12 Mart 2009 Perşembe

sakin...

hani kitaptan bahsetmiştim ya. Umut Sarıkaya'nın hani. abi okuyamıyorum kitabı. aldığım haftalık dergiler de aynı şekilde. hızlıca bakıp kenara koyuyorum. kitabı okuyup bitirip hemen tüketecekmişim gibi geliyor. o kitap sandığım kadar komik olmayabilir ama yok. O kısmı beni alakadar etmiyor, okuyup hemen bitirince sonra böyle kuş gibi kalacam sanıyorum. bak bi hafta oldu hala 25. sayfadayım. resmen kıyamıyorum okumaya. var mı böyle bi bünye yahu?!
ha how i met your mother'ın yeni bölümlerini izlerken de o moda geçiyorum. ay şimdi izlemeyeyim. ya çok komik değilse, ya gülmezsem.. beklentim boşa çıkacak korkusuylan resmen tutuyorum kendimi.
Artık cidden bahar gelse. dün öğlen vakti kar yağarken, bugün çimenlerde oturdu millet. Beytepe'nin havası hepimizden dengesiz.
abajurlar yanıyor odada. loş, sıcak sarı ışık... battaniyem var. arkada türkü gibi bişiler çalıyor ama çok sakin bişiler. resmen kafamdakiler gidiyor. böyle bi hafifliyorum. nağmeler değişince ben de değişiyor, hüzün desem değil, sıkıntı desem değil, bi garip oluyorum. sabah erken kalkıcam.
o değil de ömrümün sonuna kadar böyle, bu gecede, bu odada kalabilirim. bi başıma.. ama sevdiklerimin hayatta "yanımda" olduklarını bilerek.
cumartesi sabahı çok güzel bi hava olsun. güneş doğarken yürüyüşe çıkayım istiyorum. vazgeçtim. güzel hava olmasa da olur. ben yine de çıkayım yürüyüşe. en yakın en güzel gelecek planım budur şimdilik. (birazdan dişlerimi fırçalamayı saymazsak)
yastığa baktığım an uyuyacak moddayım. iyi geceler efenim.
Not: arkaplandaki parçalar erkan oğur desem..

1 şahıs gencim güzelim diyor:

Disconnectus erectus dedi ki...

ben de o odada yaşasam derim:)

 
;