burdan yak olacak.)
araba ayarladım görünüyor şimdilik, inşallah bi terslik olmaz da bu senede sağ salim atlatırım bu zamazingoyu..
- dün gece 12de güvenparka geldim servise. 12:30 da kalkacak servisin gelmesini beklemek üzere yürüdüm işte. o sırada tek başıma bekleyeceğimden bi olay olmasın diye içimden geçirmekteydim. o da nesi.. bi geldim festival alanı gibi ortalık. ekstra sevinip kardeş kardeş servisin gelmesini beklemeye başladık. amca da sağolsun 45geçe geldi. arkaları kaptı sarhoş okuldaşlarım. ben de şöfor koltuğunun hemen arkasına oturdum. bu sırada annemle telefonda konuşuyordum, kapatmak üzereydim. "dur anne şimdi milyonlarca para uzatıcam zaten.."derken yanıma oturmaya gelen çocuk, "merak etme ben uzatırım" dedi. "haa iyi o zaman, teşekkürler" dedim ben de. ama nası sevindim içteniçe var ya. o para uzatmak çok kıl birşey bence. telefonu kapadım işte yolda uyukladım bi güzel. kampüste inerken o güzel insana bi kez daha teşekkür etmek istedim. günümüzde kim böyle iyilik yapıyor hee.. var mı öyle önde oturup da "ben muavinlik yaparım sen yorulma" diyen.. haha
- radyoodtüye feci sardım. ultramega sardım hatta. durmadan istek şarkı yollar oldum. onlar da beni kırmayıp çalınca deli gibin sevinir oldum. herşey "red romance-hesitate" ile başladı. bi Allahın kulu çıkıp yollasa o şarkıyı bana herşey mutlu son olacak ama sağlık olsun tabi. artık kendi adımla istek yollamaktan sıkıldım, isim uydurup yolluyorum. genelde tanıdıklarımın ismi oluyo ama soyadlarını değiştiriyorum. öyle değişik bi insan oldum ben.
-1. Red Bull Soapbox Yarışının reklam müziği "Bas Gaza" . reklamı duyduğumda bu kadar sevinebilirdim ancak. bas gaza yaa.. var böyle bi parça. hala hayranım. doyamadım.
-İnebolu'dan arkadaş buldum ya. Kafam rahat şimdiden. ha yazın ne zaman gitcek ne kadar kalacak muallak ama olsun. gelmese bile olur belki. "İnebolu'da arkadaşım yok" günleri bitti. oh be.
- Gece 11-12 suları. kafayı kitaba gömmüş ders çalışıyorum. koridordan çığlıklar yükseliyor. noluyo lan diye sıçrıyorum yerimden. "ÖLDÜR ONU AYY ÖĞĞ.. BURDA BAK GİDİYO AAAYY.. " sesleri geliyor. hay ananismorisette diyorum. bir böcekten ki türü hiç önemli değil, bu kadar mı korkulur, bu kadar mı çevre ayağa kaldırılır arkadaş. 2cmlik hayvan lan. seni mi yedi ne bu panik. daha kapıyı bile açıp bakmadım. sesleri dinleyerek herşeyi anlayabiliyorsunuz. kız 5 dakikadır çığlık atıyor. birazdan böcek ilacını alıp ağzına burnuna sıkacam. tüm insanlığı kurtarıcam. az kaldı.
bu gibi insanlar yüzünden öldürülen hayvanlar için, gelin 1 dakikalık saygı duruşunda bulunalım bu akşam.
Not: başlıkla yazının alakası yok diye şarkıyı görmezden gelmeyelim. Mfö'yi sevelim sayalım. iyi akşamlar efenim. beytepe. ankara.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 şahıs gencim güzelim diyor:
Yorum Gönder