17 Mart 2009 Salı

3 dev nasihat

televizyonum olmayabilir ama internetten izlememe engel değil kendisinin yokluğu. zira bişiler yerken girdim bizim üninin internet tv sayfasına. tv8 sanırım. ebru şallı vardı karşımda. yine kafasına garip taçlardan takmış, 3 yaşındaki kız çocuğunun giymeyeceği modelden penye vardı üzerinde. o da bi insan dedim daha fazla detaya girmedim. 3 dev nasihatı vardı kadınlara. kendilerine güvenmeleri için ayakları üzerinde durabilmeleri için. vay hacı sen ne diyorsun dedim içimden. başladı saymaya.
göz teması! göz teması çok önemliymiş. bebek yavrumuzla konuşurken bile gözlerinin içine bakacakmışız. şimdi o raddeye gelmiş kadın bi şekilde kendi ayakları üzerinde duruyordur diye düşünüp iş görüşmeleri için göz teması kısmını kendime yordum. evet ilerde iş görüşmesine gittiğimde adamlarının gözünün içine bakarak konuşmalıydım. (zaten insanların gözüne bakarak konuşurdum ama ebru şallı için bi önemi yoktu ne yaptığımın.)
dik dur! pilates derslerinde hala öğrenememişsem bundan sonra her yere yazmalıymışım. dik duran kadının her zaman kendine güveni olurmuş. dik durmuyordum. burada benden bi aferin almıştı. bütün yamuk duruşum rahat olduğu içindi. kendimi düzeltmeye üşeniyordum. bundan sonra kazık gibi dik duracaktım. kimse beni yamuk durduramazdı.
ve son nasihat: eleştriye açık olmalıydım! işte burda beni fena vurmuştu. kötü bi eleştri geldiğinde günlerce neden öyle yaptığımı açıklıyor, aylarca beni anlamalarını bekliyordum. biraz abartıyor olabilirm ama en son yaşanan örnek çok sevdiğimiz, canımız ciğerimiz, sevgili "Bio" grubumuzu dinlemeye gitmiştik meliyka pükpük, seçıl, ben. seçıl erken ayrıldı. mekan çok kalabalık değildi zaten. benim son servisim 1buçukta, programın bitişi 1deydi. barda kimsenin olmamasından faydalanarak grup ile geyiğimiz gitgide arttı. onlar aralarında enstrumanları görevleri değiştirdiler, boş kalan davulcunun yerine ben zıpladım. tabi hemen zıplayamadım. önce burcu geçsene dediler. ben bilmem etmem kem küm dedim. uyardım bi nevi heyecanımı vurgulayarak. neyse. ilk defa sahnedeydim. 3 seyircim vardı. meliyka pükpük, barmen, sesi ayarlayan kıl. "bambaşka biri" çalacaktık. emin misiniz dedim, vokale geçen davulcuya istersen sen yuvana geri dön mesajını verdim. yok çalarsın dedi ya da ben öyle anladım bilemiyorum.parçaya girdik. ritme karar veremediğimden en temel ritmi atıyordum. şarkı boyunca ağzım kulaklarımdaydı. çok kötüydüm. kafama göre çalıyordum resmen. çok heyecanlı olduğumu söylemiş miydim. neyse. parçanın sonunda diğerlerinden farklı bi hareket gerekiyordu. tam onu yaparken bageti elimden düşürdüm. çook çok garip bi ses çıktı. kimse farketmemişti bagetin bi anlık yokluğunu ama ortaya çıkan garip ses beni benden almıştı çoktan. 1i çeyrek geçiyordu. külkedisinin saat 12de saraydan ayrıldığı hızla oradan ayrılıp servise vardım. o gece yattığımda hala gülümsüyordum. gülümsemekten uyuyamadım diyebilirim. çok saçma gülen bi modum vardı. videomuz çeken meliyka pükpük ü defalarda alkışladım içimden üstün performansından ötürü. haftasonu hep güldüm. o gecenin mutluluğundan olsa gerekti. ta ki dün son kez izleyene kadar. o kadar kötü.. o kadar acemiydim ki... kelimeler tarifsizdi. stüdyoyla sahneyi karşılaştırmam gerekirse, stüdyoda küçük bi dave weckl oluyormuşum belki de. evet biraz abarttım ama çok çok çok kötüydü. neyse. mervekızımıza ağladım. çok kötü çaldım mıhımıhı diye ağladım msnde. herkes senin yeni başladığını biliyor burcu, büyütme dedi. videodaki herkesin mimiklerini ezberlemiştim. kalk git bakışları bile buldum sanırım. onları kötü eleştri olarak varsayarsak, bakınız ki kötü bakışı bile kaldıramıyordu minicik bünyem. bundan sonra ebrunun dediğini yapacak, iyi ya da kötü eleştriye açık olmaya çalışacaktım.
bu dev nasihatlerden sonra kan dokunun yapısını çalıştım. adam olma yolunda da ilerlemeliydim.

6 şahıs gencim güzelim diyor:

melike dedi ki...

şu abartma huyun bence beni öldürebilir sayın bırcıı.hayır ağlıyım istiyosan açıkça söylemen yeterli. yahu öylesine çalınmış bişeydi işte kötü de değildi, kimse takılmadı davula bu kadar emin ol;)

Disconnectus erectus dedi ki...

bebeem şimdi sana üç inanılmaz nasihat vericem (ebru akel evlerden ırak)

bonzo doğduğunda elleri baget miymiş de led zeppelin'in solisti olmuş. geldiğin yeri unutmayacaasın;ananın karnı.

sahne tozu yutmak her babayiğidin harcı değil,artık sen bi ayıboğansın bunu her davulun başına geçtiğinde hatırlayacaasın.

bu hassas duygularından, davulun başına geçtiğinde narin gözyaşı damlalarını zillerin üzerine çekiç gibin indirerek kurtulacaasın.

unutma,sen artık bi ayıboğansın.

sevgiler, yavru çöc.

cem dedi ki...

sevgili, abbas the passenger!
1- ebru akel değil "şallı"
2- bonzo solist değil baterist
3- akıllı ol, senin aklını alırım adlı şarkıyı armağan ediyorum sana.

Disconnectus erectus dedi ki...

anaaaa bonzo'ya solist demişim lan?
oha bana.
atın beni denizlere o zaman.
enneeeee götümle okumuşum akel demişim ebru akel beni mi andı ne?
burcu da hiç uyarmasın,ben de nebçim üç inanılmaz nasihat verdim diyodum.
yazık,çok yazık.

Burcu Yağmur Kabaalioğlu dedi ki...

nalet olsun içimdeki kibarlığa!
diyemedim buketim. yapamadıeem.. vuramadım yüzüne yazılarımı kaba yerlerinlen okuduğunu.. yapamadiyeeemmmm!
bay di vey, sevgili cem. yorum yazmışsın tenk yu veri maç. bat bence seçilmiş kişilere de katılmalısın. evet hakettin. eveet eveeet.

cem dedi ki...

why not diyorum ve katılıyorum, hadi hayırlısı.

 
;