bu aşk burada biter ve ben çekip giderim.
kapıda eşyalar gözlerimde yaşlar.
ağla gözlerum ağla ben de ağlayacağum, arkadaşlarım sizden nasul ayrılacağum.
yeni bir aşk yeni bir iş yine gülecek bi neden lazım..
gidiyorum buralardan tüm j blok sana gir....
evet daha fazla kasmadan şarkıları bırakıp müjdemi isterem. taşınıyorum efenim. bugün canım ciğerim has dost arkadaşlarım da yardıma gelecekler.. ve yeni odamıza geçiciz. ilk defa oda konusunda şanslımsı gibiyim. yeni blokta dert falan çıkmasa başıma bari. ama yok ya herşeey güüzel ooolacak..
yeni yılda yeni bi odada yaşamaya başlıcam. bütün eski defterleri bu odada bırakıp gidicem. yükselme dönemine giriciz hayırlısıynan.. o yüzden hepinize meri kıristmıs derken bi şarkıyla veda etmek istirim aybalam..
Yeni bir aşk
Yeni bir iş
Yine gülecek bir neden lazım
Yeni bir haber
Yeni bir kader
Bunlar için bana şans lazım
Yeni bir duruş
Yeni dokunuş
Tek tek keşfetmem lazım
Yeni bir hayat
Gerisi bayat
Kendime yeni bir ben lazım
Kendime yeni bir neden lazım
Dün beycafeden çay almak için kasadaydım, zar vardı. eleman görmez diye bunu da burda buldum dedim zarı uzattım. çay kısmına geçtim. eleman zarla gelmiş, 4'ten büyük at büyük bardakta çay vericem dedi. "benim pek şansım yoktur ama.." neyse atalım bakalım moduna geçip zarı bi attım..
tabi ki 1 geldi.
hakkaten bana biraz da şans lazım ni dersiniz ahali.
hepinize hoş bi yıl dilemiyorum. bazılarınız hariç hepinize mükemmel yıllar dilerim efenim.
mucukella
Başlık bulamadığımdan yine o an çalan parçayı yazdım. Red Hot'a selam olsun..
Kapımın önü sevgilisiyle telefonda tartışan, tartışırken ağlayan bayanlar için özel olarak tasarlanmış olup 7 gün 24 saat, siz telefonda tartışırken pencere manzarasıyla bi yandan gözünüzü hoş edecek bir mekandır. içerden sesli bi şekilde alay ederim, cevap veririm konuşmalarınıza. hiç utanmam. aha geliyo bi kırık kalp daha...
Teğet geçti bu sefer. deminki hatundu sanırım bilemedim.
Ortam buz olunca dilimize dolanan şarkılar da değişti şimdi. bi "bir yaz günü bi yaz günüü.. hiç bu kadaar üşüdün müü" den tut, "buralara yaz günü kar yağıyor canım ölene kadar seni bekleyemem" olsun.. ya da "şu dağlarda kar ol saydımolsaydım" gibi parçalarla havayı daha da soğutmayı bir borç biliriz.
Kışın tombik olmak gerek çucuklar. oturduğu yerden kilo veren insan ben, birçok insanın tersine kilo verirken göbeğimden başlıyor erime. dolayısıyla mide bağırsak falan süper üşüyor. dün 5 kat giysi sardım göbüşe, kuyruk yağı mı yesem napsam
Olm çok helecanlı oluyor sevgili kavgası dinlemek.. resmen eğleniyorum lan =)
Hayatında "bio" dinlememiş adam, eksiktir. bence bi cuma nedjima ya uğrayıp dinlemeli eğlenmelidir. (kamyonu dolduracaz hocam =P )
iki ucu..
Bu arada emin olamıyordum ama artık eminim. Efenim belki sizin başınıza da geliyordur bilmiyorum ama ne zaman akşam barda olsak ya da kendi aramızda bi iki bişi içsek ortam dumanlı muhabbetli müzikli olsa, 3 saatten fazla sürse.. eve gidip uyuduğumda rüyamda hala geceye devam ediyor oluyorum. nerde kaldıysak muhabbetler devam ediyor, şarkılar devam ediyor, bazen çok güzel bittiğini görüyorum gecenin bazen kabusa döndüğü oluyor.. ama değişmeyen sonuç şu: sabah uyandığımda "lan bu akşam mı olduydu yoksa rüyamda mı gördüm?!" sorusu..yanıtıysa anca akşama belli oluyor..
ööle anlatiim dedim. tek değişik ben miyim aceb
Kapımın önü sevgilisiyle telefonda tartışan, tartışırken ağlayan bayanlar için özel olarak tasarlanmış olup 7 gün 24 saat, siz telefonda tartışırken pencere manzarasıyla bi yandan gözünüzü hoş edecek bir mekandır. içerden sesli bi şekilde alay ederim, cevap veririm konuşmalarınıza. hiç utanmam. aha geliyo bi kırık kalp daha...
Teğet geçti bu sefer. deminki hatundu sanırım bilemedim.
Ortam buz olunca dilimize dolanan şarkılar da değişti şimdi. bi "bir yaz günü bi yaz günüü.. hiç bu kadaar üşüdün müü" den tut, "buralara yaz günü kar yağıyor canım ölene kadar seni bekleyemem" olsun.. ya da "şu dağlarda kar ol saydımolsaydım" gibi parçalarla havayı daha da soğutmayı bir borç biliriz.
Kışın tombik olmak gerek çucuklar. oturduğu yerden kilo veren insan ben, birçok insanın tersine kilo verirken göbeğimden başlıyor erime. dolayısıyla mide bağırsak falan süper üşüyor. dün 5 kat giysi sardım göbüşe, kuyruk yağı mı yesem napsam
Olm çok helecanlı oluyor sevgili kavgası dinlemek.. resmen eğleniyorum lan =)
Hayatında "bio" dinlememiş adam, eksiktir. bence bi cuma nedjima ya uğrayıp dinlemeli eğlenmelidir. (kamyonu dolduracaz hocam =P )
iki ucu..
Bu arada emin olamıyordum ama artık eminim. Efenim belki sizin başınıza da geliyordur bilmiyorum ama ne zaman akşam barda olsak ya da kendi aramızda bi iki bişi içsek ortam dumanlı muhabbetli müzikli olsa, 3 saatten fazla sürse.. eve gidip uyuduğumda rüyamda hala geceye devam ediyor oluyorum. nerde kaldıysak muhabbetler devam ediyor, şarkılar devam ediyor, bazen çok güzel bittiğini görüyorum gecenin bazen kabusa döndüğü oluyor.. ama değişmeyen sonuç şu: sabah uyandığımda "lan bu akşam mı olduydu yoksa rüyamda mı gördüm?!" sorusu..yanıtıysa anca akşama belli oluyor..
ööle anlatiim dedim. tek değişik ben miyim aceb
aslında bu derece sinirliyken yazmam. anlamsız şeyler çıkar ortaya genelde. yatıştım sayılır biraz biraz. mevzu şu: herkes aynı şeyden şikayetçi. GÜRÜLTÜ!
250-300 kişinin yaşadığı bi bina, mimarinin süper salaklığı kullanılarak ortası boş bırakılmış. bu ortadaki mega boşluk sayesinde giriş kattaki bi fısıltı dedikodusunu 5.kattan naklen dinleme hatta izleme imkanına sahipsiniz. duvarlar ise ekstra ince. sesler daha iyi iletilsin diye sanırım. yarına iki sınavım var. hastayım ama ders çalışmaya çalışıyorum. kendimle konuşarak ya da yüksek sesle müzik dinleme gibi gürültüleri de gerçekleştirmiyorum. evrenin en sessiz odasındayım belki. o derece zararsız bi insanken bütün komşularımın bana yaptıkları reva mıdır?! duvar tıklaması gibi çocukça uygulamalara bile direndim. gittim efendi efendi kapısını çalıp yüzüne "rahatsızım sesinizden" dedim. günler geçtikçe her gece kapı çalma olayından tiksindim duvar metoduna geçtim. nafile.. ilk 15dk ses desibelinde bi azalma sonrası aynı hikaye. sinirimden ne yapacağımı şaşırdım artık bu akşam. kapıyı açıp avazım çıktığı kadar "sessiz olur musunuz!" diye bağırdım. o da işe yaramadı.. çok hoş bi gürültü dikkatimi dağıtıyor yine. yazarken bile.
mp3çalarımı bile almadan evrenin en sessiz yerine gitmek istedim bu gece ben.
hala sesler geliyor etraftan. illa cinnet mi lazım? illa kavga mı lazım?
sabır... sabır... sabır...
küfürlerden bisürü buketler yaptım bu gece. hepinizin kapısına bırakıcam sabaha kadar. sessiz bi şekilde bekleyin şimdi sevgili j blok.
Beytepe'den bildiriyorum. Size bi iyi bi kötü haberim var. 1)bu gece don var 2) içinde Emrah yok (ayrıntılı bilgi için litfen tıklamak suretiyle eylem yapınız http://dejenerator.tumblr.com/post/61618408/size-iki-k-t-haberim-var-1-bu-gece-don-bekleniyor-2 )
Yarım saat oldu kar başlayalı. dışardan sevinç çığlıkları yükseldi. dışarı baktım, arabanın üzerinde birikmeye çalışan karları toplayıp kartopu yapmaya çalışan 3 kız gördüm. izmirli olduklarına garanti verdim. zira arkadaşım camı açıp kızlara memleket nere diye haykırdı. izmirli olduklarını öğrendik. eğer ankarada mevsimin ilk karında dışarı fırlayıp eccük karda bile eğlenen neşelenen insan varsa izmirlidir o. izmirli olmasa bile o dakikadan sonra izmirli olmuştur. hayırlı olsun.
Karda kaymak mecburen, çanak kırmak mecburen, rezil olmak mecbureen,hep kar yüzünden..
Söz - Müzik Teoman albümünü dinlemeye başladım. şimdiden keyiflendim..
Yarım saat oldu kar başlayalı. dışardan sevinç çığlıkları yükseldi. dışarı baktım, arabanın üzerinde birikmeye çalışan karları toplayıp kartopu yapmaya çalışan 3 kız gördüm. izmirli olduklarına garanti verdim. zira arkadaşım camı açıp kızlara memleket nere diye haykırdı. izmirli olduklarını öğrendik. eğer ankarada mevsimin ilk karında dışarı fırlayıp eccük karda bile eğlenen neşelenen insan varsa izmirlidir o. izmirli olmasa bile o dakikadan sonra izmirli olmuştur. hayırlı olsun.
Karda kaymak mecburen, çanak kırmak mecburen, rezil olmak mecbureen,hep kar yüzünden..
Söz - Müzik Teoman albümünü dinlemeye başladım. şimdiden keyiflendim..
Hiç kanallı bi televizyona sahibim.
ya da şu an yayında olan bütün kanalları toplasam kocaman bi hiç eder. bilemedim.
Acun Alacalı artık baymadı mı.. 50 sentin ne kadar çok heyranı varmışş memleketimizde. ramiz ne ayak yaa.. "fifti sent bana büyük bi sorumluluk bıraktı artık tüm türkiyeyi ben eğlendirmek zorundayım. evet zor ama yapıcam" bu gece bütün gözyaşlarım sizlere gelsin sayın heyranlar.
Uzuuun zaman sonra mayhoşta yemek yedim. yemekler heala kötü/vasat..
R-drinqua diye bi kokteyl çıkmış.. ya da uzun zaman vardı ben yeni farkettim. neyse deneyin süper bi kokteylo. loo loo mahsuun (redroz)...
Bence bu kış beytepeye kar yağmasın. çok soğuk olabilir bişi demem ama buz tutmasın yerler. yoksa bu sene garanti, çanak paramparça olacak. .
Dün haftasonu ankamall e gitmek gibi bi hata yaptık. bu hatayı yapmakla kalmadık migrostan alışveriş de yaptık. kasada uzun güzel bi kuyruğun ucuna iliştik. ancak ve sancak çantamdan cüzdanımı bulamadım. o an önce kendimden sonra hayattan soğudum..sonra geçti.
Her banyodan sonra uyumak suretiyle saçlarımı su dalgası yapıyorum param cebimde kalıyor =P
Eğer beytepeye düşecek olursanız yanınıza almanız gerekenler. 1) Burcu Yağmur Kabaalioğlu 2) 2 yok. artık kampüste nerde hangi ağaç var onları bile biliyorum da o yüzden şeettim ben..
bazen çok feci şarkılar dilime takılıyor.. onları seslendirerek çevremdekilerin de ruh sağlığını bozuyor, bozmakla kalmıyor onların da söylemelerini sağlıyorum. bunu yaparak da büyük bi mutluluk duyuyorum.
kabak kellerinin senaristleri mi değişti nooldu bilmiyorum ama güzel olmuş. eferüm
yarına hiç dersim yok. yihurellaa...
efenim bugünkü yazıma şu satırlarla veda edicim ben veda ederken siz de şu şarkıyı dinleyebilerseez.iyi geceler cümleten
"Aslında bütün resim güzeldir, sadece hatırlaman gerek.." Mor ve more than this (çok feci oldu bu neyse=)
Kafada çalan parçalar: Snow Patrol -Run , Oasis - Live forever , Madcon - Beggin' ....
ya da şu an yayında olan bütün kanalları toplasam kocaman bi hiç eder. bilemedim.
Acun Alacalı artık baymadı mı.. 50 sentin ne kadar çok heyranı varmışş memleketimizde.
Uzuuun zaman sonra mayhoşta yemek yedim. yemekler heala kötü/vasat..
R-drinqua diye bi kokteyl çıkmış.. ya da uzun zaman vardı ben yeni farkettim. neyse deneyin süper bi kokteylo. loo loo mahsuun (redroz)...
Bence bu kış beytepeye kar yağmasın. çok soğuk olabilir bişi demem ama buz tutmasın yerler. yoksa bu sene garanti, çanak paramparça olacak. .
Dün haftasonu ankamall e gitmek gibi bi hata yaptık. bu hatayı yapmakla kalmadık migrostan alışveriş de yaptık. kasada uzun güzel bi kuyruğun ucuna iliştik. ancak ve sancak çantamdan cüzdanımı bulamadım. o an önce kendimden sonra hayattan soğudum..sonra geçti.
Her banyodan sonra uyumak suretiyle saçlarımı su dalgası yapıyorum param cebimde kalıyor =P
Eğer beytepeye düşecek olursanız yanınıza almanız gerekenler. 1) Burcu Yağmur Kabaalioğlu 2) 2 yok. artık kampüste nerde hangi ağaç var onları bile biliyorum da o yüzden şeettim ben..
bazen çok feci şarkılar dilime takılıyor.. onları seslendirerek çevremdekilerin de ruh sağlığını bozuyor, bozmakla kalmıyor onların da söylemelerini sağlıyorum. bunu yaparak da büyük bi mutluluk duyuyorum.
kabak kellerinin senaristleri mi değişti nooldu bilmiyorum ama güzel olmuş. eferüm
yarına hiç dersim yok. yihurellaa...
efenim bugünkü yazıma şu satırlarla veda edicim ben veda ederken siz de şu şarkıyı dinleyebilerseez.iyi geceler cümleten
"Aslında bütün resim güzeldir, sadece hatırlaman gerek.." Mor ve more than this (çok feci oldu bu neyse=)
Kafada çalan parçalar: Snow Patrol -Run , Oasis - Live forever , Madcon - Beggin' ....
ska ska ska... jamaican ska..bi dinleyin bence he
salı gecesi 4 saat uyudum sınav sebebiylen.. çarşamba gecesi de kütüphanede 3e kadar konakladıktan sonra 4 saat uyudum. bu sabah kalkıp acelesi olmayan iki raporu yetiştirmeye çalıştım sonra yine ders çalışmaya çalıştım. arada eldivenimin tekini kaybettim, raporu koyduğum fılaşbelleği odada unuttum. peki ya sınav? efenim bugün biyomkimyom sınavına girmeyip de mesela kuantum fiziği sınavına falan girseydim ya da fransız dili ve edebiyatında gramere falan girseydim çok daha başarılı bir kağıt verirdim sanırım. o derece yakan yıkan bi sınav yaşadım sağolayım..
eldivenin teki hala kayıp..
ays ays beybi.
bu aralar Keane'e takıldım.. "And if you have a minute why don't we go..Talk about it somewhere only we know?This could be the end of everything..So why don't we go..Somewhere only we know?"cici şarkı
yatıyorum kalkıyorum saçım su dalgası oluyor.. param cebimde kalıyor =P
o kadar çok uykum var ki ne yazsam o bile aklıma gelmiyor vallahü.
yazmıyorum arkadaşım.. uyuyorum artık.bu da can bea..
ha bu arada bu haftaki uykusuz da yiğit özgür ün köşesine bittim!Ali Sait Meydey ile tanıştığıma çok memnun oldum.. ne de olsa "Sen dizime yattın, ben seni tokatladım sonra sen büyüdün, ben senin dizine yattım, sen beni tokatladın, bu işler böyledir.."hala gülüyorum bakıp bakıp...
bu aralar ben çok güldüm ya.. geçen de gece internette uykumdan olurken süper bi blog buldum.. bütün insanlık uyurken gah gah güldüm odada.. çok eğlendim kendimce. maşallah diyim de ağlamıyalım.
gnocco ne demek? sürekli niyokko demekten yoruldum ve hala anlamını bilmiyorum.. bi de "var ama evde" den kurtulmam lazım. haha..
neyse gençler uykusuzluk kafası da bi başka oluyor.. bu gece 6 saat uyucam ama bütün işler bitince 2009a kadar uyandırmayin mimkinse.
salı gecesi 4 saat uyudum sınav sebebiylen.. çarşamba gecesi de kütüphanede 3e kadar konakladıktan sonra 4 saat uyudum. bu sabah kalkıp acelesi olmayan iki raporu yetiştirmeye çalıştım sonra yine ders çalışmaya çalıştım. arada eldivenimin tekini kaybettim, raporu koyduğum fılaşbelleği odada unuttum. peki ya sınav? efenim bugün biyomkimyom sınavına girmeyip de mesela kuantum fiziği sınavına falan girseydim ya da fransız dili ve edebiyatında gramere falan girseydim çok daha başarılı bir kağıt verirdim sanırım. o derece yakan yıkan bi sınav yaşadım sağolayım..
eldivenin teki hala kayıp..
ays ays beybi.
bu aralar Keane'e takıldım.. "And if you have a minute why don't we go..Talk about it somewhere only we know?This could be the end of everything..So why don't we go..Somewhere only we know?"cici şarkı
yatıyorum kalkıyorum saçım su dalgası oluyor.. param cebimde kalıyor =P
o kadar çok uykum var ki ne yazsam o bile aklıma gelmiyor vallahü.
yazmıyorum arkadaşım.. uyuyorum artık.bu da can bea..
ha bu arada bu haftaki uykusuz da yiğit özgür ün köşesine bittim!Ali Sait Meydey ile tanıştığıma çok memnun oldum.. ne de olsa "Sen dizime yattın, ben seni tokatladım sonra sen büyüdün, ben senin dizine yattım, sen beni tokatladın, bu işler böyledir.."hala gülüyorum bakıp bakıp...
bu aralar ben çok güldüm ya.. geçen de gece internette uykumdan olurken süper bi blog buldum.. bütün insanlık uyurken gah gah güldüm odada.. çok eğlendim kendimce. maşallah diyim de ağlamıyalım.
gnocco ne demek? sürekli niyokko demekten yoruldum ve hala anlamını bilmiyorum.. bi de "var ama evde" den kurtulmam lazım. haha..
neyse gençler uykusuzluk kafası da bi başka oluyor.. bu gece 6 saat uyucam ama bütün işler bitince 2009a kadar uyandırmayin mimkinse.
haberlerde bush a ayakkabı fırlatan ıraklı gazeteciyi izledik bugün parlayan güneşte. gülmekten bittim ya. ah denk geleydi keşke adam boşu boşuna hapis yatacak şimdi.. keşke denk gelseydi ya . hala gülüyorum haaala =)
internet bağımlısıymışım meğersem. bayram dönüşü pazartesi günü sınav olduğunu unuttuğumdan cumartesi geldim kampüsellaya. ancak ve sancak interneti kesmişler yurtlarda bayram boyunca. resmen ha geldi ha gelicek diye ömrümü harcadım bilgisayarın başında. ha internette yapacağım da çok mühim bişi yok öyle. ancak odada internet olmayınca bayaa bi garip oluyormuşum. akşam karanlığında nizamiyeye yürüyor sonra da geri yürüyormuşum. eğer mp3çalarım olmasaydı var ya dünyanın parasını versen yürümem o karanlık yolda. nasıl bi sıkıntı geldiyse artık.. bas gaza aşkığm bas gaza...
kantilatif genetik. evrimin bi şakası. (gah gah )
odaya bi dekodizayn yapmışım! üff yavrum hepsi senin mi oldu buralar resmen. bence bi görün adamım.
Ankaraya gelirken otobüste yanıma dünyanın en gezeze insanlarından biri oturdu. haaa heee hıı hii hooo yapmaktan sıkıldım artık o derece. gerçi vücut dili üzerine bisürü şey öğrendim iyi oldu o açıdan =)
bu haftaki Diskokralı gelmiş geçmiş en iyi programdı galiba! resmen odada haykıra haykıra güldüm. uyuyakalmasaydım reklamlarda hala gülüyor olabilirdim programa.
"90'larda fırtına estiren dizi? Ferhat ve Güzel."
bu arada kurbağa deneylerinin ve diğerlerinin perde arkası içün tıkla;
http://www.biyobilgi.hacettepe.edu.tr/~mali/Fotograflar/index/Pages/Laboratuvardan_G%C3%B6r%C3%BCnt%C3%BCler.html#2
helloo. may neym is şöon. ay em furom nii york. ay em tivinti yiirss old end ay lav partiiiiz.. ay lav enimaaals. ay lav yuu.. teşekkürler smile adsl.
http://www.youtube.com/watch?v=3mx5-pQ7D2k&feature=channel_page bunu da izle sevgili okur. (yutup kapalı şimdi, açılsın linki kontrol edecem)
tvdeki haber şu: Japonlar araştırdı, Kaynana kalbe zararlı!
daha gereksiz bi haber yapmalarını bekliyorum medyadan.
fötr şapka günü yapcaz. bence sizce katılın.
vücut dili hakkaten ilginç yahu. mesela birini özlediğinde farketmeden elini falan kaşırmışsın. ya da karşı taraftan üstün olduğunu hissettiğinde tek kaşını kaldırırmışsın.. anlamlarını öğrendikten sonra o davranışları yaptığını görünce garip oluyo=)
www.youtube.com/watch?v=7t6APC_SGUY hahaha=)
Lenny Kravitz - California kıpır kıpır mini kupır.. (gah gah 2)
biyokimya çalışacam kısmetse. ondan böyle garip bi yazı olmuş olabilir..
(keşke bugün sınava girmeden hemen önce "hadi yine iyisin .. iyisin iyisin" i söylemeseydik bea) haha=)
kantilatif genetik. evrimin bi şakası. (gah gah )
odaya bi dekodizayn yapmışım! üff yavrum hepsi senin mi oldu buralar resmen. bence bi görün adamım.
Ankaraya gelirken otobüste yanıma dünyanın en gezeze insanlarından biri oturdu. haaa heee hıı hii hooo yapmaktan sıkıldım artık o derece. gerçi vücut dili üzerine bisürü şey öğrendim iyi oldu o açıdan =)
bu haftaki Diskokralı gelmiş geçmiş en iyi programdı galiba! resmen odada haykıra haykıra güldüm. uyuyakalmasaydım reklamlarda hala gülüyor olabilirdim programa.
"90'larda fırtına estiren dizi? Ferhat ve Güzel."
bu arada kurbağa deneylerinin ve diğerlerinin perde arkası içün tıkla;
http://www.biyobilgi.hacettepe.edu.tr/~mali/Fotograflar/index/Pages/Laboratuvardan_G%C3%B6r%C3%BCnt%C3%BCler.html#2
helloo. may neym is şöon. ay em furom nii york. ay em tivinti yiirss old end ay lav partiiiiz.. ay lav enimaaals. ay lav yuu.. teşekkürler smile adsl.
http://www.youtube.com/watch?v=3mx5-pQ7D2k&feature=channel_page bunu da izle sevgili okur. (yutup kapalı şimdi, açılsın linki kontrol edecem)
tvdeki haber şu: Japonlar araştırdı, Kaynana kalbe zararlı!
daha gereksiz bi haber yapmalarını bekliyorum medyadan.
fötr şapka günü yapcaz. bence sizce katılın.
vücut dili hakkaten ilginç yahu. mesela birini özlediğinde farketmeden elini falan kaşırmışsın. ya da karşı taraftan üstün olduğunu hissettiğinde tek kaşını kaldırırmışsın.. anlamlarını öğrendikten sonra o davranışları yaptığını görünce garip oluyo=)
www.youtube.com/watch?v=7t6APC_SGUY hahaha=)
Lenny Kravitz - California kıpır kıpır mini kupır.. (gah gah 2)
biyokimya çalışacam kısmetse. ondan böyle garip bi yazı olmuş olabilir..
(keşke bugün sınava girmeden hemen önce "hadi yine iyisin .. iyisin iyisin" i söylemeseydik bea) haha=)
Değişikliklerden korkuyorum evet.. birkaç gündür düşünüyorum da hayatımda değişiklik yapmaya cidden korkan bi yapım var. saçıma annemin zoruyla aralara renk kattırmıştık alışana kadar süper zorlandım.. şimdi memnunum gayet, çok da seviyorum kalan renk izlerini.
Bi diğer örnek kahve dünyası nda hala cafe latte içiyorum. yanında sütlü çikolata kaşık la beraber. değiştirmedim.
Kütüphanedeki çay kahve makinası çayı bozmasına rağmen hala çay alıyorum..
Hala beyaz ayakkabı favorim başka renk almaya tırsıyorum kaçıyorum o vitrinden..
Nedeni yok bu davranışlarımın..
Odamı değiştirmeye tırsıyorum, manzarası güzel olmasa da olur alıştım buraya diyorum..
Penne'den hala hindibalı sosisli makarna alıyorum. artık cidden sevmiyorum o makarnayı ama başka yemek söylemiyorum. söylersem hep hindibalı zamazingoyu alıyorum.
Odadaki eşyaların yerlerini bile değiştirmiyorum. ya daha kötü olursa diyorum. olduğu gibi bırakıyorum masayı yatağı..
Çok saçma alışkanlıklarım var.. bazı "kötü" alışkanlıklarım var hatta (kime göre neye göre değişir elbet) ama onları bırakmayı düşünürken bile panikliyorum.. "Ya daha kötü olursa?!" cümlesi tokat gibi çarpıyo yüzüme.
Ha bi de pc ultra dolu olmasına rağmen format falan atmıyorum. olsun yavaş mavaş iyi böyle diyorum.
Çok komik ya.. geçen yaz lisenin önünden geçerken bi uğrayalım ne var ne yok dedik. işte 2 3 hoca vardı. hocalar bütün arkadaşlarıma çok değişmişsin falan derken bana, "burcu sen hiç değişmemişsin" dediler. hiiç şaşırmadım.. ne atkuyruğu modelinin rahatlığından vazgeçtim ne de her kıyafete uydurduğum beyaz minik taş küpelerden..
Seçtiğim kafeler genelde aynı. değişse bile siparişler aynı. amca dese günün menüsü şu, şefin tavsiyesi şu falan.. tınn.. ben yine çorba alıcam illa.
Toplum içinde şarkı söylemiyorum (fantaziler hariç hehe) olur da sesim kötü çıkar aman boşver sus çocuum diyorum kendime.
Bazen sıkılıyorum.. şimdi düşününce "olsun o da iyidir. olsun boşver sıkıl bazen" diyorum kendime . o derece alışkanlıkseven, düzen değişikliğinden korkan bi insanım evet.
İyi mi kötü mü bilmem.. istemiyorum en ufak şeylerin bile değişmesini. "mutluluğumuz bozulacak diye çok endişeleniyorum remzi.."
Bırak dağınık kalsın hakkaten ya..
Bırak dağınıklığımda yaşayayım ben di mi annesi
Bu arada cumartesi dönüciiz başşehre. sınav çalışmak gerek..(yusuf yusuf ve diğerleri)
lastfm de travis in sayfasından "travis radyosu" dinledim. hep. bisürü güzel parça düşürdüm ağıma. ağzım kulaklarımda yeni şarkılar indiriyorum yıh yıh
Annem davulu bırak yüzmeye başla diyor.. halbukim yeni yeni alıştımdı ben
Not: bu yazıyı yazarken eski bi yazım aklıma geldi. "alışma-geçiş-alışma geçiş..."
hakkaten öyle sürekli bişilere alışıyoruz.. sonra başka bişeylere alışmak zorunda kalıyoruz. bence hoş değil.
bi insan yattığında neden içinden "inadı bırak yanıma yanaşıver aağrtık.." şarkısı diline takılır?
gecenin 2buçuğunda yatağa girdiğinde, neden pazartesi gününe sınavı olduğunu hatırlar aniden?
hele hele bayramsonrasısınavları ndan ilkini çarşamba sanarken neden pazartesi günü sınavı olduğu uyumasın diye hatırlatılır ki zavallıcağa..
bugün biraz fizyo çalışayım dedim. summasyon, motor birim, treppe, aktin.. heeepsi birbirine girdi. saygıdeğer arkadaşlarımdan birinin slaytları yollaması rica olunur
haftaya çok feci yanacam. hissediyorum derinden şimdiden..
"neşeli kurabiye" yarın deniyorum. başarılı olursa ilk tatlu tarifimi yayınlayacam aha burdan efenim..
abi niye hatırladım ben sınavı ya..
neden şimdi ya!
yarın sabah erken kalkmaya kasarken hatırlasaydım ne kadar hoş olabilirmiş..
neden ben..
neden..
neden bu pazartesi.. bileydim şimdiden dönerdim ankaralara...alışmadan etmeden ders mi çalışılır yol dönüşü.. hof..
hof..
uyuma çabaları..
nağfile..
bu arada yemekteyiz zamazingosu cidden yasaklansın. sofra hazırlarken aklıma geliyor embesiller, kaşınıyorum sinirden. uyuma rtük! yok mu sınavın pazartesiye.. yol dönüşü hem de ha?.. yoksa uyu tabi ooh..
of ulan oof...
Bir kurban bayramının daha sonuna yaklaştığımız şu mübarek günde niyet ettim yazı yazmağa..osman aga..
lastfm de red hot chili peppers arkadaşımızın radyosunu dinledim.. dinlerken birçok bilmediğim şarkıyı da dinlemek suretiyle beğendim. ve de limewire den virüslü bisürü parça indirdim.. (bir gün antivirüs yüklicem.. o zamana kadar maşallahlarla devam ediyoruz)
bayramdönüşüyakıcısınavlarına çalışmadım heala. fizyoloci raporunu da yazmadım. yan gelip yatıyorum sürekli.yani tam bi bayram havası yaşıyorum sayın seyirciler
önceki gün fotolarımı bastırmaya şimdi ismini vermek istemiyorum reklam olmasın efenim.. işte tükana gittim. eleman benim özene bezene kadrajını düzelttiğim fotoları, kağıda tam çıkmıyor oturmuyor diye biraz kırpıp basında dellendim.. mağazaya geri dönüp "Arhadaşım adamın ağsabını bozma bas len şunları!" diye rica etmek sureti ve nufüs cuzdanıyla 6 7 tanesini yeniden bastırttım.. bu sırada fotoları bilgisayardan bulmak için yamuk basılanları masaya serdi arkidiş.. neyse ben de kenarda bekliyorum usulca. diğer elemanlar geldi.. fotolara bakıp "abii şu güzelmiş.. abi bu daha iyi.. yok yok bu iyi.. neyle çekmiş bunu.. şu süper yaa" gibi cümleler kurarak beğenilerini dile getirdiler.. ben de köşemde "değerli" gülüşü yaparak olan biteni izledim. esasoğlan, "sahibi aha şurda" diyerek beni göstertti.. ben de "aha bu makinayla çektim üzerlerinde biraccık oynadım" felan dedim. neticesinde milletin fotolara bakıp güzel güzel efendi yorumlarda bulunması pek bi bahtiyar etti zat-ı alimi..
çilingir sofrası kuracaz birazdan.. ahanda bayram sofrası olacak evimüz..
bu sene yılbaşı mevzu yine beni strese sokuyor.. 5ocak ta başlıcak olan finalleri sevgili validem görmeze yatıp yılbaşında gel, yalnız geçirme orlarda diyor.. iki hafta sonra yeniden yolculuğu göze alamayan ben "nayır nolmaz kuzum" diyorum.. ankarada olası yılbaşı gecemi düşünüyorum.. düşününce kendime kızıyor, o da sıradan bi gece ne kasıyorsun len diyerekten kendime söylüyorum. bu sene bi planım yok zira kutlancak bişi yok.. geçen sene dediğim gibi "Artık oynamıyorum ben"
okeyto alberto. öpenzi suzuki.
lastfm de red hot chili peppers arkadaşımızın radyosunu dinledim.. dinlerken birçok bilmediğim şarkıyı da dinlemek suretiyle beğendim. ve de limewire den virüslü bisürü parça indirdim.. (bir gün antivirüs yüklicem.. o zamana kadar maşallahlarla devam ediyoruz)
bayramdönüşüyakıcısınavlarına çalışmadım heala. fizyoloci raporunu da yazmadım. yan gelip yatıyorum sürekli.yani tam bi bayram havası yaşıyorum sayın seyirciler
önceki gün fotolarımı bastırmaya şimdi ismini vermek istemiyorum reklam olmasın efenim.. işte tükana gittim. eleman benim özene bezene kadrajını düzelttiğim fotoları, kağıda tam çıkmıyor oturmuyor diye biraz kırpıp basında dellendim.. mağazaya geri dönüp "Arhadaşım adamın ağsabını bozma bas len şunları!" diye rica etmek sureti ve nufüs cuzdanıyla 6 7 tanesini yeniden bastırttım.. bu sırada fotoları bilgisayardan bulmak için yamuk basılanları masaya serdi arkidiş.. neyse ben de kenarda bekliyorum usulca. diğer elemanlar geldi.. fotolara bakıp "abii şu güzelmiş.. abi bu daha iyi.. yok yok bu iyi.. neyle çekmiş bunu.. şu süper yaa" gibi cümleler kurarak beğenilerini dile getirdiler.. ben de köşemde "değerli" gülüşü yaparak olan biteni izledim. esasoğlan, "sahibi aha şurda" diyerek beni göstertti.. ben de "aha bu makinayla çektim üzerlerinde biraccık oynadım" felan dedim. neticesinde milletin fotolara bakıp güzel güzel efendi yorumlarda bulunması pek bi bahtiyar etti zat-ı alimi..
çilingir sofrası kuracaz birazdan.. ahanda bayram sofrası olacak evimüz..
bu sene yılbaşı mevzu yine beni strese sokuyor.. 5ocak ta başlıcak olan finalleri sevgili validem görmeze yatıp yılbaşında gel, yalnız geçirme orlarda diyor.. iki hafta sonra yeniden yolculuğu göze alamayan ben "nayır nolmaz kuzum" diyorum.. ankarada olası yılbaşı gecemi düşünüyorum.. düşününce kendime kızıyor, o da sıradan bi gece ne kasıyorsun len diyerekten kendime söylüyorum. bu sene bi planım yok zira kutlancak bişi yok.. geçen sene dediğim gibi "Artık oynamıyorum ben"
okeyto alberto. öpenzi suzuki.
2 Aralık 2008 Salı
4
şahıs gencim güzelim diyor
Ders çalışmayı eğlenceli hale getirmenin üfle püfleleri
Efenim..Yine yeni yeniden 'Ertesi güne sınavım var çalışmasam da ne yapsam' yazısıyla karşınızdayız. Baktım olmuyor, bari topluma bi faydam olsun dedim ve sizler için ders çalışmayı nasıl daha eğlenceli hale getirebiliriz diye düşündüm. Buna düşünerek yarınki sınavıma çalışmayı bi güzel erteleyebilecektim. O an için sevindikten sonra konumuza döndüm ve ahanda yazıyorum:
1. Ders çalışırken sıkılıyor musunuz? Sıkılmayın. Başka çareniz yok. Tabir-i caizse eşşşekler gibi çalışacaksınız. Sıkılmayın.
2. Eşşekler gibi çalışmaya kasıyorsunuz ve hala sıkılıyor musunuz? O zaman ara verin, demeyeceğim tabi ki. kasmaya devam edin. Eccük biraz daha kalmıştır orlarda bi kez daha okuyun hele. Sıkılmamaya devam.
3. Kendinize ufak ödüller yerine büyük ödüller koyun. Mesela "Olm şu sayfaya geleyim kendime araba alıcam lan!" falan deyin. Gerçekçi takılmayın o esnada. Bırakın sevinsin azıcık, gariban ruhunuz.
4. "Şuraya kadar geldim mi dünyayı kurtarmış oluyorum" cümlesi bende işe yarıyor, tavsiye ediyorum.
5. Arada bi kuru üzüm, dut pekmezi, çikolata, meyve, kebap falan yiyin. ama asla çekirdek yemeyin. bakın aha bi daha yazıyorum.Sakın çekirdek yeme. At onu yere. Ööğk. SAKIN HA.
6. Bütün bunları yaptınız, hala çalışmanız gerek ve hala sıkılıyorsanız, gidin saçınıza fön çekin bi değişiklik yapın. (değiştir beni voila!) Ya da çalışma ortamınızı yeniden düzenleyin. Minik hareketlerke feng shui dengelerini yaratabilir, açığa çıkan enerji sayesinde müthiş bir verimle çalışabilirsiniz. why not?
7. Eğer kütüphanede ders çalışıyor ve sıkılıyorsanız kimseyle konuşmayın, fısıldamaya çalışmayın. Kütüphanelerde fısıltı da ses kabul ediliyor. Kimseyi obsesif yapmak istemezsiniz, öyle değil mi?
8. Elinizi eteğinizi fani işlerden çekip derse hiç başlıyamıyorsanız, sıkılma raddesine gelmeden dersten soğuyorsanız şöyle bi felsefeye girin: O kağıttaki/kitaptaki yazılar milyorlarca insanın hayatını kurtaracak. Evreni kurtarmaya var mısın yok musun?
Bütün bu muhabbetlerden sonra, şimdi Uygulamalı Sitolojiye çivileme bi atlayış yapıp sabaha kadar çılgınca ders çalışmaca yapmaca vaktidir. Tenk yu for çuusing as.
Uyandım. Boğazlarım acıyordu. Belliydi hasta olacağım.
Güçlükle birşeyler yedim, yutmakta zorlandım. Tv başında sıkıldım. Hasta yatarken tvde izlenecek birşey bulamamak daha da hasta eder bazen adamı. O raddeye gelmeden "şeffaf oda"ya takıldım. Sertab Erener otobiyografisini çıkarıyormuş dvd halinde. Ondan kısa kısa görüntüler verdiler. İlk parça "Yalnızlık senfonisi" idi. Şarkıyı söyledikten sonra bi yatağa yatıp uyuyordu. Sonra gerek evliliği boşanması yeni ilişkisi ile ilgili özenle seçilmiş şarkılar ve görüntüler verdiler..
Derken şarkı söylemesini istedi Civaoğlu. Yalnızlık Senfonisini.
Hastaydım. Yatıyordum. Parçayı dinledim. Bitmesin istedim. Sertab Erener'e bayılmam. Ama hani derler ya "dinleyiciye ulaşmak".. Bugün bu şarkı bi dinleyiciye (daha) ulaştı.
Anladım sonu yok yalnızlığın, hergün çoğalacak
Herzaman böyle miydi bilmiyorum
Sanki dokunulmazdı çocukken ağlamak
Alışır her insan alışır zamanla kırılıp incinmeye
Çünkü olağan yıkılıp yıkılıp yeniden ayağa kalkmak
Yalnızlığım yollarıma pusu kurmuş beklemekte
Acılar gözlerini dikmiş üstüme nöbette
Bekliyorum bekliyorum bekliyorum
Hadi gelin üstüme korkmuyorum
Bulutlar yüklü hayatı hayata üstümüze hasret
Yokluğunla ben başbaşayız nihayet
...
sevdim ben o anı.
Güçlükle birşeyler yedim, yutmakta zorlandım. Tv başında sıkıldım. Hasta yatarken tvde izlenecek birşey bulamamak daha da hasta eder bazen adamı. O raddeye gelmeden "şeffaf oda"ya takıldım. Sertab Erener otobiyografisini çıkarıyormuş dvd halinde. Ondan kısa kısa görüntüler verdiler. İlk parça "Yalnızlık senfonisi" idi. Şarkıyı söyledikten sonra bi yatağa yatıp uyuyordu. Sonra gerek evliliği boşanması yeni ilişkisi ile ilgili özenle seçilmiş şarkılar ve görüntüler verdiler..
Derken şarkı söylemesini istedi Civaoğlu. Yalnızlık Senfonisini.
Hastaydım. Yatıyordum. Parçayı dinledim. Bitmesin istedim. Sertab Erener'e bayılmam. Ama hani derler ya "dinleyiciye ulaşmak".. Bugün bu şarkı bi dinleyiciye (daha) ulaştı.
Anladım sonu yok yalnızlığın, hergün çoğalacak
Herzaman böyle miydi bilmiyorum
Sanki dokunulmazdı çocukken ağlamak
Alışır her insan alışır zamanla kırılıp incinmeye
Çünkü olağan yıkılıp yıkılıp yeniden ayağa kalkmak
Yalnızlığım yollarıma pusu kurmuş beklemekte
Acılar gözlerini dikmiş üstüme nöbette
Bekliyorum bekliyorum bekliyorum
Hadi gelin üstüme korkmuyorum
Bulutlar yüklü hayatı hayata üstümüze hasret
Yokluğunla ben başbaşayız nihayet
...
sevdim ben o anı.
ahanda isviçre size .
neyse. Gezdiiik gördüüük yediiik içtiiik foto çektiiim geldiik.. evvet bebekler Beypazarı'ndaydık bugün. kimselerin gidemediği, gidip de göremediği, görüp de hissedemediği, hissedip de anlayamadığı.. vs. ha bu arada bi de topluca ebru sanatını icra ettik. bi teyzeden masal dinledik ki masal dinlemeyeli yıllar yıllar olmuş, pür dikkat kesildim teyze padişahın oğluyla peri kızını anlatırken.. ("Dizime yattın, ben bi masal anlattım ve sen büyüdün" geyiği yapasım geldi. yaptım hatta sanırsam yıh yıh) beypazarı kurusu, kuruyemiş havuç falan aldıık.. doğa derneğini, yaşayan müzeyi, bi de bi tane daha müzeyi gezdik (adını unuttum şimdi).. bisürü pil bitirdim bisürü süupa tüurupaa foto çektim. bi tane foto var ki cerenin başrol aldığı köşe başında çömmek suretiyle bana sert bakış fırlattığı... Hastayım sana aynalı tahirim! evet ne diyorduk. 11 kişiydik. gelmeyen arkadaşlara hakikatten teşekkür ederim. az kişiyle çok daha rahat bi şekilde gezildiğini gördük. hoş oldu.
(bay dı vey;
Okan bayülgen: ismail sevgiline hiç "bas gaza" der misin? )
Bir numara bu kız, bir numaraa...
Havalar ultra mega soğudu. bekalım ortalığı kar kapladığında ne şekilde ağlayacağım. hü novs..
Hasankeyf e gidecez inşallah. ona gelmezseniz de olur. sorun değil yani. zaten fotoları internette görmeye başlayınca inanın, yanımızda olmadığınıza göbek atacaksınız. evet hıhı.
İnadı bırak yanıma yanaşıver aaartık.. batacağımız kadar aşkın içine baaattık.. Mansur Ark'a saygılarımı yollarım.
Boğazlarım acıyor ufaktan. annem okumasın bu satırı. bugün 5 kilo yemek yedim herkes şahit.
Yonca Evcimik niye var ki. hayır bi de niye dans ediyor? kendi dans etmekle yetinmeyip neden dans okulları açıyor milyorlarca çocuğu mahvediyor. neden yonca.. neden. bu gece bi düşün bunu yonca.
Geçen gece galiba ilk siyasi rüyamı gördüm. ona da dumur oldum zaten. Deniz baykal cumhurbaşkanı oluyordu rüyamda. hönk diye kaldım. uyanınca "ne gördüm lan ben şimdi" diye daha bi dumur oladurdum. ilginç işler bunlar.
"nerde müthiş rock geçmişin.. şimdi 'çapkın kız' çalıyorsun.." peeeh
Kaplumbağanın bağası yani ölmüş hayvanın içi boş "ev"ini evlerde bulundurmak kötü ruhları kovarmış dediler. diyenlerin yalancısıyam ağabey.
Not: evet yaa yazıyı yazarken tv açıktı. ister istemez kulak misağfiri oldum muhabbete. kingobilardoyum ben. YK Dökümü, İsmail and the city.. Yoncimik küçük mücahit..Schindler'in Lisesi, Şangay Bruce lee sesi.. off=)
okeyto alberto. öpenzi suzuki.
(mazda hala var mı yaa)
(bay dı vey;
Okan bayülgen: ismail sevgiline hiç "bas gaza" der misin? )
Bir numara bu kız, bir numaraa...
Havalar ultra mega soğudu. bekalım ortalığı kar kapladığında ne şekilde ağlayacağım. hü novs..
Hasankeyf e gidecez inşallah. ona gelmezseniz de olur. sorun değil yani. zaten fotoları internette görmeye başlayınca inanın, yanımızda olmadığınıza göbek atacaksınız. evet hıhı.
İnadı bırak yanıma yanaşıver aaartık.. batacağımız kadar aşkın içine baaattık.. Mansur Ark'a saygılarımı yollarım.
Boğazlarım acıyor ufaktan. annem okumasın bu satırı. bugün 5 kilo yemek yedim herkes şahit.
Yonca Evcimik niye var ki. hayır bi de niye dans ediyor? kendi dans etmekle yetinmeyip neden dans okulları açıyor milyorlarca çocuğu mahvediyor. neden yonca.. neden. bu gece bi düşün bunu yonca.
Geçen gece galiba ilk siyasi rüyamı gördüm. ona da dumur oldum zaten. Deniz baykal cumhurbaşkanı oluyordu rüyamda. hönk diye kaldım. uyanınca "ne gördüm lan ben şimdi" diye daha bi dumur oladurdum. ilginç işler bunlar.
"nerde müthiş rock geçmişin.. şimdi 'çapkın kız' çalıyorsun.." peeeh
Kaplumbağanın bağası yani ölmüş hayvanın içi boş "ev"ini evlerde bulundurmak kötü ruhları kovarmış dediler. diyenlerin yalancısıyam ağabey.
Not: evet yaa yazıyı yazarken tv açıktı. ister istemez kulak misağfiri oldum muhabbete. kingobilardoyum ben. YK Dökümü, İsmail and the city.. Yoncimik küçük mücahit..Schindler'in Lisesi, Şangay Bruce lee sesi.. off=)
okeyto alberto. öpenzi suzuki.
(mazda hala var mı yaa)
fotodaki gibi bi olaya rastlasam kesin bi pislik yaparım. o kadar tembel ruhumla gelip asansörün tuşuna basacam, kapı bi açılcak aha merdiven! yuuooh yuğaaa. adamın ağzını burnunu kırma suretiylen şiddet uygularım beni kimse tutamaz (sen beni tutamazsın yıldızlar tutamaz)
geçen gün derste 10 adet sineğin birbirine kavuşmasını bekledik, muğamazakarlığım bozuldu. açık görüşlü oldum. nalet olsun içimdeki modernliğe. o salak sineklerde kavuşamadı birbirine, salak gibi izledik bi saat.. bugün evrim panelinde bi kez daha gerçekleri kabul eyledik. Harun Yahya kod adlı denyo hala nasıl bişiler yazıyo.. millet hala nasıl onu destekliyor düşünmek istemeyrum.
akşam vakti imgelimoyla kısa film gösterimine gittik. megapolün yerini unutmuşuz, bulduk. cafedeymiş meğersem şov, eylül kağve. geçen sene sinema tv hocasının öğrencileri getirip bişiler izlettiği yer. dedim kesin bu amca buraya gelir bu gece. netekim öyle oldu. kendisini ve o bitmek bilmeyen "boş"cümlelerini hiç özlemedimdi. 4 kısa film izledik. ilki pixar'ın animasyonu olmakla beraber mikemmeldi! sonuncusunu geçen sene bi yerlerde zorla izledimdi. bisürü "dantel"gördük. hele bitanesinin potansiyeli şuydu: 30larıma yaklaştım + siyah giyindim + kirli sakalım var + her konu hakkında bişi konuşurum + boş konuşurum + konuşurken bahsettiğim konuda ne kadar terim varsa anlamlarını düşünmeden aynı cümlede kullanırım + konuşurum ben + bi de "S"leri söyleyemem. bi ara Freud ile ilgili bişiler dedi. imgenin sinirden mora döndüğünü gördüm. hadi gız ağzının payını vir şuna dedim. o da psikoloko kimliğiyle elinden geleni ardına komadı sağolsun.
çare gelmeeeez, ağlamaktaaaan, ayrılır mııııı, et tırnaktaaaaan...çiğköfte yidim. midem bi garip.. ama dadı heaala damağımda beaa =)
bu haftaki uykusuz çok bombella
haftasonu günübirlik geziye gideyoz. sonbahar karesi kaldıysa bi yerlerde onları yakalayıp gelecem bebük.
keke şeref, keke namus, keke balam, kekem paşam, keke sesini duymuşam, yoksa keke sen mi geldiin sen mi geldiin sen mi geldiin.. vaay.. keke..
çok sıkıldım anne.. rapor yazmak istemiyor ben.
iyi geceler deborah
26 Kasım 2008 Çarşamba
0
şahıs gencim güzelim diyor
muğüzik meyks dı piipıl.. kam tugeedır... yeea...
Yazmayı sürekli ertelediğim, son zamanlarda dinlediğim pileylist efenim. afiyet ola.
Blair - have fun go mad
Dream Theater - Pull me under
Eric Clapton & The Yardbirds - For your love
Jay Jay Johanson - Far away,Anywhere anytime,The girl i love is gone,Alone again,Believe in us
Jem - Missing you
Michael Jackson - Billy Jean
Red Hot Chili Peppers - Dosed
Pearl Jam- Garden
Queen - Bijou, Another one bites the dust
Depeche Mode - Precious, used to
Pink Floyd - High hopes
Beatles - Girl
Radiohead - You never wash up after yourself, Black star, 2+2=5,Bullet proof.. i wish i was, Nice dream
Travis - Something anything, Happy to hang around, Me beside you, Safe, Driftwood
Steve Miller Band - The window, Winter time
The Cure - Lullaby, Mint car, 10:15 saturday night
Michael Fugain - Une belle historie
Michael Fugain - Une belle historie
Aylin Aslım - Böyledir bu işler
Hay evribadi.
Niyet ettim uyku düzeni gibi bi durum sözkonusu olmadığı içün gecenin birbuçuğunda yazı yazmaya.
Sayfadaki anketlerin sonuçları belli oldu. çoğunuz hastaymışsınız sayfaya eferüm. gelecekte ne olacağım muallak. sanırım ortamların aranan insanıyla, hayatınızın en komik insanı olucakmışım. öyle dediler ağbiler.
Lodos vurdu beğni beğni vay... pencere eyyle bi ıslık çalıyor ki.. resmen kendi çalıp söylüyor nesne. her türlü fizik kanunu uygulasam yine de çözülmeyecek gibi. araya yorgan sıkıştırayım bana mısın demez şerefsiz.istanbulda karaköy iskelesi batmış. millet üzülmüş falan. haberi okuduğumda güldüm ben. komik geldi neden bilmiyorum.iskele batmış yahu! kılavuzu iskele olan geminin burnu...
Geçen arkadaş sordu.bütün gece düşündüm irdeledim. efenim hayatınızda bugüne kadar kaç kümes tavuk yediniz hiç düşündünüz mü?! heidi! sizler de düşünün bu gece..
bay cingılbört ü seviyoruz.
Fizyo raporunun özet kısmını yazdım lan. hemi de bilgisayarda. hemi de fotoğraf ekleyerek. hemi de son gün gelip çatmadan. brava bırcı. brava.
Unutmayın! evrim vardır. Tacettin'ler de evrim geçirir.. (evrime inanmıyorum ama bi güç var)
Artık alarmımı ne yaparsam yapayım duymuyorum. öyle bi yanımı keşfettim bu hafta. ister ramşıtayın çalsın ister tıravis.. ı ııh.. cık..gayet uyuyorum. gerçi geçen gün samtin enitin çaldıydı. ben ağzım kulaklarımda şekilde uyanıp yatakta dansımsı hareketlere geçerken ekstraacılı bi krampcık mahvetti. noluyoz lan dedim. iyisi mi uyuyayım da düşünmeyeyim diyerekten genetik dersini ektim. olür böyle vakalar..(vak dı rak)
hayatımın en uysal haftasonlarından birini yaşadım. bazen iş güç olmaması da insanı sıkabiliyormuş. uzmanlık alanı yan gelip yatmak olan biri olaraktan bu haftasonu sınanmış olabilerim.
Mazda hala var mı yahu...
Vodafonun yeni bi reklamı var. kadın bilgisayarda bişileri beceremeyip oğlunu arıyor, yardım istiyor. -tamam şimdi pencereyi aç. (odanın penceresi açılır.) -tut eklentiyi çek masaüstüne. (teyze masaya bakınır) -oğlum burda öyle bişi yok..- mağusu resmin üzerine götür çek. (teyzeden süper hareket!) - oldu mu? - cık.. koptu...
bu kadar gerçekçi olabilir ya! izleyin mutlaka bence sanki
İbrahim Erkal vardı eskiden nooldu. (her nerdeyse orda kalmaya devam edebilir gerçi. bugün imgelema şarkısını mırıldanınca aklıma düştü merak eyledim)
Unutmayın: at bile dizginlenir! (by seçıl)
Hepinizi öpenzi. siyuletto.
Niyet ettim uyku düzeni gibi bi durum sözkonusu olmadığı içün gecenin birbuçuğunda yazı yazmaya.
Sayfadaki anketlerin sonuçları belli oldu. çoğunuz hastaymışsınız sayfaya eferüm. gelecekte ne olacağım muallak. sanırım ortamların aranan insanıyla, hayatınızın en komik insanı olucakmışım. öyle dediler ağbiler.
Lodos vurdu beğni beğni vay... pencere eyyle bi ıslık çalıyor ki.. resmen kendi çalıp söylüyor nesne. her türlü fizik kanunu uygulasam yine de çözülmeyecek gibi. araya yorgan sıkıştırayım bana mısın demez şerefsiz.istanbulda karaköy iskelesi batmış. millet üzülmüş falan. haberi okuduğumda güldüm ben. komik geldi neden bilmiyorum.iskele batmış yahu! kılavuzu iskele olan geminin burnu...
Geçen arkadaş sordu.bütün gece düşündüm irdeledim. efenim hayatınızda bugüne kadar kaç kümes tavuk yediniz hiç düşündünüz mü?! heidi! sizler de düşünün bu gece..
bay cingılbört ü seviyoruz.
Fizyo raporunun özet kısmını yazdım lan. hemi de bilgisayarda. hemi de fotoğraf ekleyerek. hemi de son gün gelip çatmadan. brava bırcı. brava.
Unutmayın! evrim vardır. Tacettin'ler de evrim geçirir.. (evrime inanmıyorum ama bi güç var)
Artık alarmımı ne yaparsam yapayım duymuyorum. öyle bi yanımı keşfettim bu hafta. ister ramşıtayın çalsın ister tıravis.. ı ııh.. cık..gayet uyuyorum. gerçi geçen gün samtin enitin çaldıydı. ben ağzım kulaklarımda şekilde uyanıp yatakta dansımsı hareketlere geçerken ekstraacılı bi krampcık mahvetti. noluyoz lan dedim. iyisi mi uyuyayım da düşünmeyeyim diyerekten genetik dersini ektim. olür böyle vakalar..(vak dı rak)
hayatımın en uysal haftasonlarından birini yaşadım. bazen iş güç olmaması da insanı sıkabiliyormuş. uzmanlık alanı yan gelip yatmak olan biri olaraktan bu haftasonu sınanmış olabilerim.
Mazda hala var mı yahu...
Vodafonun yeni bi reklamı var. kadın bilgisayarda bişileri beceremeyip oğlunu arıyor, yardım istiyor. -tamam şimdi pencereyi aç. (odanın penceresi açılır.) -tut eklentiyi çek masaüstüne. (teyze masaya bakınır) -oğlum burda öyle bişi yok..- mağusu resmin üzerine götür çek. (teyzeden süper hareket!) - oldu mu? - cık.. koptu...
bu kadar gerçekçi olabilir ya! izleyin mutlaka bence sanki
İbrahim Erkal vardı eskiden nooldu. (her nerdeyse orda kalmaya devam edebilir gerçi. bugün imgelema şarkısını mırıldanınca aklıma düştü merak eyledim)
Unutmayın: at bile dizginlenir! (by seçıl)
Hepinizi öpenzi. siyuletto.
Evet, güne şimdi düşününce saçma gelen fikirlerle planlarla başlamış hatta gece uyuyamamış olabilirim.. Kendimi yok yere sinirlendirmiş olabilirim doğru. Hepsine, herşeye eyvallah da.. bu Kofi Nüvs* kim oluyor da, "Sevgili akrep, Sizde akıl fikir namına birşey kalmamış... " diyebiliyor yahu?! Sanane kardeşim. Sana mı kaldı benim aklımın hesabını yapmak.. tövbe tövbee...
bu arada. sayfadaki anketlere katılmak beleş. adınızı falan da almıyorum merak eylemeyin. öpenzi.
Bugün Issız Adam'a gittik. Ahım şahım bi film değil emme velakin biri şu yorumda bulunmuş: "Severek ayrılanların mutlaka ama mutlaka sonunda ağlayacağı film. " (bkz. http://sozluk.sourtimes.org/show.asp?t=issiz+adam&kw=&a=&all=&v=&p=10 )
Michael Fugain - Une Belle Histoire
canım kütüphaneden çay almak istiyor.
Bu arada eskiden Armada sinema salonlarında hep bira reklamı olurdu (ki VOLE reklamının yeri ayrıdır) artık rakı reklamları var.. benim bi şikayetim yok gerçi. rakıyı özledik =)
Acı yok rakı.
Odada içileybıl su miktarı süper azaldı. iyisi mi 5 santigrat derecelik Beytepe'mde yürüyüp su alayım. Ne de olsa Beytepe'de yaşamak ayrıcalıktır.(bkz. http://www.facebook.com/home.php#/video/video.php?v=37166052892)
bu arada. sayfadaki anketlere katılmak beleş. adınızı falan da almıyorum merak eylemeyin. öpenzi.
Bazen birşeyin olmasını çok istersiniz. Onu elde etmek için size göre yanlış olan bazı hareketleri bile yaparsınız. (...bla bla bla bla bla bla bla bla....)
Neyse diyeceğim o ki bazı şeyleri çok isteyip de harekete geçmenizi engelleyen çok kilit durumlar vardır. Bir cümle.. Bir satır.. Bir söz.. belki sadece bir bakışma, göz teması...İyi ki bu olaylar vardır, iyi ki bunları yapmışlardır... Zaman birsürü şeyi silse de, bunlar baki kalacaktır ve sizi hep koruyacaktır yanlış birşey yapmaktan.
(Coldplay - Lost)"Şimdi yaptığınız hatalar, geleceğinizi felaketlerden kurtarır."
bu sabah yine geç kaldım. yine alarm çaldı bisürü kez. şarkıya eşlik ettim gözümü açtım. ne güzel gün yahu biraz daha uyuyayım dedim ve uyudum. sonra telefonum çalmış. onun melodisini alarm sandım. bi sonraki alarma uyanırım yahu dedim yine uyudum. kendimi sinir edecek bi melodi ayarlayacam, sabah sabah stres olacam.. içim darlandı şimdiden.
yarın akşam blues gecesi.. yihuu!
bay cingılbört ve ailesi.. cibirkle cibirkle diye öten kuş.. bark bark diye havlayan köpek.. sevdim sizi bay cingılbört.
bay cingılbört ve ailesi.. cibirkle cibirkle diye öten kuş.. bark bark diye havlayan köpek.. sevdim sizi bay cingılbört.
http://brcygmr.deviantart.com/ yeap! bence de bi bakın ;)
yonja fotosu çeken kızlara alıştık da, yonja fotolu oğlanlar çok daha garipmiş yahu.. o ne bee
yarın bastıracağım fotoları seçicem. odada gözüm gönlüm açılacak. az kaldı okur.
yan odada şenlik var yine. hayır neden özellikle gece 1'den sonra başlıyor bu muhabbet onu çözemedim. gündüz öğlen akşam konuş kardeşim. neden gece1den sonra odaya misafir geliyor bisürü yüksek sesli muhabbet oluyor.. anormal misiniz gençlik.. tövbe töbee
biyokimya sınavında bize 1423 kez 15.sorunun iptal olduğunu söyleyen hocalarımızı saygıyla anıyor, sevgilerimi yolluyorum. sınav esnasında gülmemi affeylesin per favore.
geçtiğimiz yıllarda pek çok kez bilgisayarım tarafından "çarpıldım". gerginimdir heralde falan dedim geçiştirdim. ancak sanırım artık olayı çözüyorum, eğer bi elimle tvnin sesini kısarsam (tv üzerinden) diğer elimle de klavyeye dokunursam akım gerçekleşiyor elim uyuşuyor. hadin hayırlı olsun.
kütüphanedeki çay kahve makinası. hala çayın çok güzel. aman bozma kendini.
"how i met your mother" http://www.diziport.com/ izle gençlik. ;)
Tarih: 14.Kasım.2008 Saat: 15:11
Mekan:(burn)BEYCAFE(burn)
Özne: Engin PEK
İşi: çeşitli saçmalıklar..
İşi: çeşitli saçmalıklar..
Son örneği: Sıcak Çikolataya 30 (otuz) küpşeker atıp içmek!
Şahit: Mililik
BYK'nın bi sonraki hedefi: 75(yetmişbeş) küpşeker.. (kıs kıs gülme efekti)
Sizlere muhteşem efsa.. (bekle.. bekle...) ..nevi bi fotoyla veda edicim. gudnayt evrivan.
yeni favorim! Travis - something anything. gerek sözleri gerek melodisi çok hoşuma gitti efenim. tavsiye edilir=)
yarına biyokimya vizemiz mevcut. yine inatla son güne bıraktım. hayır artık son güne bırakmayı da geçtim, odaya geldiğimden beri yaptıklarım hakikatten saçma. bi kere saçlarıma takıldım, üşenmedim fön çektim. sonra odayı ayrıntılı şekilde topladım. fotokopi dosyalarını düzenledim. giysileri falan ayırdım temiz kirli diye. biyokimya tuğlasını masaya koydum. kağıtları çıkardım. kalemleri koydum. bi tane kurşun kalemin ucunu kalemtraşla açarken bütün kalemlik elden geçti. azıcık tv izliyeyim sonra direk derse oturayım dedim, diziyi izliyorum ara ara şimdi. ayakkabılarımı falan sildim. ne kadar gereksiz iş varsa yaptım sanırım. ve şimdi de bu şarkıya takıldım. onu dinlerken yazıyorum bu satırları..
..But all I need isSomething anythingJust to keep believingJust to keep me breathing for a moment longer..
evet 70 sayfa var çalışılacak kimileri ezberlenecek. son bi kez daha dinleyip çalışanzi.
bu arada alarm melodisi seçerken , sevdiğiniz şarkıları seçmeyin. zira yine yeni yeniden alarmı dinledim söyledim sonra da ben biraz daha uyuyayım diyip uyudum. sen sen ol, dikkatli ol okur.
si yu leytır.
yarına biyokimya vizemiz mevcut. yine inatla son güne bıraktım. hayır artık son güne bırakmayı da geçtim, odaya geldiğimden beri yaptıklarım hakikatten saçma. bi kere saçlarıma takıldım, üşenmedim fön çektim. sonra odayı ayrıntılı şekilde topladım. fotokopi dosyalarını düzenledim. giysileri falan ayırdım temiz kirli diye. biyokimya tuğlasını masaya koydum. kağıtları çıkardım. kalemleri koydum. bi tane kurşun kalemin ucunu kalemtraşla açarken bütün kalemlik elden geçti. azıcık tv izliyeyim sonra direk derse oturayım dedim, diziyi izliyorum ara ara şimdi. ayakkabılarımı falan sildim. ne kadar gereksiz iş varsa yaptım sanırım. ve şimdi de bu şarkıya takıldım. onu dinlerken yazıyorum bu satırları..
..But all I need isSomething anythingJust to keep believingJust to keep me breathing for a moment longer..
evet 70 sayfa var çalışılacak kimileri ezberlenecek. son bi kez daha dinleyip çalışanzi.
bu arada alarm melodisi seçerken , sevdiğiniz şarkıları seçmeyin. zira yine yeni yeniden alarmı dinledim söyledim sonra da ben biraz daha uyuyayım diyip uyudum. sen sen ol, dikkatli ol okur.
si yu leytır.
Efenim bişi buldum ben. eğer birşeyi çok düşünürseniz oluyor. 40 kere demenize falan gerek yok. gerçekten isteyin, bütün kalbinizle dileyin, oluyor! çok süper bi durum bence. düşünce gücü diye bişi var hakikatten. Sedat Sayan haklıymış.. "Herkes kalbinin ekmeğini yer" =P
Par(a)layan güneş orta kattayım. yukarda birçok Beytepe yerlisi hatta yabancısı (Erasmus insanları bilem) maç seyrediyorlar. içeri giremedim kapıda insanlar ayaktaydı o derece. ("Düğünde kat çöktü, 53 ölü 234 yaralı" haberleri geldi aklıma) ne maçmış yahu.. 2-1 imiş skor şimdilik.
Playlist yapıyorum. yeri geldiğinde göbecikleri atalım, yeri geldiğinde rakımızı alalım diye. hadi yine eyisin gözüm okur =)
Şu an hava süpersoğuk. sıfır derece bence. montumu giymeye başladım dün. hadin hayırlı olsun
Kütüphanedeki kahve makinası! benim olacaksın.. benim!!.. hala çay alıyorum oradan. ne zaman sıkılıp kahve almaya başlıcam merak ve de iddia konusu.
Bazen öyle bir zaman oluyor ki.. mesela bi yerde oturuyoruz ve olmadık olay olmuyor. "Lost" mantığıyla oturup yazsam 2 sezonluk dizi çıkar bi mekandaki bi geceden. çok tatlı oluyorum ben o zamanlar, yüzüme bebeksi bi pembelik geliyor falan.
Bana foto makinası alıın=S "Canon EOS DIGITAL Rebel XSi 18-55MMB Digital SLR Camera" (son gözdem) rica ediyorum lütfen alın bence he?
Steve Miller Band - Wish upon a star çalıyor..
"A Türüt Truth Show" çok iddialı =)
Bu gece Steve ve ötesi gecesi olacak galiba..Sırada True Fine Love var.
The Joker i dinlerken de yazımızın finalini yazalım o zaman..
Yemekteyiz programı seni sevmiyorum. gecenin bi yarısı yatağa girdiğimde tvde hep sen oluyorsun, haberlerden önce yine varsın. Bez Bebek ile mi yarışıyorsun napıyorsun amacın ne arkadaşım.. al ekibini çek git hayatımdan. ilk ve son uyarım.
Bu arada, lütfen ve lütfen bi kısım kendini insan zanneden varlıklar maç izlemesin, izlerken karakteri değişmesin.. maç izlemezken dişi olan her varlıkla flörte hazır nesneler maç esnasında gerçek karakterlerini saklamayı becersin insanlık adına.. kimseyle el kol uzata uzata mongol vari hareketlerde bulunup ağzını burnunu yaya yaya konuşmasın. futboldan soğudum bi kez daha. o sandalyenin parasını sen vermiş olabilirsin ama bunun için hiçbi kıza elini kolunu sallayarak sesini yükselterek ağzını yayarak garip bi şiveye bürünerek salaklığını gösteremezsin. ya da benden bi öneri olsun. gösterme salaklığını sende kalsın he.. ha bi de sandalyeyle mutluluklar. Allah tamamına erdirsin..
sen sen ol, ne diyim sakin ol okur.. boşver.
"bi tane normalinin sizi bulması dileklerimlen"
boğazın serin sularına atlayacak küçük bir çocuğun beyaz donunun etrafına bağladığı kadar pet şişe var odada.. süper çöpçü ruhum sabah vakti Par(a)layan Güneş'ten aldığım suyun boş şişesini de çantama atıyor ve odam pet şişe çöpü odaya dönüyor.6 tane yarım litrelik, 1 tane birbuçuk litrelik, 2 tane de 5 litrelik boş pet şişe var. evet sanırım artık damacana almalıyım.
bu sabah 5buçuğa alarm kurdum erken kalkıp ders çalışmak için, flowers in the window hala alarm müziğimiz. gecenin karanlığında.. çaldıı.. çaldı.. çaldı.. şarkıyı söylemeye başladım bi süre sonra... hayat ne kadar güzel lan dedim, alarmı kapadım, biraz daha uyuyayım yahu dedim.. ve sınava 5 dakika kala seçıldan gelen telefonla uyandım. alarmı değiştiriyorum. ramşıtayn yapıcam. çaldığında kendimi tavana zıplamış bulayım diye.
ha bu arada bobi maykıl ve rambo'ya yeni bi arkadaşımız katıldı: Culyus. hepinize sevgilerini yolluyor kendileri.
ya ben hala ramazan davulcusu olmak istiyorum of!
davul çalmak stresli iş vesselam=S
şu sınavlar bi bitsin.. pazar günü bi uyuyacam öyle böyle değil!
kütüphanedeki kahve makinasının çayına hastayım. earl grey diyor emme velakin ben earl greyi 5234km öteden tanırım. bu çayın içinde başka bişi var. ve bölüme varmadan bitiyor. bardaklar küçük müdür nedir eanlamadım yahu.. of cidden çok güzel yahu.. canım çekti..
fizyoloji lablarını seviyoruz biz aslında. her ne kadar kurbağalı mide bulandırıcı olsa da seviyoruz işte. yalnız bugünkü labda ..(küfürlü düşünceler) neydi lan o lab! bi kere labda kurbağalı bişi yapacağımızı öğrendim yine şaşırdım. (geçen seferkine de bitki fizyolojisi diye gitmiştim) kurbağadan uzak bilgisayara yakın moduma geçtim. deneyin ayarlarını falan yaptım kendimce. saat 12buçuk gibi girdik. eğer ölmeseydik 4 te çıkacaktık. neyse ki öldük kurtulduk, o derece yani! neyse konuyu saptırmadan anlatmaya devam ediyrım.. kurbağanın sinir iletimini falan görcez. yine bi insanlığımızdan çıkıp hayvanın ağzını burnunu kırdık.=P bu sefer hayvanın gözlerini falan çıkarmadan usul usul bi deney yaptık şaka bi yana. en azından beyni hala kendisindeydi. melikeanımdan istediğimiz performansı alamadık. ki cidden zordu o işlemi yapmak neyse. saatler geçti.. hayvana elektrik verip ne kadar kasın atışına bakıcaz. eşik değeri ne, ne kadar elektrikten sonra bayılıyor atmıyor falan bunları görüyoruz. 5 tane farklı kayıt almak lazım. biz şimdi daha birinicisini kavradık. emme velakin kurbağanın kasını eeeeyle bi yormuşuz ki bence Çin'e kadar zıplamış kadar oldu. hayvanın bi eşik değeri diğerini tutmadı, biz de diğer deneye geçemedik. sürekli bi yorgunluk haline geldi.. stres dolduk taştık, ağladık. 2buçuk saat uğraştık ancak o bacak kası 5 gün dinlense de kendine gelcek gibi değildi. bizim kurbağa bozuk dedik. olmadı.. en son melike mora dönmek üzereyken felçli hayvana kaza süsü verip öldürmeyi önerdim. kendisini pencereden atmayı hocalara da bizim kurbağa kaçtı yapamadık demeyi düşündüm. ya da kazayla üzerine bişileri koyup " Cörkk" diye ezmeyi falan aklımdan geçirdim. o derece kötüydük. o derece feciydi. en sonunda pes ettik. başka gün başka bi kurbağayı mahvetmek üzere kaçtık o labdan. =S
ortaokuldan beri miyoz matoz çalışıyoruz.. yıllardır sınavlarda soru olarak görüyorum. artık canıma yetti. bu son çalışmam bu konuya. bundan sonra sorsanız bile çalışmadan cevap vericem. doğru yanlış farketmez.
(bulutsuzluk özlemi-yök'ün yıldönümü gelsin o zaman)öpenzi hepinizi
eğer mantarüstümantar yersek, yani börekteki pişmiş minik mantar üstü beyaz tüysü mantarı görüp de yemeye devam edersek muhtemel sonuçlar ne olabilir.. bu konuda araştırma yapıyorum şu anda, yarınki italyano sınavına çalışmak yerine..o da güzel evvvet tabi..
"burcunun doğumgünü haftası bayramı kutlamaları" sevdim ben bunu=)
ne zaman havalar soğuyacak da mont giyecez merak ediyorum. hala giymedim efenim. bi şikayetim yok ama böyle güzel, memnunuz biz. ayilecek beğenerek izliyoruz.
bu sene sonbahar foto turu yapamadım.. ama sabah 6 foto turu yapmaya karar verdim. katılacak arkadaşlar ikametgah, nüfus cüzdanı sureti ve 6 adet vesikalık foto ile müracaat etsinler.
"hello sanşayn bagetleri" tenk yuu=)
merve, ceren, cerda feren, seçil, melilik! o cdyi izledim. ne kadar mutlu oldum eanlatamam.. süper süper ve de süper bi düşünce.hepinizi gözlerinizden öpenzi!
efenim saçlarımı kestirdim istanbuldayken. okula bi geldim. en yakın arkadaşlarım bile tanımadılar kafamda herhangi bi toka olmayınca. kendimi ultra pasaklı bakımsız hissettim. mega bi gerçeği gösterdiniz beni fönlüyken tanımayarak. hepinize ayrı ayrı teşekkür ediyom zira.
şu vizeler bitse de boş boş otursam..
gerçi çalışmadığımdan boş boş oturmaya devam ediyorum bi nevi. neyse.
playlist yapıcam hala.. var öyle planlarım. bi gün yapıcam inşallah ölmeden. teoman-kardelen dilimdeydi bütün gün. (ikinci "motosikletli kız" vak'ası olacak gibi gibi)
playlist yapıcam hala.. var öyle planlarım. bi gün yapıcam inşallah ölmeden. teoman-kardelen dilimdeydi bütün gün. (ikinci "motosikletli kız" vak'ası olacak gibi gibi)
geçen gün popstar oldum ben. ne kadar eski yeni vs türkçe pop parça varsa teker teker söylemek suretiyle insanların çeşitli şarkıları gerek isteyerek, gerek istemeyerek söylemelerine sebep oldum. rica ederm.. :P
evet. kusmak bi yetenektir. saygı duyuyorum hala.
of ya.. ders çalışmam lazım. iyi geceler . CIAO!
pearl jam - garden dinliyordum. solitaire oynuyordum.
uzun zamandır düşünüyordum.. planlıyordum.. karar vermeye çalışıyordum..
ve yaptım.
joel oldum.
şarkı bitsin istemiyorum şimdilik. ama iyiyim.
yakında güzel bi playlist yazıcam.
şu vize günlerini sağ salim atlatsak da eğlensek..
kareoke yapamadık henüz. ama unutmuş değilim. yapalım onu gençlik.
iyi geceler şimdilik..
uzun zamandır düşünüyordum.. planlıyordum.. karar vermeye çalışıyordum..
ve yaptım.
joel oldum.
şarkı bitsin istemiyorum şimdilik. ama iyiyim.
yakında güzel bi playlist yazıcam.
şu vize günlerini sağ salim atlatsak da eğlensek..
kareoke yapamadık henüz. ama unutmuş değilim. yapalım onu gençlik.
iyi geceler şimdilik..
haha.. doğumgünü hediyesi olarak kabul eyliyorum blogspotun geri dönüşünü. kendisi buralarda yokken youtube a ulaşır gibi sayfaya ulaşmaya çalışan arkadaşlar olmuş. ankaraya döndüğümde çikolata alacam size söz. yazacak bisürü şey birikti.. hatırladıklarıma değinirim artık ilerki yazılarda. süper uykum var. iyi ki mi gidip dişlerimi fırçalayıp yatayım..
=) iyi oldu ya.. özlemişim yazmayı
iyi geceler gençlik
=) iyi oldu ya.. özlemişim yazmayı
iyi geceler gençlik
bazen bilinçaltınıza bile bile yenik düşüyorsunuz. o anda aklınıza gelen şeyi düşünmeden uyguluyorsunuz. iyi mi kötü mü diye düşünmeden. hatta bazen kötü olduğunu bile bile yapıyorsunuz ki o daha fena sanki. birşeyleri kontrol etmekten düşünmekten sıkılmışız gibi.
bu arada rakıyı özlemişiz be abi..
karma bloklarda yaşamak zor.. hem kolay hem zor.. bu kat kızlara ait. ama yandan erkek sesi geliyor yine. pek bi muğamazakar oldum galiba.
sonbaharı kaçıracaz ben hala süper foto turuma çıkamadım. gerçi rüzgar yokken beytepe şahane..
blogspot kapalı ben bunu yazarken.. youtube a ulaşır gibi yollardan geldim yazıyorum bu satırları. geçen film izlerden annem aradı. sayfam kapatılmış mahkeme kararıyla kızım ne yazdın diyor. bi an için düşündüm cidden ters bişiler yazdım mı ben diye.. yok abi blogspot olaraktan kapalıyız. ne ala memleket.
parfümler yıkanınca geçiyor neyse ki.
mp3list yolda.. hazır olun!
odamı bi haftadır(belki daha fazladır) toplayacağımı iddia ediyorum. hala hareket yok. sözde özne oldum ben. toplayacağım bi gün buraları umarım.
şimdilik böyle. olur da bi gün açılırsa bu sayfa okursunuz efenim.
beklemedeyiz. tamam.
bu arada rakıyı özlemişiz be abi..
karma bloklarda yaşamak zor.. hem kolay hem zor.. bu kat kızlara ait. ama yandan erkek sesi geliyor yine. pek bi muğamazakar oldum galiba.
sonbaharı kaçıracaz ben hala süper foto turuma çıkamadım. gerçi rüzgar yokken beytepe şahane..
blogspot kapalı ben bunu yazarken.. youtube a ulaşır gibi yollardan geldim yazıyorum bu satırları. geçen film izlerden annem aradı. sayfam kapatılmış mahkeme kararıyla kızım ne yazdın diyor. bi an için düşündüm cidden ters bişiler yazdım mı ben diye.. yok abi blogspot olaraktan kapalıyız. ne ala memleket.
parfümler yıkanınca geçiyor neyse ki.
mp3list yolda.. hazır olun!
odamı bi haftadır(belki daha fazladır) toplayacağımı iddia ediyorum. hala hareket yok. sözde özne oldum ben. toplayacağım bi gün buraları umarım.
şimdilik böyle. olur da bi gün açılırsa bu sayfa okursunuz efenim.
beklemedeyiz. tamam.
şu an size bariz bildiğiniz güneşin altından yazıyorum. imgenin yani pc sahibinin selamı var. "sanşayn" kelimenin anlamını verdiğimi hissetmekle beraber dersime 1buçuk saat olduğunu hatırlayıp mutlu oluyorum.. hava müthiş serin! soğuk rüzgarlar sol kısmımı uyuşturmuş durumda.
"benim poilerim daha güzel" imgenin de böyle bi eğlencesi var işte poi sallayan insanları izleyip hepinizi yenerim felsefesinde.. şu an bildiğin kesiyo kızları.. korktum biraz
kız değilmiş.. içm rahatladı hafiften=)
ziti çimenleri müthiş ya
bundan sonra bilgisayarımı alıp bütün yazılarımı burada güneşin altında yazma kararı aldım şimdi.
hava hep 19 derece olsa keşke.. şu soğuk rüzgarda bi dursa..
çay içiyoruz.. süpırkeyf.
akşama bilardo turnuvamız var beklerik=)
gidip daha güneş bi yere oturacam.. önce şu solumdaki buzları kırayım
çayım bile donmuş ya...
geçenlerde demiştm, benlen sonbahar foto turuna gelmek isteyen var mı diye.. üç vakte kadar gidiyorum bütün foto meraklılarını beklerüm
si yu leytır elegeytır. tamam.
"benim poilerim daha güzel" imgenin de böyle bi eğlencesi var işte poi sallayan insanları izleyip hepinizi yenerim felsefesinde.. şu an bildiğin kesiyo kızları.. korktum biraz
kız değilmiş.. içm rahatladı hafiften=)
ziti çimenleri müthiş ya
bundan sonra bilgisayarımı alıp bütün yazılarımı burada güneşin altında yazma kararı aldım şimdi.
hava hep 19 derece olsa keşke.. şu soğuk rüzgarda bi dursa..
çay içiyoruz.. süpırkeyf.
akşama bilardo turnuvamız var beklerik=)
gidip daha güneş bi yere oturacam.. önce şu solumdaki buzları kırayım
çayım bile donmuş ya...
geçenlerde demiştm, benlen sonbahar foto turuna gelmek isteyen var mı diye.. üç vakte kadar gidiyorum bütün foto meraklılarını beklerüm
si yu leytır elegeytır. tamam.
bu fotoya bakınca Jeff Buckley'den Hallelujah çalmaya başlıyor kafamda..
izlemek gerek.. güzel parça..
öğrenci sokağında kestane satan amca.. hala orada mı aceb. süper lezzetli kestaneler hem de süper fiyata.. hey gidi hey.. (süpırmarketten kestane aldım onu yiyecem ev usulü.)
usül mü üsul mu.. yöntem manasına gelen şapkalı u'lu usul nası yazılıyordu yahu..
rapor yazsam süper olacakmış. üşenmesem mikemmel olcakmış.
Sting'in Fragile adlı parçası ne hoştur..
olm kingobilardo oldum dün akşam! 6-3 yendim imgelemi. gerçi 6-1 olmalı skor. 2 kere ben attım siyah topu.. neyse ya.. yarın akşam da bilardo oynayak imgem.
daha fazla üşenmeden masanın başından kalkayım da odayı toplayıp derse oturam.
solitaire bağımlısı ben.
ay em ted. (şimdilik belkim=)
ankarada ulaşımı falan kolay, mekanı güzel, kareoke bar aranıyor.. haberiniz ola gençler
19 Ekim 2008 Pazar
0
şahıs gencim güzelim diyor
tribünlere 3 kere yumruğunu sallayıp oley yaptıran adamım ben
kıristina aguililililiera.. el ci vağikikikiki.. gibi. acun lahmacunlarına konuk olmuş. meğersem ne kaddaaar manyakmışız hatuna ya.. ne kaaddddar deli oluyormuşuz.. ne kadddar ergen varsa koymuşlar stüdyoya.. vara yoğa çığırıyolar.. hoof.. ne bu beaa. yuhanzovski!
izledikçe kendimi odanın duvarlarına vurmak istiyorum.. millet kıristiğna ya saçını ya da kelini elletmek için sıraya girdi şimdi.. nieyse..
efenim yeni biriyle tanışırsınız. tokalaşmak, sarılmak, öpmek, kafayı hafifçe sallayıp selam vermek, ya da önce omza dokunup sonra tokalaşmak... hangisini tercih edersiniz bilmiyorum ama yeni biriyle tanışıyorsam gayet tokalaşırım zira bendeniz.bu tanıştığınız kişi karşı cins ve de "sıcak" davranan biriyse daha bi tokalaşma taraftarı olurum.. ama bazı anlar vardır ki hangi yolu seçeceğinizi bilemezsiniz o da bilemez.. tıkanmıştır zaman. of ulan sarılcak mıyız tokalaşcak mıyız.. napacaz dersin.. hala tokalaşma taraftarı olduğun halde üstelik.. ve birdenbire ona sarılırken bulursun kendini.. salak kafam dersin.. sanki sarılmak istemişsin moduna gelmişsindir. nalet olsun içimdeki kararsızlığa dersin.. bi başka örnekte geçen bizim bi arkadaş(!) anlatıyordu, işte karşı cinsten birey önce omzuna dokunmuş sonra da elini uzatmış tokalaşmak için. bizimki de omzuna dokunduğun adamla niye tokalaşırsın yahu diye diye bisürü alay etti idi. diyeceğim şu sevgili okur! eğer biri o salak zamanlarda garip bi tepki veriyorsa (bkz. tokalaşmak isterken sarılıyorsa..) bu onun salaklığıdır.. kararsızlığıdır.. yanlışa yormamak gerekir..hof ki hof.. neyyse..
yeni bi çift baget almam lazım! =) yihuuuu 8)
alarmımı değiştirdim. flowers in the window çalıyor. güne süper başlamak isteyenlerin terciğhi diyesim geldi. ama yok ya önemli olan niyet sanki.. iyi olmak istediğiniz zaman, gerçekten isterseniz oluyorsunuz sanki.. ne bileyim..
"heeev yu met ted" oldum bugün biraccık sankim =)
ay o acun lahmacun devam ediyo hala.. millet bağırıyor oooooo kıristina oooo diye.. bizimki de donuk suratla bakıyor..şebek oldunuz lan, kendinize gelin!
"benlen sonbahar fotoları çekmek isteyen.. ya da con lokçuluk oynarken kaybolmak isteyen var mıdır"
her yerim ağrıyor.. yan gelip yatayım..
yarın dersim yok, mutluluk gözyaşları döküyorum si yu leytır
ekleme: bi sonraki alarmım şudur: Bon Jovi - you give love a bad name.. güne çılgunca uyanmak isteyenlerin tercihiymişmiş
izledikçe kendimi odanın duvarlarına vurmak istiyorum.. millet kıristiğna ya saçını ya da kelini elletmek için sıraya girdi şimdi.. nieyse..
efenim yeni biriyle tanışırsınız. tokalaşmak, sarılmak, öpmek, kafayı hafifçe sallayıp selam vermek, ya da önce omza dokunup sonra tokalaşmak... hangisini tercih edersiniz bilmiyorum ama yeni biriyle tanışıyorsam gayet tokalaşırım zira bendeniz.bu tanıştığınız kişi karşı cins ve de "sıcak" davranan biriyse daha bi tokalaşma taraftarı olurum.. ama bazı anlar vardır ki hangi yolu seçeceğinizi bilemezsiniz o da bilemez.. tıkanmıştır zaman. of ulan sarılcak mıyız tokalaşcak mıyız.. napacaz dersin.. hala tokalaşma taraftarı olduğun halde üstelik.. ve birdenbire ona sarılırken bulursun kendini.. salak kafam dersin.. sanki sarılmak istemişsin moduna gelmişsindir. nalet olsun içimdeki kararsızlığa dersin.. bi başka örnekte geçen bizim bi arkadaş(!) anlatıyordu, işte karşı cinsten birey önce omzuna dokunmuş sonra da elini uzatmış tokalaşmak için. bizimki de omzuna dokunduğun adamla niye tokalaşırsın yahu diye diye bisürü alay etti idi. diyeceğim şu sevgili okur! eğer biri o salak zamanlarda garip bi tepki veriyorsa (bkz. tokalaşmak isterken sarılıyorsa..) bu onun salaklığıdır.. kararsızlığıdır.. yanlışa yormamak gerekir..hof ki hof.. neyyse..
yeni bi çift baget almam lazım! =) yihuuuu 8)
alarmımı değiştirdim. flowers in the window çalıyor. güne süper başlamak isteyenlerin terciğhi diyesim geldi. ama yok ya önemli olan niyet sanki.. iyi olmak istediğiniz zaman, gerçekten isterseniz oluyorsunuz sanki.. ne bileyim..
"heeev yu met ted" oldum bugün biraccık sankim =)
ay o acun lahmacun devam ediyo hala.. millet bağırıyor oooooo kıristina oooo diye.. bizimki de donuk suratla bakıyor..şebek oldunuz lan, kendinize gelin!
"benlen sonbahar fotoları çekmek isteyen.. ya da con lokçuluk oynarken kaybolmak isteyen var mıdır"
her yerim ağrıyor.. yan gelip yatayım..
yarın dersim yok, mutluluk gözyaşları döküyorum si yu leytır
ekleme: bi sonraki alarmım şudur: Bon Jovi - you give love a bad name.. güne çılgunca uyanmak isteyenlerin tercihiymişmiş
efenim oryantayring ya da oryantiring diyebileceğiniz bi olay var yu nov.. bugün ona katıldık. aslında çok süper bi aktivite ancak yeni başladığımız için acemiliğimize geldi, en azından benim içn öyle. efenim haritanızı alıyorsunuz. haritada bi yerlere birşeyler işaretlenmiş. parkur boyunca o işaretleri bulup başladığınız yere dönüyorsunuz. en kısa sürede tamamlayan en birinci seçiliyor. evet. sabah odtüye gittik. ki benim gündüz gözüyle ilk gidişimdir bugün. kampüs haritasını verdiler. kırk kişi var nerdeyse grupta. teker teker yollıcaz sizleri dediler.. eyvallah dedik. eskiler ısınmaya başladı. bizim arkadaşlardan da bazıları (şimdi kimsenin ismini verip de efenime söyliim şe etmek istemiyorum) ki cerenler oluyorlar, kot pantolonla falan gelmiş hanımlarımız=) neyse ayrıldık gruptan elimizde harita bi oraya bakıyoruz bi buraya. işaretleri bulmaya çalışıyoruz.. kampüs büyük.. melikeler birbirini bulmuşlar ama ben onları bulamadım. söylemesi ayıp birazcık kayboldum.kaybolduğumu anlayınca coldplay'den lost u geçirdim aklımdan. işaretleri göremeyince sinir oldum. artık 3 işaret birden kaçırınca gezelim görelim ayağına geçtim. fotoğraf makinamı yanıma almadığım içn kendime kızdım. con lok oldum sonradan. karşıma köpek çıktı. ekin tarlasına girdim bi ara. bi yerden müzik sesleri geldi. sonra yolda bi kağıt buldum müzik seçmeleri bugün şurda diye. acaba bu bi işaret midir dedim.. bizimkilerin bitirdiğini öğrendim. amaaaaan dedim gideyim oturayım yoruldum. diskalifiye oldum yani.. amaaaaaaaa.. bu iş burada bitmez aslanım! yeniden deneyecem ve bu sefer hırslıyım .. taytımı giyecem. koşmadan önce ısınmaya başlıcam. saçlarımı sıkıca toplıcam. gözlerimi dört açacam.. seni yenecem con lok!
bobi, maykıl, rambo.. kitap okuyacaz bu akşam.
odada böcek gördüm demin.. loş ışık olmasına rağmen hem de. deodorantımı biraz bitirmiş olabilirm ama mutluyum huzurluyum.
dünden beri çok feci dilime dolandı: Radiohead- Jigsaw falling into place
"bi kelime söyle" dedi. "elma" dedim. "ayna" dedi. "akıl" dedim. "liman" dedi.. ve böylece saat 2buçuktan 5e 6ya kadar aralıksız bu oyunu oynadık.. noluyo imge bize.. bu gece bunu düşünelim irdeleyelim.
How I Met Your Mother.. 20dklık bölümler.. su gibi akıp giden sahneler.. diziport.com dan izlenebiliyor gençler.. izledikçe canım bira çekiyor.. adamların her bölümünde mutlaka bi bar kısmı var ayol
bu aradaaa! bu sene okula bu kadar çok öğrenci alanın daa... otobüs sayısını arttırmayan sefer saatlerini azaltanların daa...hepsine İsmayil yeka dan Allah belanı versini gönderiyorum. geçen hafta 1 saat bekledim, 1 saat geç kalmış oldum, 1 saatlik dersimi de kaçırdım böylece! bugün de gayet cepa durağında bekledim 1 saat! bi gün otobüs beklerken sinirden ölücem. hissediyorum bunu bütün benliğimle. bi de şunu farkettim geçen gün. olur da sinirlenirsem.. ciddi ciddi bişiye sinirlenirsem, tek çözüm yolu sessiz bi odaya geçip onun geçmesini beklemek. yok kimse konuşmasın benimle o anlarda haksız yere kalp kırıyorum sonra.. bırakınız geçsin sinirim.. bırakınız sakinleşeyim.
geçen bi bulut fotoğrafımı buldum. çok mutlu oldum.
okan bayülgen "bas gaza aşkım bas gaza"yı çalıyor..
yalnız cidden içten içe oynuyorum bu parçada..
"sığyım ben".. "söz mü" çokyaşa turgay =)
geçenlerde nihat doğan ın bi sözünü yazmıştım (bkz.http://brcygmr.blogspot.com/2008/10/plazmolemma-tv-aldm-beklerim.html) bu hafta uykusuz da nihat doğan ın muhteşem cümlelerine yer verilmiş.. çok hoş olmuş.
j blok! dün gece 3 te bağıra bağıra muhabbet ettiniz.. gah gah güldünüz.bina boşluğundan delice ses geldi. çok süper beddua ettim arkanızdan naptınız bilmiyorum.
30 şubatta yapılacaklar listem gittikçe kabarıyor.. du bakalım
bu sabah yarım saatten kısa sürede çıkmam gerekiyordu odadan. dream theater açtım. octavarium başa dönmeden çıkacam len dedim.. yine yapamadım..yine yapamadım..
pinhani-yıldızlar dinle;) bu arada Red Romance- hesitate i haaala bulamadım.. çok mistik bi parça olmak üzere kendileri.http://hypem.com/track/617279/The+Red+Romance-Hesitate
ben eskiden şişmanmışım ya=/ micicik kaldım
bu arada bugün o müzik zımbırtısına gitmedim ya.. fırsattı ve kaçırdım yine gibi hissediyorum. insanın hayatına 3 büyük fırsat çıkarmış der babam. eğer müzik bazında konuşursak, birini geçen sene o sahneye bagetlerimle fırlamadığım için kaybettim.. diğerini de bugün.. e hadi bakalım
Cat Power - Good Woman..
mini playlist oldu burdaki parçalar... ama vardır daha eklemek istediğim tabiğ ki de..
yarın, sabahtan kampüsten çıkmayı düşünüyorum.. bi kez daha kaçıramam dersi artık yahuu... beklemedeyiz. temam.
Bir kelebeğin kanat çırpışı bütün dünyanın gidişatını değiştirebilir.
bu arada neden kimse Tarkan Gözübüyük ile alay etmiyor.. herkes efendi efendi söylüyor adamın soyadını. kıskanıyorum adamın karizmayı kimse alay edemiyor be.. halbukim gaaayet alaya elverişli bi durumda..
Ne demişler.. Eros'un vurduğu yerde gül biter..
bugün bir kez daha farkettim ki kimi zaman çoook çabuk sinirlenen bi insan oluyorum. eğer birini bişeyi bekliyorsam.. vaktinde gelmiyorsa.. yarım saati aştıysa.. ooof of.. çok feci. hayır orda normalde 3 gün kıpırdamadan dururum ama birini bekliyorsun ve gelmiyor ya.. heh işte o. işte o delirtiyor.. sonra oturup sinirimin geçmesini bekliyorum neyse.
kapı çaldı evet saat 12.. görevli gelmiş. hasar varmış odada.. eğer bir gün buradaki mantığı anlarsam sophokles e platon a falan taş çıkaracam..yok abi mantık yok.. bu şehirde komple mantık yok. armadanın üst geçidinin bi ayağı klasik merdiven, diğer tarafı yürüyen merdiven.. saçma.. toptan saçma..
haa bu arada.. şiddetle tavsiye edilir: ETİnin layt zamazingolarından karışık meyveli bisküvi.. süper bi tadı var haberiniz ola.
ha bi de aklıma gelmişken şansıma da teşekkkür etmek isterim.. efenim geçen sene doğumgünüme sitoloji sınavı denk gelmişti. perşembe günüydü. nasıl çalışmadıysam sınavda "5sn içinde biri öksürürse a diyorum lan" modundaydım. yüzde elli işe yarıyor. elli aldım sınavdan. bu sene doğumgünüm cumartesiye geliyor.. hadi yırttım derken o da nesi! sayın genetik dersimizin sınavı özene bezene gidilmiş cumartesiye yerleştirilmiş.. çok hoş. teşekkürler şansım.. eyvallah
hadi artık müzik yapalım lan! gel pazar geeel geeel gel..
orada burada işte listeye adımı yazan insanlara çok üzülüyorum. bütüüün kelimeleri akıllarında tutmaya çalışışları.. soyadımı yazarken ki tereddütleri.. sığacak mı korkusu.. hadi ben alışığım. size de yazık insanlık..
neyse haydi yaşayalım bakalım sayılı günlerimizi.. şükür..
bu arada neden kimse Tarkan Gözübüyük ile alay etmiyor.. herkes efendi efendi söylüyor adamın soyadını. kıskanıyorum adamın karizmayı kimse alay edemiyor be.. halbukim gaaayet alaya elverişli bi durumda..
hayat bizimle o kadar güzel oynuyor ki..
o kadar güzel hareketler yapıyor ki.. yerin dibindeyken bulutların üzerine ya da tam tersi istikamette çok güzel uçuşlar gerçekleştirebiliyorsunuz gün içinde. çok süper eğleniyor olmalı bizi seyrederken..
daha yaşım ne başım ne. hayat hakkında ahkam kesmek neyime. hergün yeni bişi öğreniyor bünyem. gün içinde aldığım büyüklü küçüklü derslerden artık bunalır oldum.. öğrenilecek nice şey varmış meğer. gelgit... genel bi gelgit hakim son zamanlarda.. kendimi bildim bileli dengeliyim. dengeliydim. bişiler oldu denge bozuldu. şimdi yeniden düzeni kurmaya çalışıyorum..iyiyim dersem bişi oluyor yine denge bozuluyor.. kötüyüm dersem daha da kötü oluyor.. pek konuşmuyorum içimdekiye bu aralar.. böyle sessiz olanı daha iyi. daha sakin. hadi bakalım
Ahmet Altan'a bayılmam.. ancak bu yazı öyle bi yazı ki..
Öyle bi yazı ki.....
"Bir kadını ağlatmak çok zor değildir Aslında.Kadınlar her şeye ağlayabilir, Bir filme,bir şarkıya,bir yazıya,..En az erkekler Kadar yani.! Ama bir kadını yürekten ağlatmak zordur Eğer bir kadın yürekten ağlıyorsa, ağlatan onun yüreğine ulaşmış demektir. Ama o yüreğin değerini bilmemiş olacak ki ağlatan, gözünü bile kırpmadan Teker teker batırır iğneleri yüreğe..! İşte o zaman koca bir yumruk gelir oturur boğazına kadının..! Yutkunamaz, nefes alamaz; çünki o koca yumruk canını çok acıtır. Gözleri buğulanır kadının sonra,Ağlamayacağım der içinden. Ama engel Olamaz işte. Çünkü yüreğine ulaşmıştır birileri ve iğneler saplanmaktadır birileri ne Kadar karşı koyabilir kibir kadın. İnce ince süzülür yaşlar gözünden önce Birkaç damla, sonra bir yağmur seli..Ve Kadın ağlar; hemde çok..! Sanmayın ki gidene ağlar kadın! Gidenin giderken koparttığı yerdir onu ağlatan, orada bıraktığı yaradır. O yaranın hiç kapanmayacağını, kapansa bile izinin kalacağını bilir kadın,, O yüzden ağlar, ama bilir misiniz, ağlamak kadınları olgunlaştırır. Her damla daha çok kadın yapar kadınları. Her damla bir derstir çünkü. Bazen kadınlar ağladığında çoğu insan ağlama niye ağlıyorsun ki, değmez Onun için derler. Bilmediklerindendir böyle demeleri. Çünkü yürekleri acıyan Kadınlar ağlamazlarsa ölürler. İçlerindeki zehirdir onları öldüren.! Ağlayarak o zehirden kurtulur kadınlar, o irini temizlerler yaralarındaki..! Çünkü bilirler bilirler, o irin temizlenmezse iltihaba dönüşür yaraları Dönüşmemesi lazımdır oysa. O yüzden de bolca ağlarlar. Zaman geçer sonra. Kadınlar kendilerine sarılmayı öğrenirler. Umarım öğrenirler, yoksa ruhlar sapkın yollara çarpar kendini . Sapan ruhların doğru yolu bulması da yeni acılar demektir. Bunu bilir kadınlar, o yüzden eninde sonunda öğrenirler kendilerine Sarılmayı….. Çok ağlayankadınlar, bir çok şeyden vazgeçen kadınlardır aslında. Her damla olgunlaştırır kadınları evet ama olgunlaştıkça o safça İnandıkları aşk gerçeği onların gözünde küçülür. Küçüldükçe değerini yitirir ve işte o zaman kendilerine sarılıp, yeni Bir kadın yaratırlar kendilerinden. Güçlü,yenilmez,mağrur ve aşka inanmayan.. İnsanlar soruyorlar çoğu zaman neden bu kadar çok bekar kadın var diye; Hepsi kariyer derdinde olan. Çünki inançlarını yitirdi o kadınlar. Zamanında yüreklerine o kadar çok iğne saplandı ki, o kadar çok ağladılar ki.! Artık kendilerinden başka bir doğru olmadığına inanıyorlar, o yüzden kendilerine Sarılıyorlar. Çünkü biliyorlar ki sarıldıkları adamlar onları hak etmedi; Hemde hiçbir zaman..! Hep bir çıkarları oldu sarıldıkları adamların. E..O zaman niye sarılsınlar ki..! O da kim , ne diye sormayın artık. Çok ağlayan kadınlar, eninde sonunda KENDİLERİNE SARILIRLAR..? Çünkü..! AHMET ALTAN"
Öyle bi yazı ki.....
"Bir kadını ağlatmak çok zor değildir Aslında.Kadınlar her şeye ağlayabilir, Bir filme,bir şarkıya,bir yazıya,..En az erkekler Kadar yani.! Ama bir kadını yürekten ağlatmak zordur Eğer bir kadın yürekten ağlıyorsa, ağlatan onun yüreğine ulaşmış demektir. Ama o yüreğin değerini bilmemiş olacak ki ağlatan, gözünü bile kırpmadan Teker teker batırır iğneleri yüreğe..! İşte o zaman koca bir yumruk gelir oturur boğazına kadının..! Yutkunamaz, nefes alamaz; çünki o koca yumruk canını çok acıtır. Gözleri buğulanır kadının sonra,Ağlamayacağım der içinden. Ama engel Olamaz işte. Çünkü yüreğine ulaşmıştır birileri ve iğneler saplanmaktadır birileri ne Kadar karşı koyabilir kibir kadın. İnce ince süzülür yaşlar gözünden önce Birkaç damla, sonra bir yağmur seli..Ve Kadın ağlar; hemde çok..! Sanmayın ki gidene ağlar kadın! Gidenin giderken koparttığı yerdir onu ağlatan, orada bıraktığı yaradır. O yaranın hiç kapanmayacağını, kapansa bile izinin kalacağını bilir kadın,, O yüzden ağlar, ama bilir misiniz, ağlamak kadınları olgunlaştırır. Her damla daha çok kadın yapar kadınları. Her damla bir derstir çünkü. Bazen kadınlar ağladığında çoğu insan ağlama niye ağlıyorsun ki, değmez Onun için derler. Bilmediklerindendir böyle demeleri. Çünkü yürekleri acıyan Kadınlar ağlamazlarsa ölürler. İçlerindeki zehirdir onları öldüren.! Ağlayarak o zehirden kurtulur kadınlar, o irini temizlerler yaralarındaki..! Çünkü bilirler bilirler, o irin temizlenmezse iltihaba dönüşür yaraları Dönüşmemesi lazımdır oysa. O yüzden de bolca ağlarlar. Zaman geçer sonra. Kadınlar kendilerine sarılmayı öğrenirler. Umarım öğrenirler, yoksa ruhlar sapkın yollara çarpar kendini . Sapan ruhların doğru yolu bulması da yeni acılar demektir. Bunu bilir kadınlar, o yüzden eninde sonunda öğrenirler kendilerine Sarılmayı….. Çok ağlayankadınlar, bir çok şeyden vazgeçen kadınlardır aslında. Her damla olgunlaştırır kadınları evet ama olgunlaştıkça o safça İnandıkları aşk gerçeği onların gözünde küçülür. Küçüldükçe değerini yitirir ve işte o zaman kendilerine sarılıp, yeni Bir kadın yaratırlar kendilerinden. Güçlü,yenilmez,mağrur ve aşka inanmayan.. İnsanlar soruyorlar çoğu zaman neden bu kadar çok bekar kadın var diye; Hepsi kariyer derdinde olan. Çünki inançlarını yitirdi o kadınlar. Zamanında yüreklerine o kadar çok iğne saplandı ki, o kadar çok ağladılar ki.! Artık kendilerinden başka bir doğru olmadığına inanıyorlar, o yüzden kendilerine Sarılıyorlar. Çünkü biliyorlar ki sarıldıkları adamlar onları hak etmedi; Hemde hiçbir zaman..! Hep bir çıkarları oldu sarıldıkları adamların. E..O zaman niye sarılsınlar ki..! O da kim , ne diye sormayın artık. Çok ağlayan kadınlar, eninde sonunda KENDİLERİNE SARILIRLAR..? Çünkü..! AHMET ALTAN"
Yüksek Sadakat - Aşk durdukça
Yasemin Mori - Aptal
bugün bu ikisi geçti genelde kafamdan.. hoş parçalar
sevgili ego yetkilileri.. bugün 70dakika beytepede otobüs bekledim. dersimi kaçırdım. en üst mertebenizde çalışandan en alt mertebede çalışana kadar teker teker hepinize hoş küfürler ettim. küfürlerimde ego otobüslerini kullandım. çok çok çok sinirlendim. 70dakika otobüs beklemek ne demek yaa! nası bi zekaya sahipsiniz ya siz! çıkın gidin lan hayatımdan.. dersimi kaçırdım lan.. hem de ilk dersimi =/of..
neyse gençler
bu arada kaloriferleri yine kapadılar.. en sonunda kazana atıp pişiricem burdaki yetkilileri o olacak!.. iyice sinirlendim bu akşam ha..
bindik bi alamete gedeyoz kıyamete - maskeli beşler film müziğü
red hot - coldplay - travis - ben.. hepimiz yanyana olsak geyik yapıp şarkı söylesek.. heralde eririm halıya.. bi bi grup çalsa sonra diğeri falan.. gaz olur havaya karışırım heralde =)
faik oluyordum az daha bu akşam.. ayakkabılarımı çıkarmamak için giydiğim poşetleri bi kenara koydum bi daha olur da ayakkabımı çıkarmak istemezsem başka poşet kirletmeyeyim diye.. evet imge faik olabilirm belki. 2 tane kuskus kalmış poşette . sakla onları sonra yeriz.
olm şaka maka 3 olduk lan. durakta beklerken "genç"lerin muhabbetine kulak misafiri oldum ister istemez.. bi tanesi anlatıyordu işte.. adamın oğlu varmış. bu da benden büyüktür muhtemelen dedi onun için.. o adamın oğlu 88liymiş.. 88li!.. 88liler bundan büyük yani.. yani hakkaten yeni nesil diye bi olay var.. 88li!... hala nası ya diyorum.. bitiyo ya okul=S (gulp 3)
bodrum bodruum.. "bir zamanlar aşık olmuştum.. ama ismi neydi unuttum.." vay beee iyiymiş hocam=)
artık mont giymeye başlıyorum. kimse alay etmesin. dondum kaç gündür be..
bu arada sayısal kuponu vardı bi haftadır çantamda.. tamam lan bu kesin çıkar diye bi sayı düşündüğümde işaretledim ara ara.. oynamadım. sonuca gelirsek 1 tane bilmişim.. amaaa dün gece bi rüya gördüm.. birine bişi soruyorum "bişiyin sonu ne oldu"diye.. neyse efenim herkes cevabı veriyor.. birkaç kez daha soruyorum rüya esnasında cevabı unuttuğumdan.. sabah uyandım o iş için kesin öyle oldu diyerek.. neyse bugün haberi bi alıyorum.. hakikatten de öyle olmuş.. bilmişim=) yorgan tamamiyle örtülü idi.. hiiç geyiklere başlamayın derim.
hala ödev yapmadım ya..
bu arada, uno tam buğday ekmeğinden korkun.. 1 ay oldu hala küflenmedi.. merak hakim. si yu leytır elegeytır.
sonbahar.. süper fotoğraflar çıkıyor meydaane.. bu mevsim şehaaneee..
artık benim ödev yapmam lazım cidden.. evet.. kendime not: ödevini yap.
diskokralı var tvde şimdi. okan bayülgen nası bi insan diye düşünüyorum.. ekranları bırakıp bırakıp geri dönüyor. denişik.
biz imgeynen aile olduk konşuu.. bi akşam sizi de yemeğe bekleriz. her akşam düzenli olarak yemek yapıp yiyoruz da biraz.. oh.. (bizi yenemeyeceğğn mayhoş ve türevlerii!)
cuma günü laba giderken bitki fizyolojisi var sanıyordum. bi girdim kurbağa föyleri var her yerde.. meğersem kurbağa kesecekmişiz. aşağıdaki fotoğraf da durumu çooooh gözel özetliyor.zira bakıp bakıp gülüyorum ben=)
eboköbe soruları.. piki..
eboköbe soruları.. piki..
bu arada doğumgünüsü hediyesi şeysi için zorlamıyorum efenim kimseyi.. evet zor bişi istedim.. evet canımız sağolsun heee...
tilivizyonunuzun sesini kısar mısınız.
şu odayı toplayam ben artık sanki..
yuuu ken deeens.. yuu ken caaayv.. heevin dı taym of yor laaayf.. (uu) siii det görl.. vaç det siin.. dig in dı densin kuiin.. nını nını nınııı..
olm yapraklar dökülmeden fotoğraf çektin çektin. sonra kupkuru dallar kalacak.. of
biz sakat sinek olmayı bildiğimiz gibi, ebabil kuşu da olmasını biliriz. by nihat dogan
bıas gaza aışkığm bıs gazaa...
tamam
buldum!
bu sene hakikatten hediye olaraktan ne istediğimi buldum!
şimdi çok değerli müzisyen arkadaşlarım ile toplanacaz. benim sevdiğim parçaları çalacaklar ben söyleyecem! bunu diğer sevdiğim arkadaşlarımın da bulunduğu bar tipi bi yerde yaparsak hele.. cennete giderim heralde o an bilemedim şimdi..
of evet bu olmalı.. bisürü sevdiğim insanlarla toplanıp bi yere gitmeliyiz.. orda sevdiğim şarkıları söyleyip çok eğlenmeliyiz..
hadi böyle bi hediye alalım bana ne dersiniğzz =)
bu sene hakikatten hediye olaraktan ne istediğimi buldum!
şimdi çok değerli müzisyen arkadaşlarım ile toplanacaz. benim sevdiğim parçaları çalacaklar ben söyleyecem! bunu diğer sevdiğim arkadaşlarımın da bulunduğu bar tipi bi yerde yaparsak hele.. cennete giderim heralde o an bilemedim şimdi..
of evet bu olmalı.. bisürü sevdiğim insanlarla toplanıp bi yere gitmeliyiz.. orda sevdiğim şarkıları söyleyip çok eğlenmeliyiz..
hadi böyle bi hediye alalım bana ne dersiniğzz =)
Bence acı çekmeyi seviyoruz. Her şey yolundayken bile sırf acı çekmek için problem yaratıyoruz. Bunu o kadar doğal yapıyoruz ki normal geliyor. Belki acı çekmek normal gerçekten. İçimiz sürekli kabarmak zorunda. İçgüdülerimizde var acı çekmeyi sevmek. Bulutların üzerinde yaşamıyoruz ki yatalım. Ayakta durmak lazım. bi nevi uyarıcı bu da. Hani diyorlar ya seni değil seni sevmeyi seviyorum diye. Acıdan sonra gelen tatlının tadını daha iyi almak için acıyı istiyoruz. Resmen bunu kendimize yapıyoruz. Sonra suçu başkalarında arıyoruz. Acı olmasa tatlı bu kadar tatlı olmazdı şüphesiz. Bu döngünün yorgunluğunu yükünü taşımak zorunda olmasaydık keşke. Geçen aklımdan geçti; ne acı ne tatlı.. sıfır yorgunluk sıfır başağrısı..
Sizde de oluyordur muhtemelen bu. Acının o kendine has tadını seviyoruz elbet. Seviyoruz ki kendimize kimsenin yapmasına izin vermeyeceğimiz şeyleri yapıyoruz. Biz istemeseydik kim üzebilirdi ki bizi bu kadar?
Her şey yoluna girecek…
Teoman: “bir aşkın koması..”
Nasıl çıkarız ki bu komadan.
Her şey yoluna girecek….
Girmeli.
*sansür*
Sizde de oluyordur muhtemelen bu. Acının o kendine has tadını seviyoruz elbet. Seviyoruz ki kendimize kimsenin yapmasına izin vermeyeceğimiz şeyleri yapıyoruz. Biz istemeseydik kim üzebilirdi ki bizi bu kadar?
Her şey yoluna girecek…
Teoman: “bir aşkın koması..”
Nasıl çıkarız ki bu komadan.
Her şey yoluna girecek….
Girmeli.
*sansür*
-safiye-faik ikilisi, serdar ortaç, popstarları sunan kılkuyruk..
sözüm size. bi kalkın gidin. çıkın hayatımdan. görmeyeyim yahu. öğk. listede şimdilik bunlar var.du bakalım.
-Allah.. şükür.. hamdolsun..
-bu üçü dilime dolandı yine. hadi bakalım hayırlı olsun.. şükür..
-akşam ajansa bi baktık, ingiltere borsasında yüzde 6 düşüş.. şurda düşüş.. burda kriz.. orada bişi.. bizim tayyyyibimiz de "hamdolsun. böyle olacağı belliydi. gelip geçicek inancı var bende"demiş. hee hamdola heeee
-haaa..hazır yazıya başlamışkene.. efenim buradan sevgili mermeye, sevgili cerene, sevgili melikeye, sevgili seçile, sevgili beğenilerini dile getiren bütüüün camiaya kalbimiiin eeen derin yerinden gelen sevgilerimi sunar esenlikler dilerim.
-öğrenci evleri yönetimi! şu kaloriferleri yakın! küfürlerimi geliştirdim.. donuyorum ya yeter!
-yan taraftan gelen ses! bütün nefretim sana. artık kapınızı çalıp kibar bi şekilde susun demekten yoruldum ya! inşallah bu satırları okursun bi şekilde de bundan sonra hiiiiiiiiiiiiiiiç konuşup tv izlemezsiniz. çok büyük bi nefretim var duvardan gelen sese! odada tek başıma konuşacak değilim. öyle yüksek sesle müzik falan da dinlemem. yani sıfır gürültüyle yaşıyorum. çene bağlarınız kopsun dedim şimdi. evet dedim. oh
-rhcp - dosed
-"herşey yoluna girecek"
-duvara halı assam, otantik anadolu evlerinde olanlargibi.. sesi engeller mi diye düşündüm şimdi.
-bu arada 2 gündür ışığı açık unutup çıkıyorum odadan. akşam dışardan bakınca kim var lan odamda diye düşünür oldum.
-ütü yapsam süper olur.. yapayım birazdan bence.
-bi de rapor yazayım. bi de makale mi ne onu araştırıp özetleyeyim. bi de kitapları almaya başlayayım. defter falan. geçen yaz ultra özenerek tuttuğum organik kimya çalışma defterim kayıp.. hayatta ilk defa bu kadar süper bi defter tuttum ve o da kayıp.. bence muhteşem..
-bence artık ehliyet kursuna yazılayım. o davul derslerine de başlayayım. hayatımı düzene sokayım. ama noolur şu kaloriferler yansın önce.
-imge anne. dilda anne. biz aile olduk hello sanşayn. her akşam yemek yapıp yiyoruz. yapabilirsek ajansı izliyoruz hatta o sırada.
-ben foto işine de döneyim. birazını bastırayım da odaya ip gerip asayım. istanbuldaki gibin.
-cuma günü şu bio yu dinleyeyim.
-gençleer! ankamall da batman var hala.. imax de üstelik! ve inanın sırf aymaks yüzünden bu kadar helecanlı izledim bi filmi. aslında en tırtovski film bile aymaksta güzel olar bence.kalp gözü nü film yapıp koysalar hepimiz hayran çıkarız filmden.. öyle bi etki. imecın sevgili okur.
-ay ben daha staj raporu yazacaaam.. hatta daha onu hocaya soracam.. nası yapılcak diye.. ondan sonra rapora başlancak.. oyh. bi soğuk su içem bari.
-ben günbatımını izlemeyi çok özledim ya. 205. =/ gerçekten çok özledim hem de.. =(
-bugün mutfakta ayilecek yemeğimizi yerken hemen bitişiğimizdeki çamaşırhanede nası bi makina varsa yer titredi yarım saat.. öyle bi makina ki bence kendini zıplatıp zıplatıp duvarlara vuruyordu.. su kablolarını ısırıyordu.. üzüldüm garibana.
-acaba odanın içi soğuk diye mi sevemedim burayı.. hom sivit hom yazsam içinde durasım gelir mi.. bunu düşündüm şimdi.
kafamdaki kara bulutları dağıtmak için ne yapmam lazım onu düşünüyorum. bu gece de uyuyamıcam belli. bu dengesiz ruh hali çok yoruyor.umuyorum geçicidir. umuyorum yakında vazgeçerim buna sebep olacak yaptığım şeylerden. buraya ne yazacağımı da kestiremiyorum pek. içimden gelenleri diyemiyorum yine. kendi sonumu merak eder oldum. bi uyusam.. günlerce uyusam.. bu dengesizlik geçene kadar uyusam hep..
odamda yalnızım.. yine cevap veren yok..
yandan sesler geliyor hep..
soğuk.. oldukça soğuk..
bence çaresizlik inanılmaz kötü birşey.. çaresiz olduğumdan demiyorum.. bütün umutların bittiği yerde nefes almak imkansızmış gibi geldi bi an düşününce.
inanç..
çaresizliğe karşı ilaç belki. "herşey yoluna girecek" demeli.
herşey yoluna girecek.....
herşey yoluna girecek..
herşey ...
...
Travis'ten Flowers in the window dinlemek lazım...
odamda yalnızım.. yine cevap veren yok..
yandan sesler geliyor hep..
soğuk.. oldukça soğuk..
bence çaresizlik inanılmaz kötü birşey.. çaresiz olduğumdan demiyorum.. bütün umutların bittiği yerde nefes almak imkansızmış gibi geldi bi an düşününce.
inanç..
çaresizliğe karşı ilaç belki. "herşey yoluna girecek" demeli.
herşey yoluna girecek.....
herşey yoluna girecek..
herşey ...
...
Travis'ten Flowers in the window dinlemek lazım...
dün gece bi yazı yazdım buraya.. yazıyı yazarken kendimi mutlu hissettiğimi yazdım.. ancak o kadar gelgitmiş ki.. o kadar geçiciymiş ki.. gece tam 2 saat yatakta gözüm açık yattım.. uyuyamadım.. düşüncelerimi durduramadım.. üşümeye başladım.. titredim.. yorgan battaniye kat kat giysiler.. hiçbişi kesmedi.. kendimi inanılmaz kötü hissettim.. saat 4 e kadar süren bu durum, sabah uyanıp aynaya baktığımda saçımda bi tane beyaz farkettim.. ki son zamanlarda ıncık cıncık bakarken saçıma bu öndeki beyazı hiç farketmemiştim.. bi gecede beyazlama dedikleri olay varmış gerçekten..
nazar değdi belki de.. belki de orada birileri gerçekten var.. gerçekten yazılarımı okuyorsunuz belki.. sizleri de mutlu ediyorumdur ya da üzüyorumdur.. kimbilir... uzun zamandır kısa süreliğine de olsa mutlu olduğumu yazmamıştım.. belki onun nazarı değdi..
bu arada orada burada otururken bi başıma. bi kağıt çıkarıp öyle aklımdan geçenleri ya da etraftan kulağıma takılanları yazıyorum.. eğer bi yerlerde bi kağıt bulursanız.. yazarı belki benimdir.. hu novs..
beklemedeyiz. tamam.
efenim.. hangi kızımızın annesi, upuzuuun simsiyah saçları.. simsiyah kaşları gözleri olan 20 yaşındaki evladının saçlarını aniden "sıkıldım" diyerek boyatmaya kalkışır, sorarım size?
pekiii.. hangimizin evladı, "iyi peki tamam" diyerek dünyanın en bezgin insanı olarak boş bi anında annesine onay verir?
peki ya hangimizin iki eski emekli kuaför teyzeleri annenin komutları ile alınan boyayı hazırlayıp yeğenlerinin cağnımm saçlarına sürmeye hazırlanır?
sonuncusu pek uymadı ama olsun önemli değil. ankaradayken annem bi gün telefonda kızım saçını boyayalım dedi.. ben de heeeee tamam dedim. istanbula geldim. boya almaya gittik.. ki belirteyim içimde en ufak bi aman da saçımı boyatayım da aman da değişiklik olsun da aman da pek gözel olayum isteği hevesi vssi yoktur.neyse abi
akşam şarabımızı alıp teyzemlere gittik.. onlar da sağolsun çok içtiler.. tövbe tövbee.. neyse.. annem kaşındı elimizde iki kutu terracota boyası bi kutu da kızıl bişi var.. o kızıldan aralara atmayı düşünüyolar ışıltı neyim olsun diye.. ya da tümden terragot mudur nedir ona boyayacaklar.. yok dedim tümden boyatıp kendimi tanınmaz edemem. dünyada olmaz.. falan filan bi baktım bu terragotu teyzem boya kabına sıkıyor.. içinden çıkan boya turuncu.. hönk dedim yok dedim bunu tümden sürmeyin dedim...annem sinirlenişime gülüyor.. ben onun gülmesine daha da sinirleniyorum..çok güzel olacak çok güzel diyor. her duyuşumda çok afedersiniz bi tane nah hareketciği yapıyorum ellerimle.. sandalyeye oturuyorum.. şimdiden pişmanım ben diyorum.. teyzem üzülüyor.. tecavüz kaçınılmazsa zevk alacaksın diyorum kendime birkaç kez..annem bu sinirime oldukça gülüyor..teyzem daha işleme başlamadn pişman olduğumu duyduğunda planı değiştiriyor.. elimizdeki teragot adlı boyayı balyaj şeklinde aralara sürmeye karar veriyor.. alüminyum folyolar çıkıyor ortaya. kuzenime şarabı kadehe doldurmasını söylüyorum..bi tane folyo geliyor elime.teyzem ufaktan saçları sarıyor tutam tutam.. şarabım hala yok meydanda.. tam bu sırada annem bi kez daha "çok güzel" diyor.. işte bu sefer yaptığım nah hareketciğini güzel bi ses çıkarmak suretiyle başarmış oluyorum..elimdeki alümiyum folyo parçasını saklıyorum artık hatıra olsun diye.. ve yarım saatlik bekleyiş başlıyor.. şarabı evde bulunan çakımsı bişiyle açmak zorunda kalıyoruz.. annemlerle uzun süre açmayı beceremiyoruz. en sonunda açmayı başarıyorum.. tadını beğenmiyoruz sonra.. annemin alırken hafif çakırkeyf olduğunu düşünüyoruz biraz. neyse kafamdaki folyolarla aynaya bile bakmıyorum..yarım saat bekliyoruz.. teyzem arada kontrol ediyor folyolardan birkaçını. en sonunda banyoya giriyorum.. annem teker teker açıp suyla yıkıyor.. sonra şampuan, saç kremi ve ben başbaşa kalıyoruz.. saçlarım odundan daha sert.. kendimi salak ilan ediyorum o an. şişedeki kremin yarısını harcayarak az biraz yumuşatmaya çalışıyorum.. her durulayışta aynı odunluğa dönüyor.. ellerim ıslak olmasa saçlarıma da esaslı bi hareketcik yapıp güzel sesler çıkarıcam ama denememeye karar veriyorum.falan filan derken.. barajlardaki suyu daha da azaltmışken içimden topbaş düşünsün bencilliği geçiriyorum. ne de olsa misafir sayılıyorum şimdilik. banyodan çıkıyorum.. aynadaki buharı silip ıslak saçlarıma bakıyorum.. bişi anlaşılmıyor. içeri geçiyorum. teyzem fönü eline alıyor. kurutmaya başlıyor. yok diyorum gerek.rengi görelim diyor.. ben daha aynaya bakmadan herkesler çok yakıştığını söylüyor.. peki diyorum. ama pek inanmıyorum aslında. eski saçlarımın yumuşaklığını eşekler gibi arıyorum o an. derken eve gelip güçlü ıık altında bakıyorum..
kızıl kahve gibi bi renkte yapılan "ışıltı" kendimi "kınalı kuzu" gibi hissetmeme sebep oluyor.. kendi kendime uzuuun bi süre söyleniyorum.. annem ses etmiyor.. odaya geçip bilgisayarı açıyorum ve bunları yazıyorum..
şimdi müsadenizle puzzle terapime devam edicim..
ha bi de lütfen beni mutlu etmek için saçlarım hakkında mükemmel olduklarını söylemeyin.. eğer gerçekten beğendiyseniz bayıldıysanız geceleri rüyalarınıza giriyorsam gibi beğeni seviyelerinde beğenirseniz dile getiriniz.. onun dışında biraccık sabit fikirliyim ve fikrim de pek beğenmediğim yönünde.. anlayışınız için teşekkürler
bizi tercih ettiğiniz için teşekkürler falan..
beklemedeyiz. tamam.
pekiii.. hangimizin evladı, "iyi peki tamam" diyerek dünyanın en bezgin insanı olarak boş bi anında annesine onay verir?
peki ya hangimizin iki eski emekli kuaför teyzeleri annenin komutları ile alınan boyayı hazırlayıp yeğenlerinin cağnımm saçlarına sürmeye hazırlanır?
sonuncusu pek uymadı ama olsun önemli değil. ankaradayken annem bi gün telefonda kızım saçını boyayalım dedi.. ben de heeeee tamam dedim. istanbula geldim. boya almaya gittik.. ki belirteyim içimde en ufak bi aman da saçımı boyatayım da aman da değişiklik olsun da aman da pek gözel olayum isteği hevesi vssi yoktur.neyse abi
akşam şarabımızı alıp teyzemlere gittik.. onlar da sağolsun çok içtiler.. tövbe tövbee.. neyse.. annem kaşındı elimizde iki kutu terracota boyası bi kutu da kızıl bişi var.. o kızıldan aralara atmayı düşünüyolar ışıltı neyim olsun diye.. ya da tümden terragot mudur nedir ona boyayacaklar.. yok dedim tümden boyatıp kendimi tanınmaz edemem. dünyada olmaz.. falan filan bi baktım bu terragotu teyzem boya kabına sıkıyor.. içinden çıkan boya turuncu.. hönk dedim yok dedim bunu tümden sürmeyin dedim...annem sinirlenişime gülüyor.. ben onun gülmesine daha da sinirleniyorum..çok güzel olacak çok güzel diyor. her duyuşumda çok afedersiniz bi tane nah hareketciği yapıyorum ellerimle.. sandalyeye oturuyorum.. şimdiden pişmanım ben diyorum.. teyzem üzülüyor.. tecavüz kaçınılmazsa zevk alacaksın diyorum kendime birkaç kez..annem bu sinirime oldukça gülüyor..teyzem daha işleme başlamadn pişman olduğumu duyduğunda planı değiştiriyor.. elimizdeki teragot adlı boyayı balyaj şeklinde aralara sürmeye karar veriyor.. alüminyum folyolar çıkıyor ortaya. kuzenime şarabı kadehe doldurmasını söylüyorum..bi tane folyo geliyor elime.teyzem ufaktan saçları sarıyor tutam tutam.. şarabım hala yok meydanda.. tam bu sırada annem bi kez daha "çok güzel" diyor.. işte bu sefer yaptığım nah hareketciğini güzel bi ses çıkarmak suretiyle başarmış oluyorum..elimdeki alümiyum folyo parçasını saklıyorum artık hatıra olsun diye.. ve yarım saatlik bekleyiş başlıyor.. şarabı evde bulunan çakımsı bişiyle açmak zorunda kalıyoruz.. annemlerle uzun süre açmayı beceremiyoruz. en sonunda açmayı başarıyorum.. tadını beğenmiyoruz sonra.. annemin alırken hafif çakırkeyf olduğunu düşünüyoruz biraz. neyse kafamdaki folyolarla aynaya bile bakmıyorum..yarım saat bekliyoruz.. teyzem arada kontrol ediyor folyolardan birkaçını. en sonunda banyoya giriyorum.. annem teker teker açıp suyla yıkıyor.. sonra şampuan, saç kremi ve ben başbaşa kalıyoruz.. saçlarım odundan daha sert.. kendimi salak ilan ediyorum o an. şişedeki kremin yarısını harcayarak az biraz yumuşatmaya çalışıyorum.. her durulayışta aynı odunluğa dönüyor.. ellerim ıslak olmasa saçlarıma da esaslı bi hareketcik yapıp güzel sesler çıkarıcam ama denememeye karar veriyorum.falan filan derken.. barajlardaki suyu daha da azaltmışken içimden topbaş düşünsün bencilliği geçiriyorum. ne de olsa misafir sayılıyorum şimdilik. banyodan çıkıyorum.. aynadaki buharı silip ıslak saçlarıma bakıyorum.. bişi anlaşılmıyor. içeri geçiyorum. teyzem fönü eline alıyor. kurutmaya başlıyor. yok diyorum gerek.rengi görelim diyor.. ben daha aynaya bakmadan herkesler çok yakıştığını söylüyor.. peki diyorum. ama pek inanmıyorum aslında. eski saçlarımın yumuşaklığını eşekler gibi arıyorum o an. derken eve gelip güçlü ıık altında bakıyorum..
kızıl kahve gibi bi renkte yapılan "ışıltı" kendimi "kınalı kuzu" gibi hissetmeme sebep oluyor.. kendi kendime uzuuun bi süre söyleniyorum.. annem ses etmiyor.. odaya geçip bilgisayarı açıyorum ve bunları yazıyorum..
şimdi müsadenizle puzzle terapime devam edicim..
ha bi de lütfen beni mutlu etmek için saçlarım hakkında mükemmel olduklarını söylemeyin.. eğer gerçekten beğendiyseniz bayıldıysanız geceleri rüyalarınıza giriyorsam gibi beğeni seviyelerinde beğenirseniz dile getiriniz.. onun dışında biraccık sabit fikirliyim ve fikrim de pek beğenmediğim yönünde.. anlayışınız için teşekkürler
bizi tercih ettiğiniz için teşekkürler falan..
beklemedeyiz. tamam.
Hayal kırıklıklarına doyduğumuzda tabi.. En azından benim için öyle.. Ama şu reklamdaki müziği dinlerken düşünüyorum da. Şu aralar tek bi hayalim var..
Israel Kamakawiwo'ole - Somewhere over the rainbow
Bi dinleyin gözünüzün önüne bisürü şey geliyor.. Hatıralar canladı benim gözümde. Birşeylerin kıymetini bilmek gerektiğini düşündüm. Birşeyleri çok özlediğimi hissettim..
Neyse gençler.. gideyim yemek yiyeyim..sonra da bayram hazırlığı yapayım.. şarap kırmızıysa sorun yok cidden çünkü =)
Israel Kamakawiwo'ole - Somewhere over the rainbow
Bi dinleyin gözünüzün önüne bisürü şey geliyor.. Hatıralar canladı benim gözümde. Birşeylerin kıymetini bilmek gerektiğini düşündüm. Birşeyleri çok özlediğimi hissettim..
Neyse gençler.. gideyim yemek yiyeyim..sonra da bayram hazırlığı yapayım.. şarap kırmızıysa sorun yok cidden çünkü =)
hello from istanbul sevgili gençler..
yazın ankaradayken aldığım yapbozu yapıyorum 2 gündür.. 500 parça.. çok değişik duygular bırakıyor bünyede pazıl yapmak.. bi parçayı arıyorsunuz.. zaman geçiyor.. hala onu arıyorsunuz.. bi saattir ilerliyememişsiniz.. sinirden kaşınıyorsunuz.. küfrediyorsunuz.. hala yok meydanda... o kadar kilit bi parça ki devam da edemiyorsunuz... artık morarma evresinden sağ çıkarsanız parça günışığı gibi doğuyor gözünüzün önüne
(bu arada şu an joy fm de inanılmaz süper bi fransızca parça çalmaya başladı.. kulağım sarhoş )
neyse parçayı bulduğunuz andaki yaşadığınız sevinç bütüüün cehennemi unutturuyor.. derken bi sıra bitiyor falan.. garip bişi yanii.. hem sinirden kudurup hem mutluluktan gebermek gibi.. aynı anda.. (bunu diyince de geçen haftaki yiğit özgür karikatürü geldi gözümün önüne: dilenci adama dua eder.. "Allah sana sağlık,zenginlik, mutluluk, başarı, zevk, şan şöhret.. hepsini versin.. aynı anda.. Adam: Zıbıınn!" gibi bişidi.. neyse merak edenler bulsunlar cağnum falan
istanbula gelirken yolda transformers ı izledim.. nostaljik oldu biraz.. bildiğimiz amarigan filmi işte.. izlesen aynıı izlemesen aynı.. ama ne bileyim siz yine de izleyin ya da izlemeyin falan.. bazı filmlerin yeri hepimiz için ayrıdr demi.. heee...
davul.. ehliyet.. bisürü meşgale beni bekliyor.. bunlar son yatışlarım.. (uyandırma anne bi sabah noolür yuaa)
bu arada joy fm dinlemeyi özlemişim yahu. ankarada çekiyor muydu aceb.. olmadı power xl falan takılırık..
bu arada joy fm dinlemeyi özlemişim yahu. ankarada çekiyor muydu aceb.. olmadı power xl falan takılırık..
"yalnız ve özgür" yaptığım yapbozun adı imiş..
cast layk mi ha.. (bkz. bi boru reklamı)
bu arada necibella teyzemde dizinde hyalin kıkırkak arası eklem sıvısı azaldığı için ağrılar olmuş.. çok bilimsel giriş oldu farkettim adamım.. olsun o kadar=P neyse anneannemde de oldu vakti zamanında, doktor da düzenli egzersiz verdi fizik tedavi misali.. teyzem de anneannem bu hareketleri yaparken ister istemez gülermiş.. şimdi aynı egzersizleri o da yapıyor.. basamaklaı teker teker inip çıkıyor.. ben de ona gülüyorum.. mesela beraber çıkıyorsak aynı şekilde teker teker çıkıyorum iniyorum.. gülüyoruz neticede.. umuyorum ki sülalemizde bi lanet yoktur da benim de başıma gelmez falan..
bayramı hiç bu kadar özlememiştim.. bitse de içsek artık ya!
Evet.. bi tane.. sadece bi tane normalin beni bulmasını diliyorum.. bugün 4 buçuk gibi korktuklarımdan sadece biri başıma geldi.. hiç uzatmadan konuya giriyorum efenim..
Şimdi bizim okulumuzda deli bi amca var.. amcayı deli mi dahi mi bilinmez ama normal olmadığı kesin! melilik seçilik bendeniz zitide oturuyoruz boş boş.. etrafta da pek bi kimse yok.. uzaktan amcamızı gördüm.gülümsüyordu.. maalesef gözgöze geldik! bizimkiler de kafalarını çevirip bakmak suretiyle gözgöze gelmiş bulundular.. amcanın ününü duyduk, kızların yanına sormadan oturup insanları garip hale sokmakla meşhur.. yanımızdaki sandalyeye çantalarımızı koymuştuk.. amca yaklaşırken çantamı masanın o tarafına koydum oturmayı aklından bile geçirmesin diye.. haha! tabi yuttu o da.. yan masadan sandalye çekip yanımıza oturdu.. içimden la havle dedim.. ve muhabbet başladı:
amca: -Lenin var Rusya'da. (x5)
biz: (desturr)
amca: - Lenin var işte Rusya'da (bu arada ful sırıtış sergilemekte)Lenin Lena'lı demek..(x8)
biz: (eee yani)
amca: (ful sırıtış devam) - Biz de Çorum'lu ya Çorum'lu denir ya..orada da Lena'lı ya Lenin deniyor.. heh heh.. (x6)
biz: (ayhh=S )
amca: -evet Rusya'da Lenin var.. bu Lenin kelmiş.. Kel.. saçları yok.. kel..(x124)
biz: -peki.
amca: Lenin kel olduğu için arkadaşları "-Hey kel!" diye çağırırlarmış..hey kel derlermiş. (ful sırıtış goz on) (x43)
biz: (Rabbim sana geliyoruz toptan)
amca: -Şimdi bizim Türk Dil Kurumu'ndaki şizofren komünistler acaba bu yüzden mi heykele heykel demişler. her yerde Lenin heykeli varmış çünkü(x7)
melike: -..şizofren komünist (?)...
amca: - evet şizofren komünist.. (kabus sırıtış devam)
biz: peki.. (seçil gülüyor çünkü amca ona değil bana bakıyor.. benim halime gülüyor elizabet hanım. melike de ise birazdan avına saldıracak aslan modu hakim)
biz: o zaman biz kalkalım..
biz: - iyi akşamlar..
Parlayan Güneş'ten nasıl çıktık bilemiyorum.. dışarda nasıl güldük bilmiyorum.. Amca bana bakıp o kadar çok kel dedi ki bi ara kabaran saçlarımı görmezden gelip hakkaten kel olabilir miyim diye düşündüm..
iyi ki bi etraf deli dolu dedim ya.. iyi ki bi dikkat edelim dedim..
Şimdi bi kez daha rica ediyorum. bi tane! sadece bir tane normali ben bulsun! saygılarr=)
az önce solitaire(!) oynarken aklıma bi yazı konusu geldi.. tamam dedim güzel bu yazayım ben bunu. oyunu kapayıp bu sayfayı açana kadar unuttum ne yazacağımı. güzel kafa dimi bence de. hıhı evet tabi..
ya bakıyorum şu odaya.. stadyum kadar büyük.. gökyüzü kadar geniş.. rusya kadar serin.. loş ışıklarımla gayet sıcak.. nefis yani.. bi tek kişilik koltuk.. yanında kalorifere dayanmış gitar.. karşıda tv.. hemen arada bi çift minder.. isteyene fazladan yastık battaniye.. cidden cillop gibi.. emme velakin bulup bunamak gibi olmasın tabi de.. nerde o eski günler diyorum(az önce dedim bi gerçi).. böyle arkadaşlarım gelse misağfirliğe.. oturup film izlesek.. hatta şarap içsek! şu ramazan bitsin bi=) neyse gençler yani gecemizin mesajı şu: sahip olduklarınızı yanınızda sevdikleriniz varken paylaşın.. sonra ya sevdikleriniz gider.. ya da mekan.. ha ikisi aynı anda aynı yerde olur mu onu da taym vil şov as..
yarın okul var.. oley diyesim geliyor.. onun yerine iyi geceler diliyeyim uyuyayım.. allaaa bız gibi olm bu oda yorganın kılıfını geçireyim bari.. onu geçirene kadar da süper kas yaparım zaten.. hadin iyi geceler mısır gevreklerim.
tamam.
(şu bulutun tepesine yatsam keşke.. )
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)